En ideal ilişki türü. Iki tarafında da f var ve aralarında kalıyorsun. Mesela bir tane f fazla olsa yine güzel oluyor ama yapboz bozuluyor. Yanı bunu formülize edersek f'nin çift sayı olmasi gerekiyor. Temel hal yani ideal hal fmf. Gerisi buradan türüyor.
Belli belirsiz zamanlarda karın, göğüs, eklem ağrısı ve yüksek ateş ile gelen bu süreye atak denilen hastalık. Hastalık genetiktir anne ve babadan geçer ama her fmf'linin çocuğu hasta olacak diye bir kaide yoktur. Hastalığın teşhisi eskiye nazaran artık daha kolaydır. Çünkü eskiden fazla bilinmiyordu o yüzden bir çok fmf hastası apandisit ameliyatı olmuştur. hastalığın teşhisi 2 şekilde yapılır 1. hastanın şikayetleri 2. gen testi. fakat bazen gen testi normal çıkabilir bu hasta olmadığı anlamına gelmez o zaman hastanın şikayetleri ve kullandığı ilaca tepkisini baz alır doktorlar. Hastalığın kesin tedavisi yoktur sadece yaşam şartlarını biraz daha normale döndürebilmesi için kullanabileceği "colchicum dispert" diye bir ilacı vardır. Bu ilacın kullanım amacı hem atak sıklığını azaltmak hemde böbrekleri korumaktır çünkü hastalık zamanla böbrekleri etkiliyor. Fakat bu ilaç her hastada işe yaramayabiliyor. Bu hastalara Colchicum'a dirençli hasta deniyor. Böyle durumlarda doktor ithal colchicine geçmesini tavsiye eder "opocalcium veya colchicine lirca" opocalcium fransadan geliyor hastaneden çıkarttığınız rapor ile eczacılar birliğinden bir miktar fiyat farkı ödeyerek alabilirsiniz. colchicine lirca ise italyadan geliyor ve aynı şekilde rapor ile eczacılar birliğinden tamamen ücretsiz olarak alabilirsiniz. colchicum dispert ile bu iki ilacın farkı colchicum 0.5 miligramdır diğer iki ilaç 1.0 miligramdır. eğer bu ilaçlarda hastaya iyi gelmez ise i zaman doktor iğne tedavisine başlar "anakinra-kineret" isminde bir iğne günlük evde kullanılır. Eğer dahada olmadı başka bir iğne olan 'ilaris'e geçilir bu iğne aylık kullanım içindir. genelde bu iki iğneyi kullanan kişiler kendilerini daha iyi hisseder.
Muzdarip olduğum hastalıktır. Ataklar yüzünden kaç iş kaybettim. Dizimde ödem oluşturdu kemikte kalıcı olarak. %25 raporum falan var sayesinde. Ama bilemiyorum hala askerlik yaptıracaklar mı? veya bu şekilde askerlik nasıl yapılır bir fikrim yok.
ölene dek insanı bırakmayan ilettir. 5 yaşından beri bu hastalıkla beraberim, bi kaç yıldır da bıraktım kolsin içmeyi. resmen hayata meydan okuyorum gibi bi şey. biterse bitsin böbreğim, biktim o tadı en tatlı şekerden bile tatlı olan o hapları içmeyi. sen mi büyüksün ben mi eey fmf!! (öldü).
(bkz: ailevi akdeniz ateşi) coğrafyamızın hastalığıdır, bizim hastalığımızdır. bu sebepten ötürü bu hastalığa fmf denmesini doğru bulmayanlardanım. aaa kısaltması daha doğru diye düşünüyorum. (bkz: hayddaaaaa) nickli yazar arkadaşımız çok güzel bir şekilde hastalığın genetik temelini ve fizyopatolojisini anlatmış. aaa kalıtımla geçişi gözlenebilen, otoinflamatuvar bir hastalıktır.
hastalarda ani başlayan ve kısa süreli karın veya eklemlerde ağrı ile birlikte yüksek ateş gözlenebilir. bunun yanı sıra hastalarda plörezi, kas ağrıları, deride erizipel benzeri döküntüler, orşit, baş ağrısı, aseptik menenjit, dalak büyümesi gözlenebilir. ancak hastalığın asıl ve en önemli bulgusu amiloid birikimidir. özellikle böbreklerde biriken amiloid neticesinde organ yetmezlikleri gelişebilmektedir. serum amiloid a ölçümü özellikle atak olmayan dönemlerde (bu dönemde daha yüksek çıkacaktır) amiloid birikimini bize gösterir. öte yandan atak sırasında crp, esh, lökosit yükselmesi gözlenebilir. ferritin yükselmesini ise beklemeyiz. atak sırasında geçici proteinüri ve hematüri gözlenebilir.
