aslında başlık şu şekilde olmalıydı " alışveriş yapmak için gidilen mağazada ürünün fiyatı pahalı geldiğinde uydurulan yalanlar"
tanım : pahalı gelen üründen vazgeçmek için yollardır.
+ kanka şu cekete bak ya 10 numara lan dur bi denicem.
- kanka süper oldu lan bu hemen al çok yakıştı sana..
+ (çalışana seslenilir) dostum bunun etiketi sökülmüş, kasadan bi okutup getirin lütfen..
- 690 tl efendim.
+ lan bu defolu, vay amk baksana ya kolunda toz var.. sokarım satacağınız cekete, yürü kanka gidiyoruz. *
boşu boşuna girilen triptir. direk - oohaa bu ne lan! gibisinden bi kelam etmek en doğrusudur. tamam size bişey kazandırmaz ama sizden sonraki müşteriler için yararı olabilir.
hemen yanınızdaki arkadaşınıza dönerek; "şeye uğrayalım önce, dönerken de buraya geliriz yine." diyerek oradan sıvışmaya çalışmak. gerçi satıcı, bunun ne anlama geldiğini zaten biliyordur.
olay gerçektir pierre cardin de babamın başından geçmiştir.
+ pardon bakar mısınız?
- buyrun efendim.
+ bu saatin fiyatı nedir?
- 1850 tl.
+ ??..??
- farklı renkleri de var efendim şu şekillerde.nakit öderseniz 1800 olur.
+ ya parası önemli değilde modelini beğenmedim.swatch marka bakıcaktım*.
- efendim burası pierre cardin.
+ aa doğru ben swatch bakacaktım.Size iyi günler.
+kolay gelsin, bu ayakkabının fiyatı nedir acaba?
-195 lira efendim, eğer mağazamızın kartına sahipseniz %10 indirim yapabiliriz. isterseniz ücretsiz kart çıkartabiliriz.
+ha iyi. nakitte indirim varsa para çekip geleyim ben almayı düşünmüyodum ama uygun geldi ayırırsanız gelicem 15 dakikaya.
Önce surata ekşimsi beğenmez bir ifade verdirilir, bir dudak yere eğik baygın baygın bir ifadeyle "Esasta tam da istediğim kumaş bu değil sanırım azıcık daha mı baksam ne" denerek yiğitliğe bok sürdürülmemeye çalışılır.