iki taktik vardır, türk usülü geri çekilip kanatlardan dalma ya da doğrudan göbekten yarıp gitmek. son oynadığım fm 2008 de ortadan yaran 4-1-2-1-2 taktiği (kanat yok hepsi içeride) ile açıkçası yatarak maç kazanıyordum. zaten sıkılıp oyunu kaldırdım sonradan. aslında bu mesele oyunun sürümü ve algoritmaya da bağlı, kimi sürümde dmc mevkisine önem vermeden kazanamıyorsunuz kimisinde de kanatlardan gitmek zorundasınız. en iyisi deneyerek öğrenmek yani. bu arada 4-1-2-1-2 taktiğinde sağ ve sol kanattaki defansların hayvani iyi olması bir zorunluluktur tabii.
üst düzey avrupa takımlarında 4-2-3-1 oynayabilecek kadronuz varsa en iyi taktik budur. eğer ronaldinho-messi-deco-bojan krikic gibi hayvani bir hücum hattınız varsa, st niz her sene 25 gol üstünde oynar. ama orta sıra takımlarıyla bir şey başarmaya çalışıyorsanız 4-4-2 den vazgeçmeyin derim.
bunlara ek olarak salt taktikler değil, takım ayarları ve oyuncu ayaları da en az taktikler kadar işe yarıyorve önemli. misal, c.ronaldo gibi bir kanat oyuncusuna forward runs yaptırmazsanız, çok gol atmasını da bekleyemezsiniz ve ya javier mascherano nun defansif ayarını yapmazsınız kontra atak yemeniz normaldir.
herkes bilir ki bu oyunun zevki, küçük takımlarla oynarken çıkar. küçük takımların da taktiği 4-4-2 olmalıdır. *
4-2-3-1 taktiğidir. her takımda işe yarar 4 defans 2 orta saha 3 amc ve 1 forvet oyuncusundan oluşur. 3 amc takımınızın toplamda attığı golün 4 te 3 ünü atar. hızlı ve ortadan oyun anlayışı benimsenmelidir. orta sahalar uzaktan şut çekebilmelidir ve iyi pas atmalıdır. forvete ise kimi koyarsanız koyun 10 golü geçtiğini daha görmedim.
en iyi taktik kişinin kendi taktiğidir tabiki de ; buraya yazılanların hepsi kişilerin kendisinin sürekli kullanıp, en iyi olduğuna inandıkları taktiklerdir.
gercek futbolda da oldugu gibi, takiminiza, onun lig icindeki konumuna ve elinizdeki oyunculara gore degisir. manchester unitedi sampiyon yapan taktik, antalyasporu ligden dusurur.*
öncelikle en iyi taktikten çok aldığınız takımdaki oyunculara en çok uyacak taktik önemlidir. çok adam gördük barcelona'yı, chelsea'yi alıp menajerlik taslayan. ingiltere conferance liginden takım alınca maymun olur bu tipler, taktikleri işe yaramayınca da bir anlam veremezler, oyun saçmalamış olur o an.
tabi bir de bundan başka "restartsız" oynayan kaç kişi var bu oyunda onu da sormak lazım. adam yenilir, berabere kalır haydi hop load yeniden oyna kazanana kadar. böyle böyle oynayıp, futbolcusunun ayağı ağrıyınca oyunu restart edip sonra da şampiyonlar ligini aldım bik bikleyip dolanan bebelere bakarsanız bu oyun çok kolaydır zaten.
şahsi deneyimim ise galatasarayda 4-1-2-2-1 1'den önceki iki kişi ise aml ve amr kişiler. diğer zayıf takımlarda bir taktik söylenmesi zor çünkü futbolcu özellikleri değişecektir.
böyle bir şey yoktur... bir sistem diğerine daha baskındır denemez. takımına, stiline, oyuncularına, sana karşı beklentilere karşı değişkenlik gösterir... fm de en önemli olan oyuncularını birşeyler üretmeye açık olanlardan seçmen kadro harmonini iyi ayarlamandır... yılların verdiği birikimin eseridir bu da...
bolca forvet ve ortasaha barındıran bir takım için 3-5-2'dir. yani ortasaha için düşünebileceğiniz 7-8, forvet için düşünebileceğiniz 3-4 oyuncunuz varsa 3-5-2 ile oynayın, en geç 5 maç sonra oturtursunuz taktiği. formları, moralleri düşmediği sürece canavar gibi oynayacaklardır.
bazı nedenlere bağlı olaraktan 4-1-3-1-1 taktiğidir. nedir o nedenler?
