scout sisteminin içler acısı halde olduğu oyun. maçtan önce haber geliyor. ronaldo bu maçta patlama yapacak diye. markaj yapmadığın halde adam 5 ile oynuyor. maçtan sonraki yoruma bak. ronaldo bugün takımın yıldızıydı. bir paslar attıki bizim tribünde dudaklarımız uçukladı. lan adi adam sen hangi maçı seyrediyorsun?
hele oyuncu önermeleri yok mu? bilmem ne size gerard'ı öneriyor. yok ya bizde futbol cahiliyiz. kurban derisimi toplayacaksın onu almak için?
rakipler arasında büyük bir güç farkı varsa, bunu dengemek için rakip takımın kalecisini genelde 8 veya 9 ratingle oynatan oyun. çıldırıyorsunuz. 20 şutunuz kaleyi buluyor ama 2 gol atıyorsunuz. adamlar gelip 3 te 3 yapıp evlerine düzeltiyorlar. bir nevi noob koruması gibi birşey olmuş oyunda. özellikle türkiye liginde trabzonspordan tanıdığımız tolga zengin, average rating i 7.5 ile oynuyor. her karşılaşmamızda man of the match. şaka gibi.
gelelim avrupa takımlarına. man utd, sevilla, arsenal vs vs.. hepsi para basıyor sanki, klüperinin bodrumunda darphane var orospu çocuklarının. £5M luk adamınızda £60M teklifle geliyorlar. satıyorsunuz. %50 alıyorsunuz üstüne de. seneye yine oyuncularınıza sulanıyorlar. yine absürd paralar. akıllarını karıştırıyorlar. elinizdeki tüm oyuncuları unhappy yapıyorlar.
kayseriyi resmen abaza yapmışlar. her sene brezilya'ya tecavüz edip £10M luk oyuncular getiriyorlar. türkiyede ne kadar iyi oyuncu varsa alıyorlar. tevfik köse, özer hurmacı, ömer özçelik bunlardan sadece birkaçı.
forvetlerde inanılmaz bir basiretsizlik var. 30 metreden destanlar yazarken, 5 metreden boş kaleye atamıyorlar.
bi de ivan rakitic galatasaray'a geliyor. söylemesi bizden, enquiry sizden..
gol atmakta zorlanıyor musunuz? çok korner bulup az atanlardan mısınız?
ilacı burada.
ilaç için gerekenler : bir tane iyi korner kullanıcısı,(tercihen 15 üstü), bir tane de iyi zıplayan ve iyi kafa vuran oyuncu(defans,orta saha, forvet hiç farketmez)
tarifi : korner ayarlarında iyi kafa vuran oyuncumuza "challenge gk" komutunu veriyoruz, diğer tüm oyuncuları çeşitli şekilde dağıtıyoruz(attack near post hariç, oyuncunun önü kapanmamalı), sonra da gidip "team instructions" kısmında kornerleri "6 yard box"a atma ayarını seçiyoruz.
komplikasyonlar : fm'de hile yapıyormuş gibi hissetmenin verdiği acı tat.
yararları : fm'nin saçmasapan yapay zekasını alt etmiş olmanın verdiği sadist zevk.
kullanım şekli : mümkünse doksan dakika, günde üç kere kafi.
yaklaşık 1 yıldır işsiz bi şekilde devam ettiğim oyun..
sen kalk galatasaray'ı şampiyon yap, tek transfer dahi yapmadan uefa'da yarı final oyna, milan'a uzatmaların son dakikasında yediğin aptal golle elen, ordan city of manchester'a uzan, 14. aldığın takımı son haftada mucizevi bi şekilde şampiyon yap, elano asist kralı, arturo vidal gol kralı olsun sonra da işsiz işsiz bekle! bu mu lan insana verilen değer? bu mu başarının mükafatı? yazıklar olsun futbol camiası sana!
oğlum roman abramovic; bak bekliyorum hazırda ona göre ha!
edit: yüce rabbim isyanımı duymuş olacak ki sevilla bendenize teklifte bulundu.. ben de hemen atladım tabi.. bi de adamlar ben gelmeden önce robin van persie ve bosingwa'yı almışlar.. allah razı olsun sevilla.. hadi bakalım şampiyonluğa şimdi.. :)
derbi önceleri koskoca teknik adamların mahalle karılarından beter kavga etmesi insanı futboldan soğutan hadisedir. lan 3 puan için değer mi be? yakıcam, yıkıcam, viran eylicem, senin ağzını caart diye yırtarımlar. hele birde saygı duymuyorum var ki herhalde bu entel küfür oluyor. duymazsan duyma be.
