football manager 2010

    225.
  1. kadromda 219 boyunda 132 kiloluk bir sığır bulundurma fırsatını bana bahşetmiş oyun.

    eleman hem zenci, hem sarı saçlı. ortasaha oyuncusu ama defansta oynatıyorum, yanına yaklaşamıyor kimse, kaza bela yaklaşan da kaçıyor götün götün. gol atıyor, sevincini paylaşacak arkadaşı yok çevresinde. yakında intihar edebilir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/43635/+

    edit: gelen onlarca mesajdan sonra*, senenin 2026, adamımızın rwanda'lı bir regen, adının da joseph hariremana olduğunu belirtme gereksinimi duydum. özellikleri falan sıçıyor, cüssesi için aldım sadece. üstüme gelmeyin artık. *
    37 ...
  2. 306.
  3. futbolcuya özel fotomaç manşeti atma kabiliyetine sahip süper oyun.

    işte orduspor ortasahasının dinamosu fatih şen ile ilgili o manşet:

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/38346/+

    hayır simply gr-eight falan tamam da, bir oyuncunun soyadı "sen" ile bitecek, o oyuncu bir maçta über oynayacak, ardından sen o manşeti atacaksın, biz ehehe deyip şaşıracağız, sen de sevineceksin fm yapımcısı. düşündün di mi tüm bunları? aferin.
    22 ...
  4. 228.
  5. basın toplantılarıyla beni benden alan oyundur.

    vatandaşlığım bulunmayan bir ülkenin takımını çalıştırdığımda yaptığım ilk basın toplantısında dil problemiyle ilgili sorular geldikçe in the tabela diyen fatih terim gibi hissediyorum.
    rakip takımın teknik direktörüne laf sokunca jose mourinho triplerine giriyorum.
    arada bir, en yakın rakibimle ilgili soru gelince mircea lucescu gibi şekil cevaplar veriyorum.
    galibiyet serimizin devamlılığını sorduklarında gaz verip oyuncularımın götünü kaldırıyorum. "özgüvene bak helal olsun hoca" dediklerinde benim de götüm kalkıyor.

    sonra bi de oyuna başlarken cinsiyet seçiyorsun ya, kadın olduğunu belirtince futbol dünyasının kadınlara bakışını sorgulayan sorular soruyorlar, sanki çilingir sofrasında toplanmış dertleşiyoruz havasına giriyorum.

    velhasıl ben bu oyunu seviyorum.
    21 ...
  6. 8.
  7. haldun üstünel sayesinde galatasaray'la rahat rahat,transfer mransfer kasmadan oynayabileceğimiz oyun.

    edit:*

    yoğun eksi üzerine;
    (bkz: ağlama melis)
    17 ...
  8. 74.
  9. bu oyunda beşiktaş olacaklara öncelikle allah sabır versin diyorum. çünkü, gerçek anlamıyla bir enkaz devralıyorsunuz üstelik bunu düzeltme ihtimaliniz yok. taktik bakımından üst düzey olmanız gerekecek, her maça düzgün hazırlanın. neden?

    1. delgado, fink, nobre gibi adamlara dünyalar dolusu paralar veriyorsunuz ve bu yüzden hiç kimseye düzgün maaşlar öneremiyorsunuz. kulübe gelmeye ikna edemiyorsunuz. (nobre haftalık 45bin, delgado 30bin, fink de 25bin alıyordu sanırım.)
    2. bütçeniz yok. 2milyon euro bütçe ile başlıyorsunuz.
    3. maaş bütçeniz de yok.
    4. takım problemli kaynıyor. hiçbir mevkinizin doğru düzgün yedeği yok.
    5. (bu güzel bir haber) ferrari inanılmaz bir topçu. sezon ortasında italya milli takımına falan gidiyor zaten. sivok da aynı şekilde. (sivok 8.5milyon euro değerinde, holoskoyu iyi oynatırsanız bende 12 milyon euro oldu değer. alan yok gerçi)

    neler yapmalısınız beşiktaşla? spoiler verelim de, kendi keşfetmek isteyen, yaşayarak öğrenmek isteyenlere mani olmayalım.

    --spoiler--
    1. başlar başlamaz appiah'a yapışın. kaç para istiyorsa vermeye çalışın. finki yollamanın yolunu bulun. çünkü appiah-ernst ikilisi türkiye liginin ötesinde bir ikili oluyor. avrupa standartlarının bile üstündeler.