öncelikle takımınızda takımın beyni diyebileceğiniz, oyunu yönlendiren, çift taraflı oynayan, ara pasları kuvvetli bir playmaker bulundurmanız gerekmektedir. bir savaşçı ön libero, aynı zamanda ayağa pas yapan bir orta saha oyuncusunun dışında, kanatlardan çok iyi çizgiye inebilecek, aynı zamanda finishing i yüksek iki kanat oyuncusu da olduğunda fm 2008 in bana göre en iyi taktiği bu olacaktır. ileride ise iyi bir bitiriciden daha çok kafa topu indirebilen, aynı zamanda atabilen, crouch tipi bir forvet kullanırsanız, o oyuncunun her indirdiği topta, ya kanattan gelebilecek finishing i yüksek oyuncular, yada playmaker golü atacak veya attıracaktır. pas yapan orta saha oyuncusunu ise long shots ı yüksek olan birinden seçerseniz, uzaktan gol ihtimalleri de yüksek olacaktır.
genel şablon itibari ile 4 4 1 1 şeklinde adlandırabileceğimiz bu diziliş her ligde uygulanabilecek bir taktiktir ve şu anda pek çok dünya takımının oynadığı futbolun iskeletidir. zico nun geçen sezon kullandığı dizilişe benzemekle birlikte önemli farklılıkları mevcuttur. o farklar üzerinden her pozisyon için gerekli oyuncu karakteristiğini açıklayalım;
bu taktikte beklerin hücuma önemli katkı sağlaması söz konusu değildir. özellikle kalabalık orta saha bloğu sebebiyle rakip takımın uzun toplarla kanatları ve mc lerin gerisi yoklayacağını düşünürsek beklerin fizik ve kafa topları bakımından kuvvetli olması gerekir *. yine beklerin konsantrasyonları çok önemlidir.
taktiğin en kilit noktası mc ikilisidir. bu ikilinin oyunu iki yönlü oynayabilecek seviyede olması gerekir **. it gibi koşturan ya da tek vasfı takır tukur adam geçmek olan bir oyuncuyu burda oynatırsanız başınız ağrır elbette.
kanatlarda oynayan topçuların top sürme yeteneklerinin iyi olması gerekir. bu ikilinin çoğunlukla geriden gelip savunmanın arkasına sarkmaları söz konusu değildir. 4 4 1 1 oyuna hükmeden takımın kullanacağı taktiktir. beklerin çok çabuk olmadıklarını göz önüne alırsak bunların önünde oynayan topçuların pozisyonlarını bırakıp allah a emanet ileri çıkması mümkün değildir. bunula birlikte kontra atak seçeneğinin açık bırakılması yerinde olur. bu şekilde kanattaki 2li sezon boyunca ortalamanın üstünde gol sayısına ulaşabilir.
santrafor kilit takımlar karşısında kimi zaman topu şişirmeye ihtiyaç duyabileceğinizden ötürü sırtı kaleye dönük vaziyette oynayan ve kafa toplarında etkili olan bir topçu olmalıdır. bu tarz bir santraforunuz varsa target striker seçeneğini açık tutunuz. david villa ayarında yine sırtı kaleye dönük oynayan ancak daha çabuk bir oyuncunuz varsa kapalı tutun.
amc diye tabir ettiğimiz oyuncunun alex benzeri, hem kale sahasına yaptığı girişlerle yandan gelen topları gole çevirebilecek, hem de rakibi kendi yarısahasında kıstırdığınız anlarda ölümcül paslar verebilecek bir topçu olması gerekir.
stoperlerinizin her ikisinin de sağlak olmasına dikkat ediniz. solak stoperler sorun çıkartabilirler. mc ikilisi ve savunmanın ortasındaki bu ikili arasında önemli bir boşluk olmadığından stoperlerin fazla pas yeteneğinin olması önemli değildir. yine de süpriz uzun toplarla amc ve st ikilisini rakip savunmanın arkasına kaçırabilecek en fazla bir stoper idealdir. her ikisinin de bu tarzda hücuma katkı sağlayabilecek tarzda olması gereksiz mali yük getireceğinden tercih edilmemelidir.
her maçtan önce save edip yenildikçe tekrar oyma taktiği en verimli olanıdır. lakin pek bir loser peki bir lamer işidir. en uygun taktik sabit bir taktikle oynamamaktır bence. rakibe, eksiklerine, oyuncu psikolojilerine vs. göre zırt pırt değiştirilmesi makuldür. olaya realist yaklaşınca da olması gereken budur zaten. günümüzde "ben rakibe göre oynamam rakip bana göre oynasın" mantelitesinin nelere mal olduğu görülmemektedir sık sık.
bu oyunda en iyi taktik diye bir şey kesinlikle söz konusu değildir. bilgisayar o kadar değişken taktiklerle oynamaktadır ki sizin mükemmel taktik dediğiniz taktik 10 maçtır yenilmezken bir taktiğe karşı 3-4 yiyip kafanızı duvarlara taşlara vurabilirsiniz.