an itibariyle farklı takımlarla 3 defa 5 sezon kadar oynadığım oyun. ve bu oyun efsanevi cm ve fm serisi içerisinde beni kendisinden tiksindirttiren ilk oyun oldu, tebrikler.
yıllardır bir çok ceremesini çektik bu oyunun, bir çok şeyi görmezden geldik bağrımıza bastık. hiç bir oyuncunun gerçek hayatta 100 milyon euro karşılığında transfer olamayacağını bildiğmiiz halde tahammül ettik bastırdık parayı aldık, milan,man utd, barça olamadık mı genç oyuncu keşfetmeye çalıştık. ama bu oyunda da artık illallah dedirtti bize.
cm/fm serisine maç motoru eklendiğinden beri ilk defa bu kadar büyük bir rezaletle karşı karşıyayız. öyle bir maç var ki karşınızda, ne bir tek top, ne pres, ne organize atak ne bir şey. kornerden gelen bir ortaya kafayla gol attıysanız sevinmeyin, %95 faul sebebiyle iptal oluyor. hatta bir maçta en az 1 golünüz faul veya ofsayt sebebiyle iptal oluyor. artık maç motorunun saçmalığını böyle kapatmaya başlamışlar.
efendim şimdi, sıradan bir futbol maçında 6-7 tane adam gibi gol pozisyonu olur. takımlar bunları değerlendirirse büyük skorlara rastlarız bazen, yoksa genellikle bir maçta en fazla 4-5 gol olur. bu oyunda öyle bir maç motoru yapmış ki sports interactive, bir maçta 15-20 gol pozisyonu oluyor, e haliyle bunların hepsinin gol olması, hatta yarısının gol olması gerçekçi skorlar oluşmasına engel olacak, golleriniz teker teker iptal oluyor, dünya starı forvetleriniz boş kalelere goller kaçırıyor, çıldırtıyor.
yıllardır tahammül ettiğimiz ama bu oyunda sabrı taşıran bir başka detay; kırmızı kart olayı. bu oyun 10 kişi kalan takıma maçı kaybettirmek için elinden geleni yapıyor. evet çok ciddiyim. evet bir takımın 10 kişi kalması oyuncu eksiği olan bölgede boşluklara sebep olabilir takımın organize olmasını zorlaştırabilir, pas yapmasını, alan savunması yapmasını zorlaştırabilir, eyvallah. ama bu oyunda 10 kişi kaldığınzda sizin her türlü pozisyonda gol atan forvetleriniz birden bire kazma olup çıkıyor, nadir bulduğunuz pozisyonlarda karşı karşıyalarda, boş kalelerde kaçırıyorlar, en yüksek top tekniğine sahip oyuncularınız ayağında top tutamıyor, saçmasapan top kayıpları ve pas hataları yapıyorlar, kaleciniz her geleni içeri almaya başlıyor. bununla kalmadığı gibi rakibiniz de birden bire evrim geçiriyor adeta; kariyerinde gol atmamış oyuncular 35 metrelerden mermi gibi şutlarla gol atmaya başlıyorlar, bütün oyuncuları sizin savunma oyuncularını çalım manyağı yapıyorlar, velhasıl kelam oyun siz maçı kaybedin diye elinden geleni ardına koymuyor.
bir de şu oyunun algoritması olayı var tabii. örnekle anlatayım efendim ; a.c. milan ile 2011 sezonunda oynadığım oyunumda takımımda dünyanın çok büyük yıldızları yer alıyor ve ligde 3. sıradayım, önümde juventus ve inter var, interle aramda 4 puan juveyle 1 puan var. ama inter puan kaybedecek gibi değil ve haftalardır kazanıyor. benim takımımda form tutmaya başlamış ve yükselişe geçmiş. ligde aynı hafta içerisinde benim kendi sahamda torino ile maçım var ve juventus ile inter maç yapıyor. haliyle önümdeki takımlardan birisi puan kaybedecek illa ki, benim kazanmam şart. neyse efendim maça başladım ve 90 dakika tek kale oynadığım maçta gollerim iptal oldu çizgilerden toplar çıktı direklerden döndü oyun elinden geleni yaptı ve maç 0-0 bitti, juventus inter'i yendi. biraz sinir içerisinde biraz da ufak bir deney yapmak amacıyla oyunu save game'den açarak baştan maçı oynamaya karar verdim. bu sefer 1-0 öne geçtim ancak 88. dakikada torino tek atağında golü attı ve maç 1-1 bitti. yılmadım ve maçı baştan aça aça toplam 5 kere oynadım ve bu 5 maçtan 4ü berabere bitti, birini torino kazandı. hepsi de aynı delirtici biçimlerde olan maçlar sonucunda. dünyadaki belki en iyi kadroya sahip olan milan, teknik direktörüne alışmış, kadrosu ve taktiği oturmuş milan, kendi sahasında torino'yu bir türlü yenemiyor. neden ? çünkü inter puan kaybetti. ve benim de kaybetmem gerekiyordu. çünkü ben 6 maçtır üst üste kazanıyordum ve rakamların abartılmaması gerekiyordu. olmadı sigames olmadı bu sefer olmadı malesef olmadı...
az kalsın unutacaktım ekleyeyim bunu da araya, xavier hernandez'i hepimiz tanıyoruzdur herhalde *. biliyoruz, kaliteli bir futbolcu, peki tamam. teknik, pasları iyi, şutları iyi, kuvvetli falan filan. iyi de, süperman mı ulan bu herif ? oyunda yazıldığı üzere boyu 170 cm. benim takımımda yer alan nikola zigic ise 202 cm boyunda. ve bir kafa topunda xavi, zigic'in üstünden zıplayıp kafayı vuruyor. hadi bir kere olsa adamın ayağı falan kayar bir şey olur deriz, ama bir maçta 5-6 defa tekrarlanınca bu olay, insanı çileden çıkartıyor. ayıp ulan..
işte bu ve bunun gibi, şimdi yazmaya üşendiğim onlarca ve yüzlerce delirtici detay. velhasıl kelam; cm/fm serisinin en dandik oyunuydu bu, bahsettiğim problemler insana kafayı yedirtir, sağı solu yumruklattırır evde. ha oyunu ben kaç aydır manyak gibi oynuyor muyum ? oynuyorum. hatta bu oyunu bilgisayara yükledikten sonra 10 kilo aldım mı ? aldım. niye böyle oyunu duvardan duvara vurdum bu entryde ? çünkü şu bahsettiğim torino olayından sonra sinir krizleri geçirip odamın dolaplarını yumruklayıp kendimden geçtim ve derdimi birine anlatasım geldi, beni uzun uzun dinleyecek sözlükten başkasını bulamadım. şimdi manyağın teki gibi göründüğümü farkettim bir oyun yüzünden böyle bir şey yapmamdan mütevellit, mamafih gerçekten oluyor bazen ,fm oynayan bilir. tamam kabul ediyorum belki abarttığım kadar rezalet allah'ın belası bir oyun değil ama yukarda anlattıklarımın hepsi de gerçek ve serinin en kötü oyunu olduğu da kesin.
eğer xp kullanıcısı iseniz oyunu crackledikten sonra açmaya çalışınca "system does not meet minimum requirements" uyarısı alabilirsiniz. "haydaree çift çekirdekli işlemcimiz var, kimi yiyosun?" demeyin. fm.exe nin üstüne sağ tıklayın, uyumluluktan varsa xp yi seçin. eğer listede xp yoksa, "bu programı aşağıdaki blablalardan birine göre çalıştırın" ibaresinin yanındaki ticki kaldırın. oyununuz çalışacaktır.
gelelim oyuna;
öncelikle ilk fark edilen, fm 2007 den sonra oyundaki inanılmaz hızlanma. artık herşey daha seri işliyor. sizi oynarken fazla bekletmiyor, fm 2006 günlerine döndürüyor.
skinin beyaz olması ise aslında çok hoş olmuş, ancak farklı skinler indirilebilerek beyaz skinden kurtulabilirsiniz.
artık maçlardan önceki team talk için bile assistant advice alabiliyorsunuz.
taktikler çok daha etkili. artık deplasmanda 1 gol attıktan sonra hemen üzerinize öküzler gibi gelen * takımlar yok. güçlü takımsa her an geliyor, güçsüz takımsa nadir geliyor. ama kalkıp da galatasarayla, deplasmanda bursaspor ile oynuyor ve 1-0 öne geçiyorsanız, rakibin oyunu çevirmesi o kadar kolay olmuyor.
pitch ise fm 2007 den çok daha hoş olmuş. örneğin kalecinin kullandığı topların geri dönüp de hemen gol olması yok. aut a çıkan topların kaleciye yarım saatte geri verilmesi, kalecinin bir türlü degaj kullanamaması (it herif topu almaya gitmiyor) gibi gereksiz ayrıntılar atlanmış.
maç dışındaki oyun ise çok ama çok daha zevkli olmuş. bir sürü ayrıntı var artık. sahanın boyutlarını bile seçebiliyorsunuz. "takım ne yapar bu sezon?" sorusunun cevabına göre bütçeniz oluyor. gerçekten de harika.
oynadığım fm ler içinde en çok zevk aldığım. pes 2008 ile beraber, 2007 senesinin muhteşem geçmesini sağlayan, insanlık tarihinin en güzel hediyelerinden birini bize vermiş olan sigames e ne kadar teşekkür etsek az.