    2. ruud van nistelrooy, 1 milyon euroya sezon başında madrid tarafındna satılıyor. alan yok, siz almaya çalışın. ben sezon başında alamadım ama sezon ortasında 0 liraya sattı madrid, saolsunlar.

    3. martin palermo da 1-2 milyona geliyor. yaşları umursamayın, ilk sezonu en iyi şekilde geçirmek için bu forvetlere ihtiyacınız var.

    4. nobre, fink, tello, bobo, delgadoi tabata gibi adamları yollamanın yollarını arayın. hatta bunları yollamak için para bile istemeyin. çünkü maaşınızı öyle bir sömürüyorlar ki, üstüne para verseniz yeridir, gitmeleri için.

    5. diego bounnannetto (yanlış yazdım), river plate'li bu genci alın. ben sezon başında appiahı bedava, diego'yu ise 5.5 milyon euroya 48 vadeli olarak aldım. inanılmaz bir topçu, değerini katlıyor ve beşiktaşa gelmek için can atıyor. (ciddiyim)

    6. ismail köybaşını oynatmazsanız polis kapınıza dayanıp sizi tutukluyor. ona göre. gelmiş geçmiş en iyi sol bek olabilir kendisi.

    7. eğer ki, dediklerimin bir bölümünü yapabildiyseniz (özellikle, ruud, appiah, diego üçlüsünü alıp dediklerimi yolladıysanız) bu sezon şl'ye gitme ihtimaliniz var demektir. şimdi sezon sonu için yapmanız gerekenlere geçelim:

    a) yeni sezonda 25-30 milyon bütçeniz olacak. çok ama çok şanslısınız.
    b) sezer öztürk, sivaslı sedat (hehe), hürriyet göçer, riquelme, burdisso gibi futbolculara ocak ayından itibaren imza attırın. hepsi beleş olacak çünki. (evet kontratları bitiyor.)
    c) yeni kadronuzda ernst-appiah'ı kullanmayabilirsiniz, ben kullanmadım açıkçası sattım iksini de çok güzel paralara. onların yerine necip-hürriyet-sivok gibi adamlarım var ne de olsa. (saydıklarımın hepsi inanılamz kaliteli topçular)
    d) martin palermoyu yollayabilirsiniz, daha iyi forvet bulursanız. ben 11 milyona mehmet yıldız'ı aldım.
    e) nuri şahin, gökhan inler ve tuncay şanlı'yı alabilmek için olanaklarınızı seferber edin. ben hiçbirisini alamadım ama alınırsa 3-4 sene sizi götürebilecek bir kadronuz olur kesinlikle.
    f) rüştü, ibrahim üzülmez ve uğur incemanla kontrat yenilemeyin. bırakın gitsinler. sinan bolat'ı almaya çalışın kaleye.
    g) batuhan çok fazla problem çıkarıyor, antremanları ekiyor falan. ben 12 milyon euro ve %20 sonraki satıştan pay almak şartı ile barcelona'ya yolladım. çocuk coştu orda. 50-60 milyon euroya satılsın da cebimiz dolsun hehe.

    Önemli not: burda belirtmemişim ama kulübe gelir gelmez kendinize muhteşem bir koç ve scout ekibi kurmanız ve kendi atreman programınızı yaratmanız gerekiyor. yoksa bittiniz demektir. sergen dışında tüm koçları, fitness koçlaırnı, youth koçlarını, asistan managerınızı gönderebilirsiniz. yerlerine çok daha iyilerini almanız gerek.

    önemli not2: ilk sezondan sonra gençlere önem verin. necip ve cemil inanılmaz çocuklar.
    --spoiler--
    8 ...
  10. 56.
  11. henüz yeni piyasaya çıkmış olsa da, şimdiden beni bu incelemeyi yaptıracak kadar kendine bağlayabilmiş, gerçekten serinin en iyi oyunu ünvanını ve iddialı 'the greatest job on earth' sloganını hakedebilecek bir oyun olmuş...

    oyuna başlar başlamaz oyunun eski versiyonlarında olmayan detaylı bir karşılama komitesi çıkıveriyor karşımıza... eğer benim gibi tanımadığınız üçüncü sınıf takımlarda menajerlik yapmaktan hoşlanmaktaysanız, yardımcılarınızın verdiği bilgileri kendi oyun stratejinizle harmanyalarak sahaya dökme mecburiyetindesiniz...

