Fiziğin öneminin ve hizmet ettiği alanların bilinmeyişine verilip hoş görülebilecek soru.
En basit şekliyle maddenin ve enerjinin etkileşimini iceleyen bilim dalı olarak tanımlanabilecek fizik, istisnasız her maddenin gerek karakteristiğini ortaya koyarken gerekse faz ve karakteristik dönüşümlerinde enerji kullanımından dolayı temel bilimlerin anası olarak anılır.
Fizik için bir diğer tanım olarak da madde ve maddesel etkileşimleri bunların bileşenleri ile inceleyen bilim dalı diyebiliriz.
Fiziğin önemini kavramak için öncelikle adından başlamak, uykunuzu getirebilecek bir ansiklopedik bilgi olsa da gereklidir.
Yunanca "doğa" anlamına gelen sözcükten türeyen fizik, isminden dolayı çok uzun süre "doğa felsefesi" olarak algılanmış ve bu durum 19 yy. ortalarına kadar dahi devam etmiştir. Cansız varlıklarla ilgilenen fizik, canlı varlıklarla ilgilenen bilim dallarına da azımsanamaz katkılar sağlar.
Kimya, biyoloji de doğa bilimleri olarak bilinseler de otoritelerin istisnasız olarak üzerinde anlaştıkları nokta en temel doğa biliminin fizik olduğudur.
Mühendislik alanları ve hatta tıp gibi bilimlerle ilgisi olmadığı düşünülen fizik, bu alanlara da sayısız yararlar sağlamıştır. Hatta bu alanların birçoğu fizikten türeyerek gelişimlerini sürdürmüşlerdir.
Fiziğe en yakın bilim dalı olarak kimya gösterilebilir. Maddenin iç etkileşimlerini inceleyen kimya birçok noktada fizik ile iç içe geçmekte ve ortak çalışmalar yapmaktadır.
Fiziğin yegane yardımcısı ise matematiktir. Birçok matematiksel çıkarım fiziğe hizmet için geliştirilmiştir.
Fizikçilerin matematik alanında nobel aldığı gerçeği de bu noktadan çıkmaktadır. Tüm fizikçiler aynı zamanda iyi bir matematikçi olmak zorundadır.
Matematik kitaplarında "ünlü matematikçi Einstein", fizik kitaplarında ise "ünlü fizikçi Einstein" cümlelerinin geçmesi de bu durumun örneklenmesinde kullanılabilir.