ilk bölümüne başlayan biri olarak pek de havalı bir giriş yaptığı söylenemez ama senaryonun beslendiği kaynak düşününce ve olabilecek olasılıklar havada uçuşmaya başlayınca sadece senaryonun cazibesi size dizi bir kenara atın orgazm sigarası yaktırır ne alaka mı şöyle ki beyniyle sevişen biz sözlük ahalisi için ve gündelik hayatımızda yaşadığımız sivil hayatımızda da olabilecek orjinal bir fikre karşı beynin kıvrımlarına kan hücum etmesi düşünmekten ölesiye zevk almak, düşünmek gelip giden düşünceler ve arkasından sıkı bir dopamin salgısı ve ardından bir orgazm sigarası. bu dizi kesinlikle esinlendiği kitap üzerinden oluşturulan senaryo ile kesinlikle bir orgazm sigarasını haketmektedir. daha fazla ilgili bilgi ve tartışmak kapışmak için yakında yayın hayatına başlıcak çiçeği burnunda blogum, sadece bu dizi için yaratılcak dense sanırım daha doğru olur, sizlerle buluşcaktır. lütfen flashforward severler temasta kalalım.
bir kez daha amerikalıların işine akıl sır erdiremediğim dizidir. zira, saçma sapan film senaryoları üretirken birkez daha bölesine muazzam bir senaryo ile bir dizi yapımışlar. Helal olsun!ne diyeyim.
--spoiler (bölüm 1.14)--
of of of, o nasıl sondur, ağzım iki karış açık kaldı; hala kapatamadım.
"Merhaba Demetri. Adım Dyson Frost. Bu mesajı 1991 yılında kaydediyorum. Dikkatini çekebildim; değil mi?"
----
ayrıca şu janis'in (lezibyen kızımızın) kızının (ismi bile konmuş; willa) sperm bankası aracılığı ile olmayacağı kesin gibi. malum somalide sperm bankası ne arar? sanki babası simon olur gibi bir his var içimde; zaten bakışları da değişik janis'in. Cinsel tercihleri değişiyor mu ne?**
--spoiler (bölüm 1.14)--
--spoiler--
66. sure (Tahrim*)
6 - Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.
14. bölümüyle izleyiciyi nihayet amerika nın kasvetli havasından çıkarıp afrika ya götürmüş dizi. canısı (bkz: janis) beni fena vuruyor ama. güzelim kızı koreliye yar etti senaristler. ben ona yanarım.
14. bölüm itibari ile mark ında öleceğini öğrendik. yani bir telefon konuşmasında öldü diye geçiyor belki cia in cengaver acanı yalan söylüyordur. zaten o elemanı gözüm hiç tutmadı. çük kadar koreli götürdü ya canis bacımızı daha da ben bişe demiyorum. hakketten iğrençsin dimitri-san. kapanış sahnesinde ise baya yusufladı zati, kokusu buraya kadar geldi...
14. bölüm itibariyle beni tekrardan benden almış dizidir.
--spoiler s02e14--
o değil de olm benim teorilerim var. mark ilaç almış olsa bile öngörüsünün sonunu hatırlamıyor. kızı öngörünün sonunda öğreniyor öldüğünü. elemanlarla çatışırken ölmüş olamaz mı?
bi de 91 yılından demetri'ye nasıl iletebiliyor msj?
karmakarışık ve güzel oldu lan.
--spoiler s02e14--
--spoiler--
anladığımız kadarıyla dyson frost zamanda yolculuk yapıyor bir haltlar ediyor.
ama asıl merak ettiğim o çinçin ve janis yattı mı yatmadı mı. bunu duyan zoey janis'i yolar mı yolar.
--spoiler--
dyson frost'un bilinçli bir şekilde zamanda yolculuk yapabildiğini, ya da en azından bilinçli bir biçimde geleceği flashforward şeklinde izleyebildiğini anlamamızı sağlamıştır son bölümüyle. simon'ın tasarımını 1992'de tamamladığı kulelerin 1991'de inşa edilmiş olup dyson frost'un da orada deneyler yapıyor olması ve tam o an o saniye demetri'nin monitörün başında video kaseti izleyecek olduğunu bilerek ta 1991'den yollamış olduğu mesaj buna en büyük kanıt.
s01e14 bölümü finali ile duruma ugratmış dizidir. şu an ne lost, ne fringe, sadece bu dizinin gelecek bölümünü heyecanla beklemekteyim. ha bir önceki cümlede bahsi geçen diğer iki dizi de, bu dizi gibi j j abrams yapımıdır o ayrı.
bence s01e14 finali ile anlaşılmıştır ki hikaye ne elektomagnetik dalgalara, ne bilinc kaybına atfen kadere baglanacaktır. hikayenin özü bence d.gibbons'un zaman yolculuğudur.
zira hobbit'in 92 de keşfettiğim dediği kuleler 91'de kullanımdadır, ve bu adam 19 yıl sonrasına, tam da hedefe, demetri'ye mesaj göndermiştir.
dizinin reyting alamadigi ve senaryosunda yer alan oyuncularin baska yapimlarla da anlasmalarinin olmasi gerekcesiyle... 06.04.2010 - 13.04.2010 tarihleri arasinda 7(yedi) gun sure ile yayini durdurma karari verilmistir. eee..oo.. hmmph! oyle boyle, hayatina her an son verilebilecek bir dizidir. olsun be anam, birakin izlemesin kimse.
kapat gozlerini, gelecegi gormesin kimse
ben izlerim senin manyetik dalgalarini..
carpisan elektronlarin nur sacar,
kiprastirir sinir hucrelerimi.