laboratuvar testleri yardımcı olmakla birlikte tanı büyük oranda klinik ile konur. aile öyküsü yardımcı olabilir. hastalık lehine olan bulgular neticesinde 6-12 aylık kolşisin tedavisine verilen iyi yanıt ailesel akdeniz ateşi tanısını koyduracaktır. son cümlede belirttiğim gibi ve yukarda bahsini geçirdiğim yazar arkadaşımın da yazdığı üzere aaa tedavisinde sihirli ilaç kolşisindir. kolşisin gerek atakları önleme gerek amiloid birikimini önlemesi nedeniyle vazgeçilmezdir. bu nedenle
aaa tanısı ne kadar erken konursa ve kolşisin tedavisi ne kadar erken başlanırsa prognoz o kadar iyi olacaktır.
Ben bu hastalığın yedi ceddini, anasını avradını sikeyim. Sırf bu hastalık yüzünden işe girmeye çekiniyordum liseden beri. Stajlar yaptım o vakitler de ağrıdı ve şimdi de. işe gireli 8 gün olacak yarın, 6 günü topallayarak eve gitmişimdir. Şu an en kötü atağını yaşıyorum bu serüvende. Bunları yazarken ayağımı soğuk sudan çıkardım ve uzattım. Ayağımı kesseler aynısı acır öyle bir acı. Bilek kızarık ve şiş; bacak kaslarının diz kenarı acıyor ve sağ bacak en nihayetinde pert. Şubat ayındaki stajdan çıkışımda eve dönerken metrobüsten indim adım atamadım. Tellere tutunarak adım adım beşiktaş yönüne çıkıp taksiye binmiştim. Şu an kıvranıyorum amk. Ataklar dışında normal enerjik yerinde duramayan insan ben, bu hastalık sonucunda bacaklarımdan yürüyemez hale geliyorum. Yürüyemez haldeyken vücudumun diğer duyuları son derece iyi. Yine enerjik ve çalışsa sabahlara kadar çalışır modundayım. Kısacası bu hastalığın engelli raporunu ne derece karşılayabileceğini araştıracağım ve askerlik durumunu tam öğreneceğim. Bu arada insanlar görmeden inanmayabilir hastalığınıza, bileğinizi bacağınızı illa görecekler. Çünkü kendilerinin çok acısız, normal bacak ağrısı ile bir tutabiliyorlar...
4 yıldır geçirdiğim atakların ne oldugunu sonunda anladığım hastalık. Benimle aynı şeyleri yaşamış insanların yazdıklarını okumak şu an çok ilginc geliyor. Sanırım omur boyu bir ilaca bağlı kalmam gerekiyormuş. Aksi takdirde bobrekler iflas edebilirmiş.
Günün herhangi bir saati ansızın karnınızın kapısını çalar bu ataklar. Ve dersiniz ki, aa özel günüm geldiii. (iyi ki dişi değilim zira bu çifte periyot anlamına gelecekti)
Daha sonra ağrı ara ara burdayım aga unutma der. Kafasına göre bağırsaklarda takılır. Saat 9 ile 12 arasinda ise artık hazırliklar tamamlanmıştır. Aralıksız sabaha kadar süren bir ağrı baslar.
Go!
ilk 2 saat: Yatakta kivranir, ayaga kalkar, oturur, en acisiz pozisyonu bulmak için ugrasirsiniz. Attığınız haplar bi sike yaramaz.
2-4: Artık karnınıza girecek bir bıçağa bu ağrıyı degismeye hazirsiniz. Dünyadaki, tanımadığınız masum bir insanın olumune karar verip izlemeye karşılıkk geçmesini de kabul edebilirsiniz. Sağlığınızin ne kadar güzel olduğu hakkinda derin dusunceler...
4-6: Mazoşist evre. Eheh evet gulmeye başlarsınız artık. Acı dedigin nedir ki? Beyninin sen tehlikenin farkında ol diye yarattığı bir sey. Peki acı, neden kotu gelir insana? Alt tarafı bir his değil midir? Kotu gelmemesi belki senin elindedir acı denen şeyin?
6-8: karnında gezninen agri yavas yavas sağ alta, apandisin altina kayar. Bunun sebebi bağırsak ustu lenf bezlerinin şişmesidir herkes bilmez. Artık gecmeye ve rahatlamaya baslar yavastan bu arada yarı uyur vaziyette zamani hızlı geçirebilirsiniz.
Sonrasinda doktora gidildiğinde basiniza gelebilecek kötü bir sey de sorumsuz cakal doktorlardir. Tak diye apandisinizi ceker alirlar. Belirtilerin çoğu uyar cunku.
