databasesi ile gerçekçiliğe çok yakın oyun. ama bir noktada resmen ağzın açık kalmasına yol açmıştır. fenerbahçe, oyunumda iki sezon üst üste türkiye kupasını kazanmıştır. iyiymiş.
10. sezondan sonra baymış oyundur. nedeni ise önceki oyunlardaki gibi: regen olan oyuncuların boktan özelliklere sahip olmasına karşın on milyonlarca euro'ya bile satın alınamaması. en son juventus'a transfer oldum, takımı değiştirmek istedim ve istediğim futbolcular büyük liglerin büyük futbolcuları değil. bir zürih'ten bile 8 milyon euro'luk adamı 30 milyon euroya alamadım. (sadece test etmek için denedim alacağımdan değil.)
önceki versionlarda da aynı sorun mevcuttu, yine oyundan o soğutmuştu beni. şöyle de hafif bir kariyer hikayesi vereyim.
1. beşiktaş: gelir gelmez tüm koçları kovup yeni bir staff oluşturdum. bu hikayeye başlıktaki diğer entrylerimden ulaşabilirsiniz. başarılı sezonların ardından milli takıma transfer oldum.
2. manchester united: milli takımla birlikte idare etmeye çalıştım. 6. ayımda kovdular.
3. milli takım: ispanya'nın grubundan namağlup bir şekilde playofflara kaldım, playoffta ölümüne defans yaparak hırvatistan gibi bir dünya 4. sü takımı her iki sahada aldığım 0-0'lık skorlarla kupa dışı bıraktım. dünya kupasında çeyrek finale kadar yükseldim defans sayesinde.
4. juventus: çeyrek finale çıktıktan sonra beni istediler. milli takımla birlikte yürütemeyeceğim için milli takımı bıraktım. juventus ile ilk sezonumda şerefli bir ikincilik yaşadım. kadro yeterli değildi, bütçem genişti ancak oyundaki saçmalık yüzünden transfer yapamıyordum. 2 sezonumn başında oyunu bıraktım.
ilk izlenimim şudur ki, oyuncu satmak çok zor olmuş. ya teklif gelmiyor ya da saçmasapan 48 aylık taksitli komik teklifler geliyor kulüplere önerdiginiz futbolculara.
ayrıca direkten dönen çok top oluyor ve gollerin %70'i ceza sahası dışından.
oynadıkça daha ayrıntılı yorumlarla döneceğim sözlük, şimdilik esen kalın.
elano'nun god mode'da olduğu oyun.her maç iki asist bi golden aşağısını yapmıyor adam.henry'nin bitiriciliği 15, van persie'nin 16, guiza'nın 18. buda ilginç bir ayrıntı.
ara sıra sapıtan, sapıtırkan gülümseten oyun. https://galeri.uludagsozluk.com/r/41278/+
herkes mi 2 gol atar. bir maç başka saatte oynanınca o maç 2 1 bitebilmiş. yoksa kesin o maç da 2 0 bitecedi. ben yenilmişim bu arada 2 0 lık haftada. özür.
bu arada son şampiyon stuttgart da 15. durumda. ne rehavete kapıldılarsa artık.*
oynayanlarda hastalık haline gelen süper bir menejerlik oyunu..
championship manager7'de nottingham forestla uefa kupasını almıştım şimdi football manager daha ayrıntılı olduğunda herkes gibi bende onu tercih ediorum.
bir çok kişinin 300 kere reload yapıp falanca takımla tüm kupaları kazandım diye övünmelerini sağlayan, sevdiğim ama neden sevdiğime anlam veremediğim oyun.
gaza gelip 3 gb'ye yakın Graphics and Photo Pack'ini indirmeye başladığım oyun.
içinde logo, takım formaları, grup/şampiyona logoları ve yüz paketleri olmak üzere 8000'nin üstünde resim vs. dosyası varmış.
yani nette dolaşan şu ligin grafik paketi, falan ligin yüz paketi diye uğraşmak yerine tek elden hepsini indirip oyunu tamamen zevkli hale getirebilecek bir paket.
tek sorun oyundan bile fazla yer kaplayan bir sunuma sahip olması olsa gerek.
ama nihayetinde 2011 çıkana kadar 8-9 ay daha bu oyunu oynayacağımızı düşünürsek ve oyunda en yüksek derecede zevk almaya neden olacağını düşünürsek pekte bir sorun olacağını sanmam.
