galatasaray' ın insanı depresyona soktuğu oyun. en ince ayrıntısına kadar taktikte ayarlamalar yapıyor, genç futbolculara şans veriyor, haftalık maaşları en uygun seviyelere getirmeye, bir yapı, bir kadro kurmaya uğraşıyor ancak bir türlü başaramıyorsunuz. yönetim, maaş bütçesini başarıyla arttırmışken siz üstelik, doktor ve koç sayısını arttırmaya izin vermiyor. bu arada sabır bekliyorsanız yandınız, eğer ilk sezonda şampiyon olamazsanız, ikinci sezona kötü başladığınız takdirde hemen gönderiliveriyorsunuz. sinir sistemim için bir süreliğine galatasaray' ı çalıştırmaya ara veriyor, size de aynısını öneriyorum.
savunmada sıkıntı yaşayanlar için bir de isim önerip bu entrynin sonuna geliyorum: izzy iriekpen.
oyuncuları özelliklerine göre değerlendirmenin daha çabuk ve çok randıman vereceği oyun. örneğin mantalite, pas stilleri, pozisyon üretme bölümlerine dokunmayın, sadece oyuncunun özelliklerine göre ayarlamalar yapın. örneği technique, flair, creativity, passing özellikleri 11 ya da üstü olan bir oyuncuya dikine pas komutu verirseniz, bunu rahatça gerçekleştirecektir. bu özellikler 10 ya da altındaysa mümkün olabildiğince kısa pasla oynatın.
rakip savunmayı rahatsız edin. bunun için süratli forvetlerin pres yapacağı alanı kale çevresiyle sınırlayın. daha az pozisyon vermek içinse defans oyuncularının mantalitesini gidişata göre düşürün.
şampiyonluk amacı taşıyorsanız, yedek kulübesindekilerin as takım oyuncularına yakın özellikler taşıması leyhinize olacaktır. maçın kontrolünü yönetmek için ilk 11' i kondüsyonu yüksek ve güçlü oyunculardan kurun. 1 ay ya da 1 aydan birkaç gün fazla süre takım uyumu çalıştırırsanız mevcut takımla yeni transferler takım ruhu kazanmakta daha hızlı hareket edecektir.
lugano ile şampiyonlar liginde bir maçta beş gol attığım oyun. hani lan gerçekçilik. ayrıca oyunda bir sürü ayar olmasına rağmen bir çoğuna dokunmuyorum hiç. gene de takır takır kupaları alıyor takımım. kolay yani. ayrıca jo yu ısrarla tavsiye ederim.
türkiye ligindeki 3 büyüklerle -en azından fenerbahçe ben fenerle oynadım- bi kaç tavsiye vereyim ben de canım çekti.
* ilk sezon çok transfer yapmayın. zaten transfer bütçesi 4 milyon euro falan.
* menajerlerin size önerdiği oyunculara dikkat edin. hiç tahmin etmediğiniz oyuncuları çok ucuza alabilirsiniz. örnek ilk sezonumda cristianı satmıştım yerine bir dmc lazımdı mahamadou diarra yı 3 milyon euroya önermişlerdi. diğer sezonlarda 2.5 milyon euroya tomas rosicki yi, 1 milyon euro ya corluka yı, 4 milyon euro ya angel di maria... vs.
* ikinci sezon trabzondan selçuk inan serbest kalıyor beleşe alabilirsiniz.
* serdar kesimal, attila turan, ömer topraki mehmet ekici...vs. bunlara yakın durun.
* çok paranız yoksa 48 ay taksitle oyuncu alın ama finansal dengeyi iyi yapın. ben 40 milyon euro ya neymarı almıştım taksitle ekonomiyi hala düzeltemedim amk.
* yaşlanan ve fiyatı düşen oyunculara "bu ölmüş yeaaa" deyip sırt çevirmeyin. zira 2 milyon euro ya alınan 33 yaşındaki bir kaka veya beleşe alınan 35 yaşındaki bir ronaldinho size hiç ummadığınız katkılar yapabilir. forma-bilet satışı geliri, tecrübe.. vs. ayrıca kötü de oynamıyorlar.
