yeni arge reform yasası ile, mensupları bir arge veya tasarım merkezinde çalışıyorlarsa alacakları destek oranları eskiye göre artmış olan bazı branşlardır.
Fizik zordur.. kuantumun içine girdiğinde zaten farazi bir dünyanın içine giriyorsun... notmal dünyadaki newton prensibi değil einstein prensipleri ile yola devam ediyorsun.. stephen hawkins diye bir adam da çıkıp einstein teorilerini çürütüyor.. sen ders çalışırken konu değişiyor formül değişiyor...
Kimya: çok eğlencelidir. Fen edebiyatta görerek öğrenen nadir bölümlerden. Fizik gibi dünya değiştirmiyorsun.. maddeleri birbirine karıştırıp renklerden maddenin ne olduğunu analiz ediyorsun. Bazen eline saf su verip içinde ne var diyorlar. Güzel feyk atıyorlar.
Biyoloji; beyni toplu iğne başı kadar olan canlının vücudundaki sindirim sisteminden tut kemiklerine sinirlerine kadar ezberliyorsun. işin cafcaflı kısmı tüm bunlar latince.. yunanistanda derdini anlatabilecek kadar latince öğreniyorsun..
Fen-edebiyat pismanliktir. Bilim adamı olarak çıkar millete taşşak muhabbeti olursunuz.
Çektiğiniz çile yanınıza kar kalır. Eğer ki akademisyen olmayacaksan hiç değmez. ♞
Fizik en eski bilim dalidir. Yanlis anlasilmasin. En eski olmasi fizigin daha iyi veya daha zor oldugu anlamini tasimaz. Kabul etmemiz gerekirse bir cok kisi icin cok zor bilim dalidir. Zamanla bilgiler cogaldikca bilgilerin karmasik olmamasi icin kimya ve daha sonra da biyoloji olarak bilim dallari olusmustur. Hatta bir de bunlar kendi altlarinda ayrisirlar.
örn. Biyokimya, biyofizik, zooloji vs. Vs.
Fiziksel kimya, organik kimya vs. Vs.
plazma fizik, nükleer fizik, vs. Vs.
fizik doganin matematige dökülmüs halidir. Kimya ise maddenin olusumunu inceler. Biyoloji ise her ikisinden de faydalanir.
Mühendislik alanlarinda fizik olmazsa olmazdir. Kimya ve biyoloji okurken bile fizik dersleri mutlaka alinir. Örn. Termodinamik
fizik okuyan bir ögrenci temel kimyayi mutlaka ögrenmek zorundadir.
Kisaca; hepsi de birbiriyle baglantili bilim dallaridir.
