flu ışık

entry1 galeri0
    ?.
  1. Floresan ışığının çiğ parıltısı gözlerinde bozuluyor, irislerinin etrafı ay haresi gibi bulutlanıyor, sis sarmış derinliklerini, flulaşmış siyah bebekler. Gece içinde pusu kurmuş dışarı sızmak isterken, bedeninden yapraklar dökülüyor, nabızlarında artan vuruşlarla bir senfoninin nağmelerini duyuyorum: süzülen yaşların ağır ve sıcak akan dönüşsüz nehirleri gibi. Zamanın geride bıraktığı uçup silikleşen külden heykeller gibi.

    Beyaz küller yağıyor kirpiklerimden, ölü külleri. Ateşle kanın yaktığı, gözlerimin soğuttuğu küller. Dalıp gittikçe uzaklara daha çok yaklaşıyorum kendime. Daha uzağa gitmeliyim, öldürüyor dirileri hezeyan. Her gece girdiğim bu mezardan kendine sarılmış ölüleri uyandırıyorum. Suskunluklarıyla konuşuyorum, beyaz gözbebeklerinin kıvrılmış uykusuyla.
    Şimdi biraz daha kıvrıl, dizlerini karnına yasla, henüz bedenin ödünç dururken bütün karanlıklara sarıl.

    Bulanık güneş doğudan yükselirken flu ışığını söndür.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük