cuma aksamlari millet takilirken sizin essekler gibi odev yapmaniz, 2 ay once elinize verilen finalin 3 arkadasla beraber geceleyerek calismak suretiyle ucunuzun de anca b alabilmesi, vizeden 40'in ustunde alan kisilerin efsane olmasi. organik kimya dersinin hocasinin sizden daha az fizik bilmesi sonucunda hocanin size sinir olmasini saglamak, sosyal hayati olmamak.
bu bölümde okuyan insanın aklına "acaba bu okul biter mi, biterse kaç yılda biter, afla mı biter yoksa atılarak mı biter" diye sorular gelir. hocalar titizdir ve birimlere dikkat ederler. birim bilmiyoranız bu okul bitmez. ayrıca ezberinizde kuvvetli olmalı matematiğinizde...universiteye başladığınızdaki sayı dördünce sınıfta %75 azalmıştır. neredeyse özel ders havasında geçer ama hiçde öyle değildir.
fizik bölümğnde okumak sürgünde olmak gibidir. gidişiniz kötü olur ama dönüşümüz muhteşem...
iki kez okunabilecek kadar zevkli temel bilimlerin en güzelidir. soyut olan matematiğin ete kemiğe büründüğü bilimdir. insanı, doğayı ve hayatı anlamayı isteyen insanların bilmesi gereken temel yasaları kabullerle değil ispatlarla veren bilimdir.
çok zor olduğu söylense de uygun bir çalışma ritmi ile sosyal hayattan çok da kopmadan bitirilebilecek bir bölümdür.
hocalardan zirt pirt mit efsaneleri dinlemek, 'ehh klasik mekanigi mit'de 1. sinifta veriyolar peeeh' diyen yalanini siktiimin profesorlerinin sinifi daimi olarak salak yerine koymasi.
üniversitedeki ev arkadaşımdan öğrendiğim kadarıyla:
-eğitim fakültesine gidenleri az ders çalışmakla suçlamak,
-hayatı quantum fiziği olarak algılamak,
-fazla ders çalıştığında yanındakileri aşağılık görmek,
-bura gelmeseydi şimdi çevre mühendisi olacaktım demek,
-dersleri takip etmek,
-derse gitmeyen ev ahalisini düzensiz yaşamakla suçlamak,
-diğer bölüm yada fakülteden kimseyi sevmemek,
benim fizik bölümünde okuyan arkadaştan anladığım bunlar.
Fizik okumadım ama, üniversite yıllarında bir çok bölüm hakkında o kadar çok şehir efsanesi duydum ki, artık hiç bir bölümün bu denenlerle alakalı olmadığını düşünüyorum. Fizikle ilgili bir başka şehir efsanesi: " odtü de fizik okuyanlar duran direğe selam verirmiş. ". Bunun yanında başka konularla ilgili süper efsanelerimiz de mevcuttur örneğin yine odtünün içinde hilal şeklindeki cismin içinden fırlayan 3 kişi heykelinin odtünün ne kadar zor bir okul olduğunu, o 3 kişinin C aldığına sevinen 3 öğrenci olduğunu söyleyenler vardı. Bundan başka, bilkentte burslular ile köpeklerin aynı kefeye konduğu söylenir (bkz: burslular ve köpekler giremez), bilkent otoparkına doğan şahin türü arabaların giremeyeceğine atfen otoparkta kuşlar giremez yazdığı rivayet edilir. HAcettepe'in adının ise sıkça çiş yapılan bir tepe olmasından geldiği de bize ulaşan bilgiler arasında.
tutkuyla okuyacaginiza inaniyorsaniz okumaniz gereken bir bolumdur. ademik kariyer gelecek planlariniz arasinda yoksa hiç bulaşmamanizi oneririm yoksa ne iş yapacagim diye kara kara düşünürsünüz. tutkuyla okumak derken "lisede dalgalar konusu cok ilgimi çekmişti ben fizik okuyacagim" deyip bu bolume girerseniz çok buyuk bir ihtimalle hayal kirikligina ugrarsiniz. okudugum bolum fizik degil ama okul sirasinda fizik dersleri almistim (quantum fizigi falan) ve lisede seceneklerim arasinda olan bu bolumu iyi ki yazmamisim demistim. gerci muhendislik ve matematik bolumleri falan da ozveri, sabir, tutku gerektiren bolumlerdir ama en azindan onlarda mezun olduktan sonra iş hayatinda piyasaniz biraz daha fazla olur. velhasil okumadan once uc kere dusunmeniz gereken bolumdur(muhendislik icin iki kere dusunmeniz yeterli).
Fizik bölümünde okumak bi insanın bazı şeyleri merak etmesi demektir. Öyle şeyler var ki duyduğumuz da aptallaşırız inanamayız düşündükçe uyuyamayız ama bazılarımız bunlara açlık çekiyo
bu yıl bu bölümü tercih etmeyi düşünüyorum. Matematik ve fizik bilgimin de yeterli olduğu kanaatindeyim. iş imkanı hakkında veya bölüm hakkında detaylı bilgi sahibi olan abilerimden tavsiyeler beklerim.
sevenler için dinlemesi zevkli fakat gerçekten zordur. eğer başka bölümde okuyup fizik dersi alıyorsanız muhtemelen hocanız iki üç soru yapsanız bile acıyarak sizi geçirir. kendi bölümündeki öğrencilere ise acımaz.