* alt yapıdan çıkan oyunculara önem verin.
* ondrej mazuch. bu adama dikkat edin çok ucuza alabilirsiniz. dünya çapında bir stoper kazanırsınız.
* oyuncuları daha fazla paraya satabilmek için; oyuncuları satılık listesine çıkarın. kulüpler izlemeye başlayacaklardır. kulüpler izlemeye başlayınca satılık listesinden kaldırın ama o izleyen kulüplere oyuncuyu önerin. satılık listesindeki bir oyuncuya kulüpler her zaman daha az para önerirler.
* alabiliyorsanız neymarı mutlaka alın çılgın atıyor.
* kouma babacar. dünya çapında bir forvet oluyor. büyük kulüpler kapmadan alın.
* arturo vidal, javier pastore. alabiliyorsanız alın.
* her yıl oyuncu aramadan filtreleri sözleşmesinin bitmesine 6 ay kalan oyuncuları gösterecek şekilde ayarlayıp bakın. hiç ummadığınız transferleri bedavaya yapabilirsiniz. veya takımınızdaki yedekleri daha iyileriyle değiştirme imkanı bulabilirsiniz.
* şimdilik bu kadar dağılın.
* acaba şu yıldızları maddelerin arasına mı atsaydım üçer tane.. daha havalı olurdu amk.. neyse.
öyle lanet bir oyundur ki her yükleme deneyimim başarısızlıkla sonuçlandı. her türlü çaba gösterdim ama sonuç nafile. yüklersem kendimi dünyanın en mutlu insanı sayabilirim, yeter artık isyan ediyorum sana oyun.
fm 2012'nin çıkmasına yakınken 2010'dan yeni vazgeçmiş benim için yeni bir hedeftir kendisi. intenretim de sağolsun çok yardımcı oluyor oynama. bu internete ne oldu böyle * 1242 kb/s ile indiriyor dosyayı.
eğer 3 büyüklerden birini yönetiyorsanız ilk senenizde man city'den felipe caicedo'yu, ikinci senenizde de manu'dan federico macheda'yı kiralarsanız sırtınız daha da yere gelmez.
sonunda ilk defa fenerbahçe'yle 2016 yılında şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşayabildiğim oyun. destan yazdım resmen lan. avrupa'daki as kadrom şöyleydi:
şampiyonlar ligi'nde düştüğüm grupta inter, porto ve rangers vardı. ilk 4 maçta sadece 2 puan toplayabildim. son porto ve rangers maçlarını kazanarak 8 puanla inter'in (sağ olsun porto ve rangers'a yatmadı.) arkasından gruptan ikinci olarak çıktım. sırasıyla real madrid'i, lyon'u, manchester city'yi ve finalde de chelsea'yi resmen kanırttım. grup maçlarında tutuk başlayan eren derdiyok açıldı ve 9 golle şampiyonlar ligi'ni gol kralı olarak tamamladı.
devre arasında aziz yıldırım hayvan gibi özelliklere ulaşmış paulo henrique ganso'yu real madrid'in astronomik 40 milyon euroluk teklifine dayanamayarak sattı. sağlam küfürler ettim ama yerine amc antrenmanı verdiğim stoch ganso'dan daha faydalı olmasa da daha hayırlı oldu.
şampiyonlar ligi maçlarından önce hiç sakat ve yorgun oyuncum olsun istemedim. onun için şampiyonlar ligi maçlarından önceki lig maçlarında derbiler hariç tamamen rotasyon yaptım. tamamen rotasyon oyuncularım da şöyleydi:
sinan bolat (gerçi çoğu zaman yine volkan'ı oynattım.)
şampiyonlar ligi kadrosundaki oyuncuları neredeyse ligin yarısında oynatmamama rağmen 117 golle şampiyon oldum. yalnızca 14 gol yedim.
