kritik bir maçta gol yiyince yakınlarda varsa yumruklamak misal ben bir adet dolap kapağı 3 adet fincan kırdığımı, şampiyonlar ligi finali oynayacağımız zaman telefondan şampiyonlar ligi müziğini açıp bilgisayarın olduğu odaya girdiğimi 360 derece dönüp taraftarı alkışladığımı şampiyon olunca da oyuncakçıdan temin ettiğim konfetileri attığımı ve onları toplarken çektiğim işkenceyi bilirim.
misal 20 kasım 2010 tarihinde oynanan arsenal - tottenham maçı. nam-ı diğer londra derbisi. tottenham menajeri harry redknapp ilk yarısını 2-0 geride kapadığı mücadeleyi ikinci yarıdaki diziliş ve sistem değişikliği ile 2-3 lehine çevirmeyi başardı. şahsım böyle bir müsabakayı menajerlikte kazandığımda kapı duvar bırakmıyor odada. *
bir de gol sevinçleri vardır ki hani şöyle çok önemli bir maç olur yahut bir derbi, o zaman 2-3 katına çıkar. hakikaten desteklediğin takım koymuşçasına zıplarsın ilginç sesler eşliğinde. artık kime denk gelirsen (anne, kardeş, ev arkadaşı, manita) senden şüphe etmeye başlarlar. ama bilmezler ki fm bir hayat felsefesidir.