ilk aldığımızda uzun süre top oynamamasından dolayı kazıklanmış hissini fazlasıyla hissettim fakat çaktırmadım. para kazanmak için gelmiş gibi bir havası vardı hakikaten. daha sonra kafasını trabzonspor amblemiyle kazıttığı gördüm ve hiç olmazsa adam şopar lan işte moralleri yükseltsin yeter dedim. futbolundan gram beklentim yoktu. dinamo minsk maçlarını izledim ve adeta şok oldum. ilk maçta az bir süre oynamasına rağmen trabzonspor tarihinin zeka seviyesi en yüksek futbolcusunu izler gibi oldum. tecrübe dedikleri şey tam olarak bu herhalde. toplu alışı, kafasını kaldırıp bakması, topu istediği yere atabilmesi... bunlar basit gibi görünse de; bunları yaparak büyük futbolcu oluyorsunuz. ilk maçta epey ümitlendim fakat ilk maç diye zorladığını düşündüm ve bugün tekrar izledim. ve diyorum ki; türkiye'ye gelmiş ikinci bir alex'tir bu adam. hem de koşanı. bugün henrique'ye %100 gollük paslar attı ama henrique son vuruşları iyi yapamadı. bu adamın önüne barrios tipi bir futbolcu koyarsak; selçuk-burak ikilisinin yabancı bir modelini karadeniz fırtısınasında izleyebiliriz. yaşı 32 deniliyor fakat 25'lik bir futbolcu gibi oynuyor mübarek. iyi ki geldin lan. umut kaynağı oldun yeminle.
oynadığı takıma bakınca hayatın ne kadar acımasız ve adaletsiz olduğunu beynime kazıyan,yetenek yoksunu kazma futbolcu. tuncay şanlı kadar teknik ve oyun zekası varsa ben de yaklaşık 3 yıldır yaklaşık 100'ün üzerinde chelsea maçı izleyen biri olarak bu futboldan zere anlamıyorum.
chelsea robben gibi bir wonderkid'i yollayıp bu odunu aldı ve yaklaşık 3 yıldır chelsea sol açığını s*kip atmakta bu kazma. chelsea'nin kendi evinde oynadığı ; hull city, burnley, wolves, wigan vs.. gibi kek takımlara karşı drogba, essien, lapms'ın yardımlarıyla ikişer üçer atar bu eleman. chelsea ne zaman orta direk, ya da kendi ayarında bir takımla oynasa sıçar batırır. bir tane olumlu bir iş yaptığını göremezsiniz. ancak ligin zayıf takımlarına karşı yılda 10 tane iyi bir performans çıkarırsa hem chelsea gibi dünyanın en güçlü takımlarında oynar hem de milyon sterlinleri cebe cukkalar.
bu adamı bank asya'da oynatsanız bir allahın kulunun dikkatini çekmez. ''bank asya'ya fazla'' demez yemin ediyorum.
nerede arjen robben'e emanet edilen chelsea sol kanadı, nerede bu odun'un oynadığı chelsea sol kanadı.
fenerlisi galatasaraylısı tatil için geldi, vasat futbolcu, yaşlandı artık gibi yorumlar yaparken kendi yaptıkları drogba ve bruno alves transferlerini unutmuşlar sanırım.
paris'ten trabzon'a bugün gelmiş ve büyük ihtimalle yarın geçeceği sağlık kontrolünün ardından trabzonspor ile 2 yıllığına anlaşması beklenilen futbolcu.
herkes çok şey söyler bu transfer hakkında.
aslolan şudur ki yusuf erdoğan* ile florent malouda aynı takımda olacaktır.
misal olarak.
performansı merak konusu.
londra'dan sonra trabzon'da yaşayacak olmak da ilginç elbette.
ben hala bir pürüz çıkabileceğini düşünenlerdenim gerçi.
hayırlısı olsun.
ekleme: transfer netleşmiş.
bu saatten sonra malouda ya patlama yapar ya da elde patlar.
allah utandırmasın.
gerçi onca ismi olmayan ve bir sürü paraların verip faydası dokunmayan transferleri görmüş olan bizler ismi cismi belli olan malouda için ''nasıl olur da elde patlar'' diye hayıflanamayız.
delikanlı gibi çıkıp oynamasını bekleyeceğiz. elden bu gelir zaten.
eğer alabiliyorlarsa trabzonspor'daki gençler de bir şeyler kapacaktır bu adamdan mutlaka.
bir robben bir cole ile kıyaslanamayacak hatta demien duff kadar bile olamayacak futbolcu kaldi ki ribery bu adamdan çok daha iyidir ve bayern'de güzel işler yapmaya başlamıştır.