şu anda 1 saat uzaklıkta bulunduğum memleketim, para da var, kafa dengi arkadaşlar da yok değil, iyi biz o zaman bir ara "rakı-balık" yapalım. ilk defa geleceklere öneriler:
- eski foça yeni foça'ya oranla daha güzel ve daha canlı.
- belediye otobüsü aktarmalı izban'la artık çok rahat bir şekilde ulaşabiliyorsunuz.
- yazın gidiyor ve çok da zengin değilseniz, küçük hanedan hoteli'nin arka taraflarında "çanak koyu" var. denizi de muhteşemdir ve sakindir hatta çarşı izninde askerler yakalanmamak için burada denize girerler. ( merak eden olursa tarif edebilirim burayı.)
- foça'da yapılaşma çeşme'ye oranla az, bunun sebebi de foça'nın neredeyse tamamının sit alanı olması ve imar yasağı bulunması.doğal olarak plajlar falan da çok canlı sayılmaz, ama çok da ölü değildir. doğal bir yer arıyosanız izmir'de tercihim;
foça komando kursu..welcome to hell..uzun yorucu bazen eğlenceli bir kurstur.sürünmek koşmak ıslanmak yürümek uykusuzluk barfiks şınav mekik...vay be o kursu bitirince kendimi he-man sanmıştım.
foça'da yapmanız gereken şeyler.
- arabanızı park edin ve sadece yürüyün.
- deniz kenarındaki banklardan birine oturup, her bir karesi muhteşem olan doğal güzellikleri seyredin.
- ingiliz burnu denilen mevkiye doğru sahilden yürüyüş yapın.
- belediyenin önündeki kafelerde sabah çayınızı yudumlayın.
- foça kalesinin hemen altında, kale cafe isimli mekanda, mekanın sahibi ömer'in hazırladığı eşsiz hamburgerlerden yiyin.
- foça restaurant'ta uzun saçlı ahmet'in şef garson olduğu mekanda, balık yiyin.
- fotoğraf çekin.
- kayalar camii'ni ziyaret edin ve imam mustafa ile sohbet edin.
eski foça ve yeni foça olarak adlandırılan kasabalar. son çıkan yasa ile birleşip tek belediye olmuşlardır. yeni ve eski kavramları artık sadece halk dilinde kalmıştır. artık sadece foça vardır.
sıkıntılı geçen gecelerden birinde, saat 2 gibi ulaştığım, sahilinin güzelliğine doyum olmayan şirin mi şirin ilçe. bir arabanın içerisinde 4 kişi sabahın ilk ışıklarına kadar çılgınca bira tükettik, o güzel manzarada.
lakin sızıp kalmak çok fena. sabah soğuğu fena donduruyor kıç denen naneyi.
balıkçı teknesinde kahvaltı fırsatı ise kaçırılmamalı.
bir giden, bir daha gitmeli.
tam bu mevsimde orada olmak lazımdır. hava çok sıcak değilken ama günler uzamışken. sabah kalkınca karpuzlu peynirli bir kahvaltı edip öğle sıcağından önce denize girip çıkılır. öğle sıcağında gölgede 1-2 bira içilir. sonra tekrar yatılır "siesta" için. aynı bir foçalı gibi. öğleden sonra kalkınca hafif bir yemek ve sonra bir tur daha deniz atılır. o deniz dönüşünde üste paçoz bir t-shirt geçirilip kasabaya geçilir. sadık abi nin yeri phokaia restaurant da taptaze balıklardan ve mezelerden yenir ve yanında tabii ki rakı. rakının en güzel içildiği yerdir foça, çünkü güneş en güzel orada batar.