kuaföre 10 tl verip fön çektirdikten sonra, başlayan yağmuru egale edip fönü korumak aynı zamanda kırmızı ojeni bozmamak için 8 takla atıp, topuklu ayakkabılarla kaygan zeminde dans eder gibi yürümeyi başarıp, tüm güzelliğinle buluştuğun kişinin * seni şişirip, kusturana kadar içini sıkması ve akabinde yere baka baka saçlarını yağmurun ellerine bırakaraktan eve dönmektir.
(bkz: yine mi gol değil) *
''bir şarkı ya da bir şiir bazen umulmadık belalar açabilir başınıza.'' demiş. güzel söylemiş.
iki tür bela vardır; acı bela ve tatlı bela. kendisi 2. kategoriye ait bir beladır. bazen bir şarkıyla, bazen de bir şiirle başlayan..
bir insan düşünün. zihni çok farklı işleyen, normal sayılabilecek insan gibi yaşamayı ve tercihlerini bu yanda kullanmayı reddeden, ona bahşedilen cesaretle delice şeyler yapan, uykuyu elinin tersiyle itip geceyi sabah eden, birkaç saatlik uykuya kendini bırakınca kabuslar gören, geçmişle gelecek arasında gidip gelen bir insan.. ve kendisine benzeyen bir varlığın daha olabilmesini geç, böyle bir varlığın olmabilme 'ihtimali'ne dahi ihtimal vermeyen biriyken, imkansızlığın mucizeye dönüşmesine şahitlik etmemi sağlamıştır kendisini tanımam. ''mucizeler, Sen ne kadar çok istersen o kadar gerçekleşmez. şayet bir önemi yoksa gerçekleşir. Uğraşmazsan, çabalamazsan bir bakmışsın olmuş bile..'' *
yanlış bir puzzle'da hapsolmuş iki puzzle parçaları gibiyiz biz. hiçbir diğer parçayla uyuşamadık, birbirimizde tamamlandık.
Uçurumun kenarındayım Hızır
bir dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Derin yâr adımı çağırır
kaldım parmaklarımın ucunda
uçurumun kenarındayım hızır
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Güzelliğin zûlme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez
Gel etmez
Gülce'm uzaktan dolanır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir davet
Mecaz değil
Maraz değil
Gülce semavî bir afet
Peri değil
Huri değil
Gülce bir beyaz sihir
Gülce ölümcül naz
canıma bedel bir haz
Buram buram zehir
gülce arafta infaz
Yâr yüzünde infaz
bir tek bakışıyla suyum ısınır
Güzelliğin zûlme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir
En hakir
Bin taksir
cahil cesaretimi alêm tanır
Ateşten
Kalleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarz'dan
Deccal’dan, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce’den
Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum..
...*...