    yardımcılar eski sürümlerde olduğu kadar silik ve arka planda değil bu oyunda... yardımcı antrenörünüz, coachlarınız ve hatta medya bile faydalanabileceğiniz maksimum düzeye çıkarılmış... orjinal oyun sözleşmesinde yeterli sayıya ulaşılamadığı için türkçe yaması çıkana kadar ingilizce basın toplantılarında bunaltıcı sorular ile karşı karşıya kalabilirsiniz... her maçın öncesi ve sonrasında, her yeni transferinizde basın toplantısı düzenlemeniz, yorucu olsa da takımı ve oyuncuları mental olarak üst düzeye çıkarabilmeniz için bir silah niteliğinde...

    antrenörlerinizden ve scoutlarınızdan aldığınız raporlar daha detaylı bir şekilde masanıza sunuluyor... yüzeysel değil gerçekten faydalı olabilecek bir scouting sistemine sahipseniz, genç yetenekleri keşfedilmeniz gerçekten de kolay gözüküyor...

    oyundaki bir yenilik ise 8 adımlı 'create tactic' ekranı... takım mentalitesi, oyun kurucu, top çalıcı ve hedef oyuncularımızı buradan seçiyor ve daha sağlam temellere oturtulmuş bir taktik düzeni elde ediyoruz...

    kanat oyuncularımıza içeriye sokularak atağa destek verdirtebildiğimiz gibi, çizgi oyuncusu şeklinde de oynatabiliyoruz... taktik ekranında oyuncu üzerine sağ tıklamak suretiyle görebileceğimiz her oyuncuya göre özel hazırlanmış taktikler de oyunda mevcut...

    oyunda her oyuncuya özel analizler yapılması, işinizi karmaşıklaştırıyor gibi gözükse de işinize gerçekten de çok yarıyor. geçmiş maçlarda yaptıklarını görerek, gelecek maçlarda yapabilecekleri hakkında fikir sahibi oluyoruz böylece...

    gelelim herkesin merak ettiği 3d maç motoruna... eskiden ayrı olarak tribünlerde seyircileri görebilmek mümkün... oyuncu hareketlerini, estetik çalımları görebilmeniz için bir avantaj sağlayabiliyor... 7 adet 3d kamera, 2 adet 2d kamera ile görüş açımızı genişletiyor, sahanın herhangi bir yerinden izleyebilme keyfini yaşıyoruz doyasıya...

    'issue instruction' butonu saha içinde maçın gidişatına göre verebileceğimiz komutları içeriyor... kanatlardan baskı yiyorsanız engelleyebilmeniz veya zor geçebildiğiniz bir defans oyuncusu varsa ona uzak başka bir yoldan kaleyi bulabilmeniz için gerçekten yararlı bir fonksiyon...

    son olarak transferden bahsetmek istiyorum...transferde satılık listesinde gabriel milito, rafael van der vaart ve ruud van nistelrooy gibi 3 dünya yıldızını fenerbahçe, galatasaray gibi takımlara yaklaşık 15 m gibi komik bir ücrete -üstelik 48 ay taksitle- transfer edebilmeniz mümkün ve hepsi de gerçekten iş görebilecek oyuncular...

    sonuç olarak fm 2009 ile hasret kaldığımız bol fmli günler, uykusuz geceler bizleri bekliyor... daha detaylı bir incelemede tekrar görüşebilmek dileğiyle...

    edit: bunun neresini eksilediniz bre vicdansızlar...
    11 ...
  12. 211.
  13. az önce yediğim golle gerçekliğine, kudretine inandığım güzellik. evet bu oyun görebileceğiniz en gerçekçi oyundur. gerçekçi de değil. en gerçek oyundur.

    ac oulu'nun başındayım. rakip fc kiisto. finlandiya kupası 7. tur maçı. evimde oynayacağım.

    maç beklediğimden daha kolay geçiyor. 50. dakikada 2. golü bularak farkı ikiye çıkartmışım. ligde hemen bir sıra altımda bulunan bu sevimli takıma kelimenin tam anlamıyla gömüyorum arkadaş, rahat oynuyoruz.

    fakat 59. dakikada öyle bir gol yiyoruz ki, 9-0 kazansak yine oturur ağlarım. gerçi baya güldüm ama neyse. adım adım gidelim...

    sağdan ortalanıyor top...

    kalecim çıkıyor...

    o da ne? iki defans da yükselmişler topa. üçü çarpışıyorlar...

    kalecim daha kuvvetli, "vuracam ula!" diyerek, zorla dokunuyor topa...

