başyapıt denecek düzeyde olmasa da oldukça eli yüzü düzgün ve izlemeye değer bir film. denzel abi yine döktürüyor ve bu seneki oscar adaylığının haybeye olmadığı anlaşılıyor. john goodman ve hele don cheadle filmin bonuslarından. hikayenin giriş kısmı ilgiyi toplayacak şekilde çarpıcı. sonraki süreç te bazen klişelere kapılsa da insanı düşündüren cinsten. ayrıca denzel abinin film boyunca yalnız kaldıkça dinlediği müzikler de on numara.
kesinlikle bir başyapıt denilemez ancak bir oyuncu bir filmi nasıl izlettirir bunu çok açık şekilde anlayabilirsiniz. Denzel washington ın usta oyunculuğuyla ve süper olayları yaşatmasıyla oscar adayı olmasını sonuna kadar hak ettiğini izlerken de fark edeceksiniz. Film konu olarak da her ne kadar yer yer klişelere kaçmışsa da orjinal olarak görüyorum. En azından bir uçak kazası sahnesini bu kadar güzel işleyebilen ve yaşatabilen bir film daha hatırlayamıyorum. Daha fazla spoiler vermeden sizleri alt bölmeye davet ediyorum.
--spoiler--
Oyuncu kadrosu olarak denzel washington ın başı çekip john goodman ın bonus olarak bizlere sunulduğu Robert Zemeckis filmidir. ve bir adamın alkolle olan imtihanını konu alan dramdan oluşuyor. Ve denzel abi neden oynadığı filmleri izlettirdiğini bu filmde kanıtlıyor neredeyse. Deja vudaki oyunculuğundan daha da iyi bir şekilde cidden filmin tek kaptanı olarak bizi filme bağlıyor. alkol ile sorunu olanlara dine dön çağrısıyla biraz olsun garipleşmesine rağmen iyi ders veriyor. Yalnız filmdeki Katerina Marquez in füze gibi dipdiri memeleri ve 1 litrelik smirnoff lar iyice beni raydan çıkaracaktı aga tam tersine 2 yasakla cehenneme kafa atarak sokacaklar lan beni.*
--spoiler--
Neyse izlenmeye değer hafta içi akşamlarında benim gibi yapacak bir şey bulamayanlara tavsiye.
ne konusu ve senaryosu ne kamera açıları ne de çekim tekniği iyi olan sadece ve sadece denzel washington un tüm ağırlığı sırtladığı sinema filmi. adamı filmden çek yerine başka bir aktör koy, çoğu insan sinemadan çıkardı.
ortalarda bir yerde zaten sonunu da tahmin etmiştim ki normalde böyle hissettiğim filmler tarafımdan tırt film olarak etiketlenir. neticede gene doğruluk, dürüstlük mesajları vardı yediğimiz bokların sorumluluğunu alabilme erdemi işlendi dersen on numara film de dersin tabi. bu esnada Nadine Velazquez de süper baldır bacak çok klas fizik var mış.
--spoiler--
asıl gücünü denzel washington 'dan alan bir robert zemeckis filmi. her zaman söylerim denzel, baba oyuncudur diye bu film bu söylemimi teyit ediyor gene. film eleştirilerine bu tarz kafadan girme alışkanlığım yoktur. ama bu film bir iki yardımcı oyuncunun hatrı sayılır desteğinden çok denzel'ın gücüne dayanıyor. hatun ayrıldığını yazınca (klişenin önde gideni) elindeki zımbırtının fırlatılması, buzdolabı açıldığında içkilerle esaslı bir yüzleşme yapılması ve aniden içkinin alınması gibi denzel'ın zemeckis'ten aldığı gücü sonuna dek kullandığına tanık olduk. yönetmen zaten bu çalışmaları ziyadesiyle sunabilecek kapasitede bir adam. yani bu film onun için ortalama bile bence. zaten söylendiği/ değerlendiği gibi bir yığın klişeye düşülmüş ve genel olarak macera /aksiyon kalıplarında bir film kotarılmış.
--spoiler--
bir iki madde yazmak istiyorum başarılarına ve eksiklerine dair:
1)uçağın düşme sahnesi action'ı iyi veriyor. olayın içinde hissediyorsunuz kendinizi. arada gözden kaçmayan kafanın vurulduğu bir sahne ve bir kusma var. iyi ayrıntılar.
2)hayata tutunmaya dair din felsefesini odak yapıvermek. bu da artı bence. öyledir özellikle belli kopuşlarda sığınacak bir dal aranılır.(yardımcı pilotun durumu)
3)uçağı alkollü-yorgun kullanmak kazayı en az kayıpla atlatacak şekilde yeteneği son raddesinde kullanmaya rağmen suçlanmak. bu kalıp neden bilmem bana fazlasıyla dramatize edilmiş geldi. fazla vurgu sıkar. hani buradan kısmen adalet vurgusu yapmaya kasmak ve son mahkeme bölümleri birçok film de şüphesiz daha iyilerine tanık olduğumuzdan filmin başlangıcı kadar vurucu değil.
4)gişe filmi kalıbını rahatlıkla kullanmak lazım. tahminim karşılığını bulmuştur ya da bulacaktır.
5)bölüm bölüm duygusallığa dair ayarın tutturulamaması, alkolizme dair yüzeysel işleyiş (ki denzel'ın performasına rağmen öyle) gene diğer eksiler.
6)film içi işin kafadan bitivermesi ve temponun filmin tamamına yayılmaması söz konusu. final de genel hatlarıyla sıradan. oğuldan babaya ödev niteliğinde bir soru: bir türlü tanıyamadık birbirimizi, o halde sen kimsin?
sinema tarihinin en sağlam uçak kazası sahnesini barındıran yapım. danzel washington un filmin sonundaki sahnesinde aa ambiyansı yaratılması da ilginçti. uçakta zenci kadının kusması, minibardaki içki ikilemi ve arabada kafaya votkayı çekiş, herhalde unutulmazdır.
denzel washington un başrolünde olduğu robert zemeckis filmi. özellikle müzikleri ve aslında piyano girişleri öyle deli ki filmi daha etkileyici hale getirmiş. alkolik bir pilotun dramını anlatmakta. ancak alkolik pilotumuz ölen mürettebata bok sürememiş, delikanlılığını da yapmış, kahvehanede izlense mahalleyi amerikaya denzelin boynuna atkı takmaya yollayacak film.
güzel ve etkileyici filmdir.