denzel washington un başrolünde olduğu robert zemeckis filmi. özellikle müzikleri ve aslında piyano girişleri öyle deli ki filmi daha etkileyici hale getirmiş. alkolik bir pilotun dramını anlatmakta. ancak alkolik pilotumuz ölen mürettebata bok sürememiş, delikanlılığını da yapmış, kahvehanede izlense mahalleyi amerikaya denzelin boynuna atkı takmaya yollayacak film.
güzel ve etkileyici filmdir.
sinema tarihinin en sağlam uçak kazası sahnesini barındıran yapım. danzel washington un filmin sonundaki sahnesinde aa ambiyansı yaratılması da ilginçti. uçakta zenci kadının kusması, minibardaki içki ikilemi ve arabada kafaya votkayı çekiş, herhalde unutulmazdır.
--spoiler--
asıl gücünü denzel washington 'dan alan bir robert zemeckis filmi. her zaman söylerim denzel, baba oyuncudur diye bu film bu söylemimi teyit ediyor gene. film eleştirilerine bu tarz kafadan girme alışkanlığım yoktur. ama bu film bir iki yardımcı oyuncunun hatrı sayılır desteğinden çok denzel'ın gücüne dayanıyor. hatun ayrıldığını yazınca (klişenin önde gideni) elindeki zımbırtının fırlatılması, buzdolabı açıldığında içkilerle esaslı bir yüzleşme yapılması ve aniden içkinin alınması gibi denzel'ın zemeckis'ten aldığı gücü sonuna dek kullandığına tanık olduk. yönetmen zaten bu çalışmaları ziyadesiyle sunabilecek kapasitede bir adam. yani bu film onun için ortalama bile bence. zaten söylendiği/ değerlendiği gibi bir yığın klişeye düşülmüş ve genel olarak macera /aksiyon kalıplarında bir film kotarılmış.
--spoiler--
bir iki madde yazmak istiyorum başarılarına ve eksiklerine dair:
1)uçağın düşme sahnesi action'ı iyi veriyor. olayın içinde hissediyorsunuz kendinizi. arada gözden kaçmayan kafanın vurulduğu bir sahne ve bir kusma var. iyi ayrıntılar.
2)hayata tutunmaya dair din felsefesini odak yapıvermek. bu da artı bence. öyledir özellikle belli kopuşlarda sığınacak bir dal aranılır.(yardımcı pilotun durumu)
3)uçağı alkollü-yorgun kullanmak kazayı en az kayıpla atlatacak şekilde yeteneği son raddesinde kullanmaya rağmen suçlanmak. bu kalıp neden bilmem bana fazlasıyla dramatize edilmiş geldi. fazla vurgu sıkar. hani buradan kısmen adalet vurgusu yapmaya kasmak ve son mahkeme bölümleri birçok film de şüphesiz daha iyilerine tanık olduğumuzdan filmin başlangıcı kadar vurucu değil.
4)gişe filmi kalıbını rahatlıkla kullanmak lazım. tahminim karşılığını bulmuştur ya da bulacaktır.
5)bölüm bölüm duygusallığa dair ayarın tutturulamaması, alkolizme dair yüzeysel işleyiş (ki denzel'ın performasına rağmen öyle) gene diğer eksiler.
6)film içi işin kafadan bitivermesi ve temponun filmin tamamına yayılmaması söz konusu. final de genel hatlarıyla sıradan. oğuldan babaya ödev niteliğinde bir soru: bir türlü tanıyamadık birbirimizi, o halde sen kimsin?
ne konusu ve senaryosu ne kamera açıları ne de çekim tekniği iyi olan sadece ve sadece denzel washington un tüm ağırlığı sırtladığı sinema filmi. adamı filmden çek yerine başka bir aktör koy, çoğu insan sinemadan çıkardı.