    üç oyuncu ceza sahası içinde yuvarlanırken, penaltı noktası üzerindeki topa kiistolu bir futbolcu hücum ediyor...

    sol kanattan gelen cenvager pehkonen, bu adamın ayağına kayıyor, bu adam da yerdeki üçlüye katılıyor...

    kiistolu bir diğer forvet hışımla geliyor ve topa vurmayı başarıyor...

    top direğe çarpıyor...

    bunlar olurken toparlanmaya çalışan kalecim ve bir defans oyuncum yine "şaka" olduklarını ispat etmek istercesine yarışıyorlar...

    direkten dönen topu uzaklaştırmaya çalışan oyuncum, kaleciye vuruyor ve bu gol maalesef kalecinin kendi kalesine attığı bir gol olarak yazılıyor...

    o defansın adı joonas pennanen...

    alın takımınıza, oynatın... ulan oulu, krize girdim yemin ederim...
    8 ...
  14. 109.
  15. tokatspor ile real madrid'i 3-2 mağlup ettikten sonra maç sonu taraftarların moralini idare eder olarak gösteren manyamış oyun. * *
    7 ...
  16. 83.
  17. sanırım sözlükte takımından ilk kovulan insan olarak kayıtlara geçtiğim oyun. anlatayım biraz:
    her sene managerlik oyununda juventus'u alırım. 10 yıldır bir sempatim ve sevgim var küçüklükten bu yana. galatasaray ve bursaspor gibi takımlarım dururken gider bu ekibi alırım. afedersiniz ortalığa da koyarım. domine ederim serie a'yı.
    aldım yine. ilk önce takımda aynı adamdan 3 tane var. trezeguet, amauri ve iaquinta. aynı bokun laciverti derler ya bunların hepsi kahverengi bok. hepsi uzun boylu, headingi iyi yavaş oyuncular. hangi akla hizmet bunları depolamışsa artık yönetim. neyse aldık. diego var. yeni transfer. 15 maç yaptım adam ancak ısındı takıma. asisti falan yok, frikikten golu var. amauri 10 maçta 0 gol attı. trezeguet zaten hantal topa vurana kadar adamlar topu alıp bana gol atıyorlar. cannavaro var, rakip hücum hattı taşak geçiyor bunla.
    her maçın ilk 5 dakikasında biri uzaktan çakıyor, resmen maça yenik başlıyorum. düzeltmek için bastır bastır, ancak berabere bitirebiliyorum ya da bastıtırken yiyorum. haliyle ligde 13.lüğe geldim ve kovuldum. zaten ben şampiyon yapıcam demedim ki gelirken, şampiyonluğa oynarız dedim. 5 atarız 6 yemeyiz 7 hiç yemeyiz 8 yemesek de olur dedim. kafaları karışmıştı o zaman yönetimin...
    milan ve inter gibi taşaklı kadrolar varken bu takım zaten şampiyon olamaz. zaten ben hiçbir oyunda ilk senemde şampiyon olamadım, ilk sene takımı düzeltir, transferlerle ve sistemi yerleştirmemle sonraki 3 seneyi domine ederim. 10uncu haftada niye kovuyorsunuz?
    avrupada juventus yıllardır kötü. ben ise grubumuzda 3te 2yapmıştım. diğer maçımda da 96. dakikada penaltı golüyle sevilla'da 2 puan bırakmıştım. bordoeaux takımına fransa'da 4 atmştım. iyiydik avrupada. juventus'un asıl bir şey yapamadığı alanda iyiydim. ama kovuldum. yazıklar olsun. italya'da teknik adamları çok çabuk harcıyorlar. sabır yok. antrenör kıyımı var. diego'nun amauri'nin cannavaro'nun da aq.
    8 ...
  18. 248.
  19. en büyük saçmalığın giderilmediği oyundur.

    aylardır oynuyorum. maç boyunca 30-40 kez kaleye gidiyorum ama 3-0 kaybediyorum. sokayım öyle oyuna. çok sık oluyor.

    edit: bahsettiğim maçı 5-3 kazandım, yoksayın bu entrymi. hehe.

    edit2: duraklamalarda yediğim gollerle 5-5 bitti. demek ki neymiş? erkenden entry döşememek lazımmış. yoksaymayın.
    9 ...
© 2025 uludağ sözlük