flush

entry9 galeri0
    1.
  1. virginia woolf kitabı. flush da o kitaptaki köpeğin adı oluyo. *
    2 ...
  2. 2.
  3. ing. temizlemek, sifonu çekmek.
    1 ...
  4. 3.
  5. pokerde aynı renkten, sıralı beş kağıdı ifade eder.
    1 ...
  6. 4.
  7. türkçemize "floş" olarak geçirilmiş kelime.
    0 ...
  8. 5.
  9. aynı renkten sıralı değil, sırasız beş kağıdı ifade eder. aynı renkten sıralı beş kağıt için:
    (bkz: straight flush)
    3 ...
  10. 6.
  11. Virginia Woolf'un kendi iç dünyasını romanlarındaki karakterlere yaşattığını gözümüze soktuğu bir roman. yüzeysel okununca Lassie'den farkı kalmaz.
    2 ...
  12. 7.
  13. poker de aynı renkte beş kağıdı ifade eder. eğer oyunda iki oyuncu da flush el açmışsa; yüksek kağıt kazananı belirler.
    1 ...
  14. 8.
  15. ''...güçlü kuvvetli, enerji dolu, yaşama sevinci içinde genç robert browning bir bomba gibi patlamıştı elizabeth barret'in sessiz hasta odasında. ingiliz edebiyatının en ünlü aşk öyküsüdür onların aşkı. tiyatro oyunları yazılmış, filmler yapılmıştır bu konuda. nasıl mektuplaştıklarını, robert browning'in wimpole sokağı'ndaki bir evde divanda yatan elizabeth'i nasıl görmeye geldiğini, bu ziyaretten sonra üç ay içinde elizabeth'in mucize kabilinden nasıl yürümeye başladığını, gizlice evlenip floransa'ya kaçtıklarını herkes bilir. hatta virginia woolf'un the common reader'da dediği gibi, ingiliz şiirinin en önemli adları arasında olan bu iki şairden tek dize okumamış olanlar bile! virginia woolf'un flush'ı bu konuda son derece keyifli bir kitaptır. elizabeth barret browning'in çok sevdiği, italya'ya kaçarken beraberinde götürdüğü köpeğin yaşamöyküsünü anlatan flush'da bu aşk öyküsünü bir de o köpeğin açısından görürüz.''
    * *
    --spoiler--
    flush bahtsızlıklarını hep abartır. byron'cı okuldan o da -'il se pose en victime', kurban pozu yapıyor.
    --spoiler--

    --spoiler--
    o öyle en hiddetli ve suskun haliyle divana uzanmış yatarken, kaşlarının altından onu seyreden flush, onu sonsuza kadar seveceğini anladı. hiçbir şey öyle basit değildir, işin içinde iş vardır. mr. browning'i ısırdı mı, onu da ısırmış oluyordu. nefret nefret değildir; nefret aynı zamanda aşktır da.
    --spoiler--

    --spoiler--
    flush'un demek istediği açıktı. tazeyken bir düşman tarafından sunuldukları için pastaları yemeyi reddetmişti. şimdiyse bayatladıkları için yiyecekti, çünkü aşka dönüşen bir nefretin simgesiydiler.evet onları şimdi yiyeceğim demek istiyordu.
    --spoiler--
    0 ...
  16. 9.
© 2025 uludağ sözlük