+hmm, yani ne bileyim bunun vişne çürüğü kırmızısı renginde olanı yok mu? (veya o tarz saçma bir renk ismi uydurulur)
-var beyefendi bi saniye (görevli içerden tarif edilen renkte ürünü getirir.)
(şoku atlattıktan sonra)
+bu ne ya? kiraz bu, vişne ile kiraz arasındaki farkı ayırt edemiyor musun? ollo ollo okuyom ben yaa!! (dükkanı bağırarak terk ederseniz daha inandırıcı olur)
yer: vatan bilgisayar (izmir palmiyedeki)
zaman: 2 gün önce
- bu lap top soğutucusu ne kadar?
- 52 lira ama %5 indirim le 45 lira şu anda
- altında bir tane kıçı kırık fan var altı üstü bu fan tek başına 10 lira bile etmez
- ama efendim bu logitech
- ben bi dolanayım en güzeli
+ aa olum baksana lan güzelmiş bu tişört tam istediğim gibi bi de derin v yaka.
- valla güzelmiş, yakışıyo bi de sana bu tip
+ etiket yok la bunda hey Allahım. bilader bakar mısın bi ? ne kadar bu tişört
- efenim mallarımız bildiğiniz üzere 1. sınıftır, bunun fiyatı 80 lira
+ hmm güzelmiş valla, ama ben biraz daha böyle derin yakalı düşünüyorum
- o da mevcu..
+ tamam kardeşim biz bi bakalım şöyle gelriz yine.
- şey yapalım biz o zaman. bizimkilerle buluşalım öyle geliriz. kaça kadar açıksınız?
- on bire kadar açığız efendim.
- a iyi ya. satılmaz inşallah ya gelirim ben bunu almaya. çok güzel, hem fiyatı da uygun. *
- pardon, şurdaki ayakkabı ne kadar?
+ 250 tl.
- anladım (ayakkabı elde biraz evrilip çevrildikten sonra), neyse ben kahverengi tonlarında bir ayakkabı bakmıştım zaten. teşekkürler.
+ bir saniye efendim, bu modelin kahverengi olanı da var. bekleyin hemen getiriyorum.
- ee.. yok yok, benim şimdi biraz işim var. daha sonra yine gelicem ben. (oha herif içeri gitti ayakkabı getirmeye. içses hassktir çekmektedir bu esnada). durun getirmeyin, gerek yok.
ulan hadi pahalı mağazaya bile bile girdin, bir de fiyat soruyosun sanki alacakmışsın gibi. neymiş, "şurdaki ayakkabı ne kadar"mış, peeh..
+merhaba nasıl yardımcı olabilirim
-bu ürünün fiyatını göremedim
+izin verir iseniz bir bakıyım. bir dk. izin verirseniz kasaya gidip öğreniyim
-tamam
+beyfendi fiyatı 450 lira.
- ıııı neyse başka ürünlerinize bakıyım
iç ses +(amına goduğum fakiri ne işi varsa uğraştırdı beni o kadar.)
-şu ceketin fiyatı ne kadar acaba?
+375 lira
-375?
+evet efendim, noldu ki?
-bişe olmadı da aklıma evde yemeği ocakta unuttuğum geldi bi anda, size kolay gelsin
+(siktir git çulsuz ya) güle güle..
Ceket almak için iGM ye girdikten sonra tezgahtar abimiz yanımıza gelerek bizilen ilgilendi, ceket almak istediğimi belirttim ve bir kaç ceketi çıkartıp uzattı, teker teker denedim lakin beğendimde etikete baktığımda 498 TL yazısını görünce hiç bir şey diyemedim ve bakmaya devam ettim içimden "yuh bune" dedim, Ardından mağazaya gelen müşteriler sayesinde başımızdaki tezgahtar bizden ayrılarak yeni gelenlere gitti ve fırsat bu fırsat diyerek topukladım..
+ pardon. bu gömlek kaç para?
- 750 lira efendim.
+ kaça kadar açıksınız?
- 21:00'e kadar.
+ hmm teşekkürler. peki hacı en son n'olur?
- hüseyin abi 2 alt sokakta.
mağazaya girilir ve etrafa bakılır.
bir tane elbise seçilir ve çok hoşuna gider. bu sırada mağaza personeli gelir
-merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?
+bu ürün çok hoşuma gitti, kaç lira?
-300 lira, beyefendi
vay a.q bakışı
+ııı... tamam ben başga ürünlere daha bahacağım yani öyle
olayı çakan personel içinden
-"a.q fakiri ne işi var bu yerde, siktir olup gitse bari"
asgari ücretle çalışan satış görevlileri çalıştıkları mağazanın adına aldanıp kendilerini dükkan sahibi zannetmese hiç eğilip bükülmeye gerek yok ama maalesef adamı küçük görüyolar.
ürün pahalıysa "oo çok pahalıymış daha uygun birşeyler bakıyorum " deyip çıkılmalı.