"Tears stream down your face
I promise you I will learn from my mistakes
Tears stream down your face
And I
Lights will guide you home
And ignite your bones
And I will try to fix you.."
artık mevsimi gelmiş olan bir coldplay eserisidir. okul dönüşü otobüs yolculuğunda kulak ziyafeti yaşatır. üst üste dinlerseniz oyuncak ayıya transform olabilirsiniz hatta.
en sevdiğim versiyonunun linkini buraya sıkıştırmak isterim:
ciddi anlamda damar olmasına rağmen her dinleyişimde güldüren şarkı. nedeni tabii ki de lise arkadaşlarımı hatırlatması.
ben: koluma "fix me chris!" yazdırsam babam evlatlıktan reddeder mi la?
bi arkadaş: valla benimki ederdi ama seninkinin modelini bilmediğim için yorum yapamıyorum.
başka bi arkadaş: süleyman amca'da o potansiyel var hacı, bence sakata gelme.
daha başka bi arkadaş: bence de ya, hem fix you diye şarkı mı olur? sanki aslında fuck you olacakmış da rtük engeline takılmış gibi...
ilk kez 5 eylül 2005 tarihinde ingiltere'de bir konserde göğe yükselmiş bu notaların benzersiz buluşması. bir kıza armağan edilebilecek en güzel şarkılardan biridir kanımca. sözleri ayrı güzel, klibi ayrı güzel.
--spoiler--
When you try your best, but you don't succeed
When you get what you want, but not what you need
When you feel so tired, but you can't sleep
Stuck in reverse
--spoiler--
sözlerle insanın içinde bulunduğu kimi ruh durumlarını açık ve net bir şekilde anlatıp, zaten kalbinizin ortasında bulunan koca deliği bilmenize rağmen, bir de ona ad vermenizi sağlayan coldplay şarkısı. sözlerde umut vaat ediyor belki ama işin içine müzik de girince, nedense daha da mutsuzluğa sürüklüyor insanı. kalbiniz kırıksa dinleyin.
Gwyneth Paltrow babasını kaybettiğinde ne söylerse söylesin yeterli olmayacağını düşünen eşi chris martin bu şarkıyı yazmıştır. yeri doldurulamaz bir şey kaybettin ama ben yaralarını sarmaya çalışacağım demiştir..
hayatı çok güzel özetlemiş, her seferinde sanki benden büyük ve herşeyi bilen birinden dinliyormuşum hissine kapıldığım şarkı.elinden gelenin en iyisini yapıp yine de başaramamak, istediğini sandığın şeyi kazanıp aslında başka bir şeye ihtiyacının olduğunu anlamak ya da çok yorgun olduğun halde bile uyuyamamak heralde yaşayan her canlının başından geçen şeylerdir.gecenin bir yarısı bir yerlerden fırlayıp, yine üstüne düşünmenizi sağlar,ama ilginçtir umut verir çünkü herşeyi bilebildiğine göre bu adam,herşeyin düzeleceğini de söylerken de haklıdır heralde diye düşündürür.
bir de her seferinde otobüste cama kafasını yaslamış, yolda akıp giden ışıkları izleyen kalbi kırık birini aklıma getirir her ''lights will guide you home'' dediğinde..sonunu da güzel bitirir chris martin;
coldplay'in çok güzel şarkıları vardır..******
ama bu şarkı bir başkadır, özellikle son 20 saniyesinde nakaratın tekrar söylenişi o kadar içten, o kadar derindendir ki, alıp götürür sizi uzaklara..
aşık olduğunuz insanın psikolojik sorunları olduğunu biliyorsanız ve kollarınızın altında daha iyi olacağına inanıyorsanız, daha hisli bir şekilde eşlik edersiniz, daha bir anlam kazanır bu şarkı.
when you get what you want, but not what you need" derken istediklerimizi elde etsek de bunun her zaman bizim ihtiyacımızı olanı karşılamayacağını, bazen ne kadar istesen de başaramayacağını, bazı şeylerin kolayca değiştirilemeyeceğini hatırlatan coldplay şarkısıdır.
"when you love someone but it goes to waste
could it be worse?" demiş chris martin ben daha ne diyim.
gece vakti şehirlerarası yolculuk yaparken camdan dışarı dalıp giderken fonda çalan şarkı olması halinde gözlerinizden süzülen damlaları tutmanıza engel olan parça.