Dün akşam bitirdiğim roman. Dizi yarım kalınca romanını aldım. Anlatayım efenim;
UYARI: Romanı okumayı düşünenler bu yazıyı okumasın.
--spoiler--
Tüm dünya bayılıyor ve 21 yıl sonrasını görüyor.* Teknoloji gelişmiş. Uçan arabalar filan görüyorlar. Bayılmadan bir süre sonra bayılmayı bunlar mı gerçekleşti emin olamıyorlar ve deneyi tekrarlamak için izin alıyorlar. Tüm dünya uyarılıyor ve deney tekrarlanıyor fakat bu sefer bayılma olmuyor. Ama Higgs bozonuna ulaşıyorlar. Aradan 21 yıl geçiyor. Tam geleceği gördükleri anda bir bayılma daha oluyor ve Lloyd Simcoe bu sefer kendini metal bir bedende görüyor sonra ayın parçalandığın ve dünyanın yok olduğunu görüyor. Bir süre sonra kendini başka bir gezegende görüyor karşısında vücudu yeşil metalden olan bir kadın var. Sonra uyanıyor ve şimdiki zamana yani 2030 a geri dönüyor. Haberleri açtığında kimsenin hayal görmediğini ve çok büyük bir hayal kırıklığı olduğunu görüyor. Bir süre sonra bir telefon alıyor ve ölümsüzlüğün keşfedildiğini ve bunun halktan saklandığını sadece nobel ödülü alan çok zeki kişilerin bu deneye tabir tutulacağını öğreniyor. Lloyd Simcoe ölümsüzlüğü kabul eder ve bu bir avuç insan ölümsüz olarak kalırlar. Fakat bayılma sırasında geleceği gördüklerini kimseye söylemezler.
--spoiler--
en sağlam dizidir. müthiş bi finalle sona ermiştir ve büyük ihtimalle ikinci sezonu yayınlanmayacaktır. böyle kaliteli dizilerin ilk sezonda bitirilmesi izleyicilere haksızlıktır.
24 eylülde yayına başlayan abc'nin yeni dizisi. dünyadaki herkes 2 dakika 17 saniye süren bir baygınlık geçiriyor ve bu süre içinde 29 nisan 2010'da ne yaptıklarını görüyorlar. bu temel üzerine kurulan kaoslar ve bunları çözme çabası ile ilerleyen dizinin yazarları the dark knight'ın yazarı david goyer ile 24 ve star trek serilerine imza atmış olan brannon braga. dizinin temel hatları bilim kurgu yazarı robert sawyer'ın yine aynı isimli kitabından uyarlama, ancak sanıyorum kitabın türkçeye çevirisi yok. dizinin türkiye'de biraz daha tanınması ile kitabının da çok satanlar listesine girmesi kaçınılmaz diye düşünmekteyim.
bilinmeyen şeylerin gizemi, sarmal yapısı gibi özellikleri nedeni ile daha ilk bölümden lost ile karşılaştırılmaya başlanan dizinin pek çok sitede çözümlemeleri başladı bile. en ince ayrıntısını bile gözden kaçırmamaya niyetli bir izleyici kitlesi oluşturmuş çoktan. genel itibari ile gördüğüm bir şey var ki, lost'un gizeminin, benzer yönleri olması sebebiyle bu dizide çözüleceği kanısı. yazarlarının aynı olmadığını gözönünde bulundurursak bu da saçma bi hayal gibi geliyor şimdilik.
(bkz: http://abc.go.com/shows/flash-forward/)
dizi ilerledikçe ortaya yenilerinin de çıkacağı aşikar, ancak şimdilik tek olan bir fan sitesi de bulunuyor türkiye'de.
(bkz: http://www.flashforwardtr.com/)
bu kadar güzel ve orjinal senaryoya sahip olup, bu kadar dikkatlice takip edilmesine, fenomen olmasına rağmen eğer 2. sezonu olmayacaksa, buna yol açanların akıl sağlığından şüphe edeceğim dizidir. sanırım tarihte bir ilk olur bu.
en sürükleyici ve en ortada bırakıcı dizilerden biridir. çekilsin diye olmayan bütçemden bir şeyler ayırabilirim.
--spoiler--
o son bölüm neydi yahu, ne manyak bir şeydir 6 ayın geçmesini bekledikten 14 dakika sonra yeni bir blackout yaşanması. çok heyecanlıyım ama heyecanımı söndürecek herhangi bir umut yok ortalıkta.
--spoiler--
duygusala bağlayan dizidir. "la oğlum duygusala bağlama lan!" şeklinde aytek tepkisi vermek istiyorum.
--spoiler--
sadece, kızını aramak için afganistan'a giden ve onu ölümden kurtaran babanın hikayesi için bile izlenmeye değer dizi.
--spoiler--
lost'u çünkü eşeğin zikinden dolayı diye açıkla(ma)yan yapımcılara duyulan nefret ve yüksek mâliyete karşın düşük izlenme oranları nedeniyle yayından kaldırılmıştır.
buna düzgün bir açıklama geleceğini beklemek de saçmalıktır. o yapımcılardan açıklama beklemek hayâlciliktir. zaten bu saâtten sonra iş bulma olasılıkları da çok düşüktür. kim iş verir lost'tan sonra bu tiplere?
az önce son 6 bölümünü tekrar izledim de, böyle diziyi yayından kaldıran zihniyete sokayım afedersiniz. bölümlerin sonunda ne olacağını bilmeme rağmen heyecanlandım lan, adamlar öyle yapmış. çok yazık oldu vesselam...
dizinin ana karakterlerinden joseph fiennes 2011'de starz kanalında başlayacak olan camelot adlı dizide eva green ile birlikte oynacak. diğer bir karakterimiz flashforward'taki janis - gerçek adıyla - christine woods nbc'nin yeni dizilerinden biri olan perfect couples ile karşımıza çıkıyor.
flashfoward'ı eğer başka bir kanal alsa dahi şu durumda 2 ana karakter mark ve janis dizide olmayacak.
--spoiler--
demetri: En sonunda, gördüklerimizin önümüzde olan şeylerden ibaret olduğu eski günlerdeki gibi olabileceğiz.
simon: Welcome to the future.
--spoiler--
15. bölümünden sonra harbi harbi koparan dizidir. 22. bölüme soluksuz gidilebilir. görüşümde de belirttiğim gibi dizinin reytingleri düşük başlasa da 15. bölümden sonra gelen hareketle reytingler artmış ve yeni bir kanalla sözleşme imzalanmıştır. tabii ki bunlar duyumdur. esas bilgi yeni sezonda gelecektir.
yayından şutlanmış diziye entry girmek de ne ola ki derken final bölümü yapmadan izleyicisini ortada bıraktığı için müstehzi bir gülüşle ama nazikçe küfrettiğim dizi.
beterin beteri var. dizi televizyonda gösterilmeye devam ederken şak diye de kesip "valla yayından kaldırdık yeğen" de diyebilirdi elin gavuru. o yüzden sezon sonuna ermemiş diziye başlamamak en iyisi. sonradan toptan izlemek.
dizi her ne kadar insanı etkis de sonu sanki başından belli gibi. sanki insanlar öyle olacğını gördükleri için gördükleri geleceğe doğru kendileri gidiyorlar. ama belli de olmaz. sonunu şu anki bilgilere dayanarak göremeyeceğimiz için muallakta kalacağız kesin. lan bari bi final bölümü yapaydınız.