hele hdd'de yeri olan ve sömürmeyi sevenler için.
oyuna başlarken kaydedilen teknik direktörün yaşının büyük önem tuttuğu oyun. eğer 30' un altındaysa futbolcular ve taraftarlar tarafından ciddiye alınma olasılığınız oldukça düşük. bu yüzden teknik direktörün yaşını en az 36 yapmak gerekiyor.
sezon basinda, kadrosunun diger premier lig sampiyonluk adaylari kadar guclu olmadigini dusundugum liverpool ile lig ve avrupa sampiyonu oldugum, baska bir oyunda ise interi alip, bu mukemmel kadroyla serie a da 15 macta 2 galibiyet ve 4 beraberlikle ilerledigim oyun. liverpool` da tapilan bir adamken, burda dehlenmeyi beklemekteyim *
Sonunda yüklediğim ve FM 2009'un ardından yeni bir sezon ve yeni yüzlerle kariyerime devam ettiğim oyun. Henüz üçüncü sezonumdayım ancak izlenimlerimi aktarmak isterim ey sözlükçü.
1. Oyun fm 2009 a göre çok daha akıcı. Çok daha kısa sürede yükleniyor.
2. Detaylar insanı şaşırtacak derecede. Galatasaray'da oynarken, Lincoln backroom staff tarafından en iyi oyun kurucu olarak önerilmişti. Buna rağmen, Milan'a sattım ve kulüp bu karardan memnun oldu. Gene aynı şekilde Udinese'de Domizzi'yi sattığımda kulüp memnun oldu.
3. Yeni transferinzi yanınıza alıp basın toplantısına çıkarabilmek hoş bir detay.
4. Arayüz çok daha kullanıcı dostu ve renkler de gözü yormuyor.,
5. Taktik akranı FM 2009 a göre oldukça gelişkin.
Gelelim eksi yönlere:
1. Yamasız oynarsanız kaleci hataları saç baş yolduruyor. Akınfeev her iki maçta bir topu rakip forvetin ayağına bırakıveriyor örneğin. Öyle ki bu hatalar şampiyonluğa mani olabiliyor.
2. Small database oynuyorsanız istisnasız her futbolcunuza teklif yağıyor ki huzur kalmıyor takımda.
3. Ucuza wonderkid alma dönemi 2009 da kapanmıştı 2010 da mümkün değil.
Gelelim FM kariyerimize. Galatasaray ile başladım her sene olduğu gibi. ilk işim Lincoln'ü göndermek oldu. Arkasından Ayhan'ı Tottenhem'a 6 milyon Euro'ya, Aykut'u ise Juventus'a 2.4 milyon Euro'ya sattım. Türkiye'de bu denli yüksek transferlerin gerçekleşmesi gerçekçiliğe büyük darbe vurmuş. Türkiye lligi oynamanın zevki tartışılır hale gelmiş.
Neyse eldekiş bütçeyle Van Der Vaart'ı aldım. Başka takviyeye gerek görülmüyordu. Gene de forvet hattına Falcao'yu alabilmek için Nonda'yı sattıysam da Falcao gelmem deyince Chevanton ve Marica'ya muhtaç kaldım. Fenerbahçe ise Nistelrooy'u alarak süprize imza attı.
Sezon başladı ve rahat şekilde şampiyon olduk. Avrupa ligindeyse kalecinin yediği hatalı gol nedeniyle ikinci turda Athletico'ya elendim.
Tranfer dönemi 5 milyon Euro bütçe ile getirecek futbolcu bulamayınca- eldeki kaynaklar yeterliydi örneğin Barış Özbek- Galatasaray maceramı bırakıp Udinese sularına açıldım. Evet genç yetenek membahı Udinese'de Asamoah, Zapata, Sanchez, Felipe, Handanovic, Domizzi, Coda, Pasquale, Gökhan inler, D'agostino Gaetano, Kitoko, Flores, Isla harika futbolcular. Özellikle Flores ilk sene için hayli iyi bir gol ayağı. Özetle birinci sezonu 4. sırada bitirip şampiyonlar ligi vizesi aldım diye seviniyordum ki 11. Fiorentina şampiyonlar ligi şampiyonu olunca bana Avrupa Ligi yolu göründü.
ikinci sezona ise 46 kiralık futbolcunun dönüşüyle 40 tanesini satarak başladım bütçeyle de
Van der Vaart, Riquelme, Sakho üçlüsünü, Carlos Vela'yı aldım. Sonuç mu ne oldu ey sözlükçü? Uyum bozuldu, şimdi 8. likte tutunmaya çalışıyorum.