oyunda karşısına bir türlü çare bulamadığım bir taktik geziniyor mesela bazı takımlarda.. o da 4-3-2-1 taktiği.
geride 4lü defans, 3 tane mc, iki tane amc, bir tane st. amcde sağlı sollu oklar da mevcut.
her şeyi denedim, amcleri iki dmc kullanıp onlara marke etmeyi de, tek forveti markaja boğmayı da, üç mc'nin ortasındaki oyuncuyu pasifize etmeye çalışmayı da, henüz beceremedim.
bu oyunda öncelik vermeniz gereken konu kesinlikle defans. alan markajı uygulamayı planlıyorsanız 3 defans önlerinde bir dmc sizi çok rahat ettirebilir.
taktik yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli husus, bloklar arasındaki boşlukların fazla olmamasıdır. örneğin bir çok insan tarafından oldukça sevilen 4-4-2 diamond attacking taktiği, oyuncularınız über kaliteli olmadığı sürece patlamaya mahkum bir taktiktir, çünkü orta saha bomboş kalır, oraya iki ya da üç mc diken yapay zekadan top kapamazsınız, baştan biter maç.
ben en çok hangi taktikle mi başarılı oldum? klasik 4-4-2 aslında. ml ve mrden de amrye okları taşırsanız hem orta sahayı boş bırakmamış oluyorsunuz, hem de eğer orta sahada kullandığınız oyunculardan biri defans özellikleri iyi bir adamsa ileride presle çok rahat top kapıp karşı kaleye gidebiliyorsunuz. 4-4-1-1 de amc'nin özelliklerine çok bağlı olsa da başarılı bir taktiktir, zaten oyunda amc'den fazla oyuncu yok, elbet bulursunuz bulunduğunuz lige göre iyi bir tane, kullanırsınız o pozisyonda.
player instructions kısmı, bu oyunun en önemli ayarlarını içermekte. her şeyi team instructions'dan ayarlayıp takılırsanız, şanslı olmadığınız sürece taktiğiniz kolay kolay tutmaz. ben stoperlerimin ileri çıkmasından hiç hoşlanmam örneğin, bu nedenle mentality'leri sonuna kadar defensive'de, yaratıcı özellikleri de little'da durur. kendi alanlarında pres yapar bunlar sadece, yerlerinden fazla ayrılmazlar bu nedenle. bekler de çok sık hücuma çıkmazlar, topla fazla koşmazlar, sadece kendi yarı sahalarında pres yaparlar. hücum oyuncularının mentality ayarları çok önemlidir. iki forvet oynuyorsanız birinin diğerinden daha fazla attacking mentalitysinde olmasına dikkat edin, bu daha az attacking mentalitysine sahip olan oyuncunun daha az ileri koşması ve ileri koşan oyuncuya daha rahat top vermesi anlamına geliyor. 4-4-2'nin ortasına bakarken iki mc'den biri dmc, biri de amc olursa tadından yenmez. ikisinin komutları baya farklı tabii birbirinden. dmc sahanın aşağı yukarı her yerinde pres yaprken, amc ara top atan, genelde arkada durup uzaktan şutları tercih eden, daha serbestlik tanınmış bir oyuncu oluyor.
bu oyunda taktiksel anlamda kafayı yemiş bir adam olarak bu kadarını söyleyebiliyorum ancak. ayrıca bakınız :
atletico madrid ile 3 sezonda 3 lig, 2 spanish cup, 3 spanish super cup, 3 super cup, 1 uefa, 2 şampiyonlar ligi kupası kazandım. ek olarak arjantin'le de dünya kupasına koşuyorum bunu da belirteyim, eheh.
kadro seçimi tabi çok önemli.
kale: oscar ustari
sağ bek: serdar kurtuluş
sol bek: marcelo
stoperler: felipe, barzagli
orta saha: silva, bodmer, raul garcia(raul meireles,toulalan) quagliarella (reyes, simao)
forvet: agüero, david villa (balotelli)
şeklinde bir kadronuz varsa oyunu domine etmek çok zor da değildir. barça ve real madrdi'in üstünlüğünü siker atarsınız.
Yemin ediyorum romanya liginde rumen büyüsü yapıyorlar aq. Çingene falan birde bunlar. Rapid bükreş ile 8. Haftadan son 30. haftaya kadar lider giriyorum. Sonra bütün ilk 11 oyuncularım teker teker sakatlanıyor şampiyonluk dinamo bükreşe gidiyor. 2 sezon böyle oldu istifa ettim aq. Evet hala 2008 oynuyorum tasarımı yenilerden daha güzel bence.