ortalarda bir yerde zaten sonunu da tahmin etmiştim ki normalde böyle hissettiğim filmler tarafımdan tırt film olarak etiketlenir. neticede gene doğruluk, dürüstlük mesajları vardı yediğimiz bokların sorumluluğunu alabilme erdemi işlendi dersen on numara film de dersin tabi. bu esnada Nadine Velazquez de süper baldır bacak çok klas fizik var mış.
kesinlikle bir başyapıt denilemez ancak bir oyuncu bir filmi nasıl izlettirir bunu çok açık şekilde anlayabilirsiniz. Denzel washington ın usta oyunculuğuyla ve süper olayları yaşatmasıyla oscar adayı olmasını sonuna kadar hak ettiğini izlerken de fark edeceksiniz. Film konu olarak da her ne kadar yer yer klişelere kaçmışsa da orjinal olarak görüyorum. En azından bir uçak kazası sahnesini bu kadar güzel işleyebilen ve yaşatabilen bir film daha hatırlayamıyorum. Daha fazla spoiler vermeden sizleri alt bölmeye davet ediyorum.
--spoiler--
Oyuncu kadrosu olarak denzel washington ın başı çekip john goodman ın bonus olarak bizlere sunulduğu Robert Zemeckis filmidir. ve bir adamın alkolle olan imtihanını konu alan dramdan oluşuyor. Ve denzel abi neden oynadığı filmleri izlettirdiğini bu filmde kanıtlıyor neredeyse. Deja vudaki oyunculuğundan daha da iyi bir şekilde cidden filmin tek kaptanı olarak bizi filme bağlıyor. alkol ile sorunu olanlara dine dön çağrısıyla biraz olsun garipleşmesine rağmen iyi ders veriyor. Yalnız filmdeki Katerina Marquez in füze gibi dipdiri memeleri ve 1 litrelik smirnoff lar iyice beni raydan çıkaracaktı aga tam tersine 2 yasakla cehenneme kafa atarak sokacaklar lan beni.*
--spoiler--
Neyse izlenmeye değer hafta içi akşamlarında benim gibi yapacak bir şey bulamayanlara tavsiye.
başyapıt denecek düzeyde olmasa da oldukça eli yüzü düzgün ve izlemeye değer bir film. denzel abi yine döktürüyor ve bu seneki oscar adaylığının haybeye olmadığı anlaşılıyor. john goodman ve hele don cheadle filmin bonuslarından. hikayenin giriş kısmı ilgiyi toplayacak şekilde çarpıcı. sonraki süreç te bazen klişelere kapılsa da insanı düşündüren cinsten. ayrıca denzel abinin film boyunca yalnız kaldıkça dinlediği müzikler de on numara.
2012 yapımı dram filmi. hafif gerilim de mevcut. türkiye'de uçuş olarak 7 aralık 2012 tarihinde gösterime girdi.
yönetmen koltuğunda robert zemeckis otururken, yazarı john gatins'tir.
oyuncu kadrosunda; denzel washington, nadine velazquez, don cheadle, bruce greenwood gibi isimler yer almaktadır.
---spoiler---
ilk karede sol meme, ardından diğer sağ meme görünmüştür. alkolik ve uyuşturucu bağımlısı bir pilotun başından geçenleri konu ediniyor. 11 ekim, 12 ekim, 13 ekim ve kazanın olduğu 14 ekim cuma günü zabaha kadar içip, sevişip, ardından uçak uçurmayı başarmıştır. lakin 14 ekim günü uçakta oluşan arızadan dolayı, uçak düşmek üzereyken uçağı ters çevirip çakılmasını engellemiştir whip whitaker.
kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren olayları simülasyon haline getirip, 10 pilottan uçağı kurtarması istenmiş fakat 10'u da babayı almıştır. başta tanrı'ya inanmayan ve inanmakta direnen whip, hapishaneye düştüğünde artık bir inanan olarak karşımıza çıkıyor.