özet: türkiye'de şampiyon olmak çok zor değil ama şampiyonlar ligi şampiyonu olunca sanki üstümden yük kalktı anasını satayım. kulübün ikoncanları arasına da girdim. oh be.
david villa'nın ofsayt nedeniyle sayılmayan golleri sayılsa sezonda 70 gole rahat ulaşacağı oyun. keza ofsaytsız 40 ı rahat buluyor. Ancak bir maçta 3 tane ofsayttan gol atar mı bir oyuncu?
fm genie scout vb. programlarla en fazla 2-3 sezon oynayabileceğiniz oyun. zaten oynayanların yarısından çoğunun bu tarz hilelere başvurduğunu düşünüyorum. bu programlar, ilk başta zevkli gibi görünse de daha sonra oyunu aşırı derecede bayıyor. hatta bunun dışında, abartıp yenene kadar kaydedip girip çıkmak, başka takıma geçip oyuncuyu beleşe almak, hatta alamayacağı bir oyuncuysa o takımda onu üzüp almayı sağlamak, önemli bir maçta girip çıkıp yine yenemiyorsanız, karşı takımı alıp kadronun içine edip karşı takımı yenmek vb. bir çok şekilde hile yapabilirsiniz. kesinlikle bunlardan uzak durun. kariyeriniz en fazla 2-3 sezon sürer, sürmez.
oynayan kişiye gerçekten oyunu yaşıyormuşsunuz hissini veren oyundur. şöyle ki ;
fenerbahçe ile başladığım kariyerimde hazırlık maçlarından sonra takım hiç iyi bir görünümde değildi. Bu maçlardan ikisinde 3. lig takımlarını tek golle yenmiş, young boys' a ise 2-0 yenilmiştik. Transfer bütçesinin azlığına ve beklentilerin yüksekliğine rağmen hep pozitif enerji aşıladım oyuncularıma. "Aman başkanım sinirlenmesin, aman eleştirilmeyeyim" diye tüm basın toplantılarına katıldım en saçma soruları bile uygunca yanıtladım. bu çabamın karşılığında ise şampiyonlar ligi ilk ön elemesinde celtic' i çok rahat geçtik ama rakibimiz en son karşılaştığımızda penaltılarla zar zor yendiğimiz sevilla idi. ilk maçın kadiköyde olmasının rahatlığı ile çıktım maça. 10. dakika ilhan 'ın kafa golüyle tüm stat ayağa kalktı ama ardından yediğimiz iki golle 2-1 kaybettik. Yöneticiler, gazeteciler, futbolcular turdan umudunu kesmişken hepsine güven verdim ve ikinci maçta 2-1 kazandık. Penaltılarda ise volkan sayesinde 4-1lik rahat bir galibiyet aldık, penaltılar boyunca yerinde duramayan atışlar yapılırken gözünü kapatan ben ise tebrikleri kabul ediyordum.
oynayamam ben sıkılırım derken manyağı olunan oyundur. lakin galatasaray' lı olmama rağmen oyundaki galatasaray beni neredeyse takımdan soğutacaktı. hele o pino yok mu arkadaş sen nasıl bir adamsın ha? ne yapsam mutlu edemedim adamı satayım dedim alan da olmadı. hatta galatasaray' dan kimseyi alan olmadı bir tek emre çolak' ı atletico madrid istedi onu ben vermedim. iyi ki vermemişim tüm takım döküldüğünde tek elimde o kaldı. siz siz olun galatasaray' daysanız emre çolağı satmayın sattırmayın.
bu arada kimseyi satamadığım için düzgün bir bütçe de oluşmadı bende sıkıldım bıraktım baştan başladım oyuna. *
manchester city ile tekrar başladığımda transfer bütçesi yüzünden bayılıyordum az daha 55 milyon sterlin verdiler bütçe olarak ben o fiyata galatasaray' ı rahat alırdım sanırım.*
takıma takviye yapmaya pek gerek yok çünkü takım zaten hayvan gibi tevez ve adebayor' u forvete koyup arkasına da david silva yı koyuyorum. sol kanata adam johnson veya mario balotelli sağ kanata da james milner konulunca tıkır tıkır işliyor takım bu şekilde real madrid' e 4 attım. fakat ronaldo yoktu olsa sanırım başka türlü bitebilirdi.
şimdi 51 milyon sterline ribery'i aldım forma satışları patladı tabi.
daha lig başlamadı ama yine de umutluyum takımdan baya sikerticez gibi görünüyor.
yalnız taraftar feci halde salak real madrid' e attıktan sonra halleri idare ederdi siz düşünün artık nasıl salak bir taraftar olduklarını.
ayrıca santa cruz' u da yedek takımdan tek as kadroya aldım forvet hattı yorulunca bunu sokuyorum oyuna.
türkiye'den bir takım yönetiyorsanız, kesinlikle sağlık ekibini sıkı tutun. a takımdan sakatlanmadık oyuncu kalmadı. herif iyileşiyor, ertesi maç 9 hafta yine yok. a2 takımımı bile sakatladı ibneler.
ilk 3 sezonda şampiyon bu yüzden olamadım. ilk ikisinde uefa, son sezonda şampiyonlar ligi kaldırdım, ama lig şampiyonu olamadım. 4. sezon şampiyon olduğumda ilk 3 sezon şampiyon olan takımlar küme düşmemek için mücadele veriyordu. sebebi? a2 takımı ile sahaya çıkıyorlar her maç. niye? sakatlar çünkü. manu'dan gill'i alın. sağlık ekibine.
1. sezon ; kartalsporu 1.lige çıkartmak için yoğun çaba sarf etmeme rağmen şansızlıklar sonucu play-off'un ilk turunda elendim.
2. sezon ; ve kartalspor play-offlardan sonra 1.ligte.
3. sezon ; orta sıralarda tutunmaya çalışırken başkanın saçma tavırları ve 300k tranfer bütçem varken 3,4m tranfer bütçesiyle bana teklif getiren gaziantepspor'a hayır diyemedim, etik gereği kartalspor'dan istifa ettim, küme düştüler. *
4. sezon ; Hedefi avrupaya gitsek yeter diyen takımı, şampiyonluğa taşıyordum ki, ligin bitmesine 10 hafta kala 1. galatasaray ile aramda 1 puan fark varken, 3 maç kaybedince kovuldum. oyun hatasıdır dedik, sustuk.
5.sezon ; trabzonspor cazip teklifi tabi ki reddedilemezdi. bu sezon takımı görelim seneye şampiyonuz dedik, 3. bitirdik.
6. sezon ; yeni stad, kadro rotasyonu derken dikiş tutmadı bi türlü, ikincilikle yetindik. tabi türkiye kupasını da kaldırdık.
7. sezon ; 3 kulvar takıma ağır geldi. liverpool'a şampiyonlar liginde elenince çeyrek finalden de olduk. halbuki ünidim vardı, finale giderdik. * tabi takım bi bozdu, toparlamayamadık. bozmaz dedik ama bozdu, çok bozdu... türkiye kupası ve 3.le idare ettik.
8. sezon ; uefa kupası hedefinde emin adımlarla ilerliyoruz. gözüm şampiyonlukta falan değil. ille de uefa kupası. bakalım çeyrek finalde rakip kim olacak.
d&r'da gezerken indirimde görüp denemek için aldığım championship manager'in yüzüne baktırmayan oyun.
cm 2011'i bir kaç gün oynadım, sonra işte bir gün can sıkıntısından sözlüklere girdim. cm ve fm yorumlarına baktım. o hızla gidip fm 2011 aldım haliyle. hiç pişman değilim, aa şu özellik cm'da daha iyiydi demedim henüz.
napoli ile şampiyonlar ligini,lig şampiyonluğunu kazanıp artık yeni maceralara atılmak amacıyla fenerbahçeye geçmeyi teklif verdim fakat beni kabul etmediler.
büyük ihtimalle kabul etmemelerinin sebebi favori takımımın trabzonspor olmasıdır.
11.3.0 versiyonunda 3 oyunum olmasına ragmen galatasarayın avrupa kupasını bile gidemediği oyun. ha bu durum fener ve beşiktaş içinde geçerli ama galatasayın durumu daha vahim. düşünün gaziantep bursa trabzon şampiyonluk yarışında hep önde. e taki ben iskenderun dç ile süper lige çıkana kadar.*