Bende de suphelendiler zamanında ama adamın polikliniğinde "gereksiz riskler alan doktorlar, bla bla.." yazıyordu dikkat etmiştim. Müşaade altinda tutup saldı. iyi doktordu.
Çoğu kişi internette 3 gün süren falan yazmış. Tamam sağ alttaki şişlik 2 gun duruyor ama onla yaşanıyor. Ters harekette hafif acıyo hepsi bu. Biri ekşide son 12 saat yataga baglisiniz kemikleriniz çıkacak gibi olur falan demiş hasktir dedim beni 1 gecede mahvediyor 3 gun çekilmez abi. O kadarını yaşamadim artık neden bilmiyorum.
Hayatım boyunca ilac kullanacağım kronik bir hastaligi kabullenmek tuhaf hissettiriyor. 19 yaşında Mutant olduğumu öğrendim. Eyvallah doğa ana.
bizdeki adıyla Akdeniz ateşidir. ataklar halinde kendini gösteren ve genelde kandaki orana göre 1-3 gün sürüp, daha sonra bulguları ortadan kalkıp kişiyi eski yaşantısına döndürebilen, genler aracılığıyla aktarılan bir hastalık türü. türü diyorum çünkü birde akdeniz anemisi vardır ve bu hastalığın fazlaca ilerlemiş versiyonudur, anemi versiyonu kan değişimi gerektirebilir.
adının Akdeniz olmasının sebebi Antalya ve civarında göründüğünden değil, ege denizinin eski adının akdeniz olmasından kaynaklıdır ve genelde Sivas ve çevresinde oldukça yaygındır.
Geçmeyen hastalık. ilacı ilk aldığım zamanlar pek bilek, ayak veya bacak ağrım yoktu. Denk gelmişti herhalde. Çok küfür edesi geliyor insanın ama işte kaderde varmış ki çekiyoruz. Okul hayatım diğer entry'lerde de bahsedilen gibi benim de rezil olmuştur. Fazla ayakta duramazsınız ve durduğunuz takdirde akşam 4-5 olmadan ayakları havaya dikip ağrı hafiflesin diye uğraşırsınız. Bütün mezuniyet gecelerimde de herkes gönlünce eğlenirken ben bacağımın birini sandalyeye uzatmakla uğraşıyordum. Öyle tek başına.. insan alışıyor ister istemez bir vakitten sonra... Ağrıdan yumruğumu sıktığımı bile hatırlıyorum metrobüste ki o gün çatlayacak gibi olmuştum. Allah yardım etsin ne diyelim.
Yillarca ordan oraya surundum yok safra kesesi yok apandisit gobegin dustu bile dediler, en sonunda teshis kondu ne ise yaradi ilac kullaniyorum atak geldi mi hicbi sey fayda etmeyen illet bir hastaliktir. Iyilesirsin agrin gecer 3gun agri cekersin uyurken diger yanina donemezsin, her bir kemigin eklemin kiriliyor hissi vardir.
Benim de küçüklükten beri ayak, bilek ve bacak ağrılarından dolayı hastane hastane dolaşmama sebep olan hastalıktır. En sonunda ablamı bir doktorun yönlendirmesiyle tanısı koyulmuştur. Ablamda da bulunmakta bu hastalık. Ablamda tanı koyulduktan sonra ben de test yaptırdım ve aynı sonuç aldık. Bende sadece eklem ağrıları, bacak kasında ağrılar bazen de ayak bileğindeki şişmeler ile etkisini göstermiştir. Bir ilaç ile kontrol altına alınırsınız. ilacı aldığımdan beri sadece ayak bileklerim şişip ağrımadı, ama gerisi aynı.
eski zamanda tanıştığım bir insan ile varlığından haberdar olduğum hastalık. ben ona böbrek taşı şöyle böyle diye anlatıyordum. insanın ebesini sikiyor, süründürüyor diye. ardından sazı eline aldı ve fmf'i anlattı. o gün bugündür böbrek taşı ile yaşamayı öğrendim.
gunlerce kivranmaniza yol acan, krizleri uyku uyutmayan ufak yasta hap bagimlisi yapan hastalik. gec mudahale yuzunden kriz geldiginde yuruyemeyecek hale gelirsiniz. benim gibi geneldr romatizma zannedilip yillarca yanlis tedavisi yapilabilir. psikolojik olarakta bitirir genelde topallatir ishal yapar. sogukta daha cok kudurur, her ay bir krizi kesin olur. ailevi bir hastaliktir. suan icin tedavisi bulunmuyor, ama agrilar oldurur allah dusmanima vermesin.