film imdb'den 7.3 gibi bi puan almış. zaten 0.3'ü memeden kazanıyor. denzel abinin alkolik hali hiç çekilmiyormuş onu öğrendik. öyle ahım şahım bi film değil fakat izleyicisini de sıkmıyor.
robert zemeckis en sevdiğim yönetmenlerden biri olmasına rağmen film hakkındaki yorumları okuduktan sonra filmle ilgili beklentilerim epey düşmüştü. fakat bence yılın en iyi filmlerinden biri olmuş. sanırım çoğunluk uçak kazasıyla ilgili daha fazla aksiyon bekledi ve bulamayınca olumsuz düşüncelere kapıldı ama bence iyi bir dram filmi olmuş. denzel washington harika bir oyunculuk sergilemiş, oscar adaylığını haketmiş. sonu da oldukça tatmin ediciydi bence.
Denzel washingtonun döktürdüğü filmdir.zaten eğer bir filmde denzel washington varsa o film oturup izlenir.açın biranızı yanınada sigara oturun izleyin kesinlikle pişman olmayacaksınız.ama eğer yanınızda alkol veya sigara yoksa film size bunların eksikliğini hissettirecektir.hele marketten çıkıp 1 litrelik smirnoff'un kafaya dikildiği bir sahne var ki insanın boğazı düğümleniyor inanılmaz şekilde
fazla beklentiye girilmediğinde, gayet de tatmin edici, ilgiyle ve hiç sıkılmadan izlenebilir bir zemeckis filmi. denzel'in performansı oscarlık değilse de doyurucudur.
denzel washington ın sırf daha fazla içebilmek için o uçağı kurtardığını düşünmeme neden olan film. zaten kurtulduktan sonra ne bulduysa içti de yalan değil.
2012 yapımı Denzel Washington ın başrolunu oynadıgı film.
Uçak kazası aslında filmin yan konusu. Pilotun kaza sonrası içine düştüğü durum, yaşadığı iç hesaplaşma ve ikilem ve cok iyi baglanmış bir son. Film çok buyuk bir film degil ama, Denzel Washington oyunculugu ile filmi tek başına surukluyor ve izlenilir hale getiriyor.
kaza sahnesi biraz fantastik olmuş. onun dışında olaya bir anda girişi ve aslında olayın kazadan ziyade kaza sonrası dava, yargılama sürecinin ön plana çıkmasını sağlamış. daha öncede bir çok örneği görülmüş tarzda bir film.
bana göre çok ahım şahım olmasa da sorguladığı mantık ile filmden sonra bile düşüncelere sevk edebilir.
--spoiler--
-şimdi sen çok az insanın yapabileceğini başar ve bir çok insanın hayatını kurtar. burdan hareketle kurtardığın kaç kişi olursa olsun 1 ölümün bile cezası olmalı denilerek devam edilmiş. ancak bu kez anlaşıldığı üzere sorun uçakta ancak pilot yapmaması gereken bir şeyi yapmış peki bu durumda suçlu kim?
ben kendi mantığımla gidersem eğer kazda kusur oranları vardır ve bunlar belirlenir. eğer burada pilot olan kişi kazadan mükellef değilse ceza almaz ölümlerden dolayı. ancak uçağa binilmemesi gereken şekilde binmişse onun içinde ayrı bir yaptırım pilota uygulanır. görevi ihmalden.
--spoiler--
Son zamanlarda izlediğim en iyi film. Bir de mr. nobody var. Her şeyi geçtim sırf Denzel'in performansı için bile izlenir. iki buçuk saatlik bir film olmasına rağmen hiç sıkılmadan hatta bir sürü duygu değişimi içinde filmi bitiriyorsunuz.
Bir de, filmi izlemeyen biri bu sayfaya girse, spoiler verdiğini belirtmeden tüm filmi sonuna kadar anlatanlara bir güzel saydırabilir, dikkatinize.