(bkz: nikola tesla) hayranı olmanıza sebebiyet veren ve 4 yılda bitirebilenin fakülteye heykelinin dikilmesi gereken Bölümdür.aynı zamanda 3.üniversitemi okuduğum bölümdür. en çılgın bilim adamlarının çıktıgı bölümdür zira kafayı yememek elde değidir.
olmayan şeyleri var olarak kabul edip işleme tabii tuttuğumuz daha sonra da böyle bir şey yoktur diye noktayı koyduğumuz bir bilim dalıdır. zor denilmesine aldırış edilmemelidir. aksine çok zevkli bir daldır.
uyarı!!!
birazdan okuyacağınız fıkra, potansiyel ile gerçeklik arasındaki farkı ortaya koymaktadır...
adamın ilkokula giden küçük oğlu ev ödevi için sorar:
-babacığım potansiyel ile fiili arasındaki fark nedir?
babası karısına döner ve sorar:
-hanım 1milyon dolar verseler robert redford'la yatar misin?
karisi "tabii sorulur mu hayatta kaçırmam."
adam kızına 1 milyon dolar karşılığında brad pitt ile yatıp yatmayacağını sorar.
kızı "vay be tabii ki hep hayalini kurduğum şey."
daha sonra adam büyük oğluna dönerek:
-sen 1 milyon dolar için tom cruise ile yatarmisin diye sorar.
büyük "oğlan evet neden yatmayayım. düşünsene 1 milyon dolarla neler yapılmaz!"
bunun üzerine babası küçük oğluna döner ve "anladın mi oğlum potansiyel olarak 3 milyon doların üzerinde oturuyoruz ama fiili olarak 2 fahişe ve 1 ibneyle yasıyoruz..."
uyguladığınızın karşılığını aldığınız tek taraflı ilişki yaşamadığnız sizi asla unutmayan ve karşılk vermeden çekinmeyen f=ma gibi çok kısa olan ama her yerde aynı olan dahilerinin ya hamamda yada ağaç altında pineklediği bilim dalı.
gördükçe dellendiren ders.
ulan ilkokulda fen bilgisinin içinde gördük.
ortaokulda gördük.
lisede gördük.
üniversiteye ilk girdiğim gün demiştim yoktur artık heralde, ders seçimlerinde zorunlu ders olarak görünce feryad etmiştim. sevmiyorum. öss de beni yakan dersti. matematiklerin tamamen doğru olmasına rağmen kendileri yanlış olunca tamamen hayatımın akışı değişti. lanet olsun sana fizik. senin bulanında geliştireninde okutanında.
(bkz: newtonu getirin bana)
(bkz: bir de vazelin)
2. kere aldığım ;bugünkü finalin ardından ,şu vaziyette birkez daha alacağım gibi görünen ders.
--spoiler--
ortalamanın 1,2 puan üzerinde olsamda çan eğriyle bari sorumlu geçsem a.k
--spoiler--.
lise zamanındayken hiçbir şekilde kafamın basmadığı halde karneme üç düşebilen derstti. yani fazlada zor bir şey değil. matematikle iç içe olmasına rağmen bir kere matematikten daha kolaydır. kimya ve biyolojiden de öyle.
her şey burda* yerçekimi ivmesinin 9.8'e düşmesiyle başladı. bunu farkettikten sonra formüller zorunlu hale gelmiş, atış hareketlerindeki 5-15-25 ya da 10-20-30 gibi pratikler tarihe karışmıştı. artık gerçekten ders çalışma vaktinin geldiğini hissedebiliyordum. ne yazık ki biraz geç farkına vardım tüm bunların... şimdi, finalden 87 (yazıyla seksen yedi) almak zorunda olduğum derstir fizik.
zor bir bölüm olmasına rağmen, herkesin öyle okuyamamasına rağmen; ülkede bilim insanına verilen değerin 0'ın altında olması nedeniyle, bu bölümden mezun olan bilim insanlarının, ya kıç yalamakta ya da dershanelerde süründüğünü görürüz. acıdır.