Özetle, genç yetenek işi de yalan olmuş mirim, Sakho denen velet durduramıyor yaşlı kurt Di Vaio'yu.
editörle kimyası bozulduğunda kendine gelemeyen oyundur.
atlas dergisinin kasım sayısında, interlaken'in böyle kocaman bir fotoğrafı vardı. çok etkilendim, çok dehşet bir yer. oranın takımını kurayım dedim. ama çabuk güçlenip kısa zamanda isviçre'nin kralı olabileceğimizden, alman ligine gidelim dedim. almanya'da üçüncü ligden başladım. sanırım regensburg'du, adını falan değiştirdim, renkler, oyuncular vs. oyuncuları eşek gibi antrenman şey ettirdim. sezon sonu 12. olmuştuk. bütün yıldızlarım kendi kendine kaçtı kulüpten. "eeh skerim" dedim ve takımın reputeyşın mıydı neydi, onusunu yükselttim ki 1.3 milyon dolara hayvan gibi adamı alamasınlar. o dehşetengiz yeteneklerimin ardından, lig başlayıncaya kadar 60 gün koştular fakat bu sefer hiçbirini kaptırmadım.
ama anlamıyorum. şimdi chelsea'ye karşı oynayabilecek bir takımım var ama bundesliga'ya çıkışımın ilk maçında, frankfurt'a deplasmanda 3-0 yenildim. halbuki bahis oranları da frankfurt lehineydi ama aynı sayfada bir eleman "interlaken fazla zorlanmaz diye düşünüyorum" demişti. zorlanmadık aslına bakarsan. öyle çok atak falan da yapamadılar. gittik auta attık. geldiler vurdular gol.
bir de bu oyuncunun bilmemkim tarafından satılması hadisesi nedir arkadaş, engellemeyi bilen yardımcı olsun plz. ulan ben transfer teklifi reddedeyim eşek gibi, zat-ı muhteremin teki "teklif çok iyiydi koydum gitti" deyip göndersin kürek gibi delikanlıyı. dünyanın neresinde var lan öyle iş? dünyaları verseler de satmam bu cennet takımın tek oyuncusunu. üstün alman teknolojili isviçre takımım var ulan benim, dokunmayın!
meister, meister, vfb interlaken eiger! weiter weiter ins verderben! bavyera'nın yolları taştan, münih yatağı hazırla yavaştan, yihaaaoo!
edit: münih'ten de 4 yedik. yatağı hazırlamaya gidiyorum öptm kib bye. lan harbiden bilen yok mu lan?
edit2: şimdi fark ettim 4 yediğimiz münih değilmiş lan.
eğer takımla, futbolcuyla uğraşmayı seviyorsanız babalar gibi oynayacağınız oyundur. ama yok hacı, ben uğraşamam,kasamam derseniz yükle fm 2005 i, at kadro yamanı oyna. ama grafik açısından oldukça kalitelidir.
yana yana 10.2 yaması beklenen oyundur, 2-0'dan 3-2 maç vermeler,hemen her maç 30-35 metreden yenilen goller, saçma penaltı ve kırmızı kartlarla saç baş yoldurmaktadır zira.
arkadaşlar panathinaikos'um ş.liginde gruptan çıktım ve real madrid'le eleme maçı oynuyordum. sahada eziyorum real madrid'i 2 topum direkten dönmüş 15 dakika'da falan ama bir pozisyon oluyorki eminim menajerlik oyunları tarihinde böyle bir gol yoktur.oyuncum bile bile topu kendi kalesine atıyor.
satarken içim acıdı elbet, ama bu teklife hayır diyeni döverler gerçekten. takımın bütçesini de koyup david villa ve felipe melo'yu aldım. bereket versin.
maclari full time ( 90 dakika ) izleyince daha bir zevkli olan oyun. pozisyonlarin oncesini, takimin eksiklerini ve artilarini daha iyi anlayabiliyorsunuz.
