mısır'ın 18. hanedan firavunlarından Tutankhamun ya da daha çok bildiğimiz şekliyle tutankamon'un, mezarını açan kişiler üzerinde çeşitli uğursuzluklara yol açtığı iddia edilen lanet.
tutankamon öldüğünden henüz çok gençti. 19 yaşında hayatını kaybettiğinde, tüm firavunlar gibi mezarı Krallar Vadisi'nde hazırlandı. yıllarca burada yatan kralların mezarları, mezar soyguncuları tarafından yağmalanmıştı. ancak genç firavunun mezarı bulunduğunda, her şey yerli yerindeydi ve soyguncular burayı keşfedememişti.
ingiliz arkeolog Howard Carter, 20. yüzyılın başlarında mezarı bulduğunda, el değmemiş olduğunu görüp çocuklar gibi sevindi. ancak bundan sonra peş peşe gelen olaylar, insanlarda tutankamon'un kendilerini lanetlediğine dair bir inanç oluşturdu. zira -iddialara göre- mezar odasında " Firavunun mezarına her kim dokunursa ölümün kanatları onu saracaktır. " yazmaktaydı.
öncelikle carter'ın çok sevdiği kanaryası, firavunların sembolü olarak görülen bir kobra yılanı tarafından mideye indirildi. mezar açılırken carter'la birlikte olan bir başka arkeolog olan Lord Carnarvon, birkaç hafta sonra, bir sivrisinek ısırığından kaptığı bir enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybetti. onunla aynı anda köpeği de bir anda ulumaya başladı ve öldü.
mezarı ziyaret eden 2 kişi bir anda ateşlerinin yükselmesi neticesinde öldüler. carter'ın yardımcılarından biri dolaşım yetersizliğinden ölürken, mumyanın yaşını tespit etmeye çalışan kişi de ingiltere'ye döndüğünde hayatını kaybetti.
Lord Carnarvon'un bir arkadaşı, mezarı ziyaret ettikten kısa bir süre sonra yüksek ateşten hayatını kaybetti.
olaylar bu kadarla kalmamış ve firavunun mezarının açılmasıyla ilgili olan kim varsa ya ölmüş ya da başlarına olmadık felaketler gelmişti. aynı durum firavunun mezarı müzeye taşındığında ziyarete gelenler arasında da yaşanmıştı.
her ne kadar tüm bunlar bir araya gelince tuhaf görünse de, gerçekte mezarı veya müzeyi ziyaret edip de hayatta kalan çok daha fazla sayıda insan vardı. üstelik kapıda yazdığı iddia edilen lanet cümlesinin gerçekte var olmadığı, hatta carter'ın böyle söylentilerden hiç hoşlanmadığı biliniyordu. üstelik bizzat mezarı açan carter, bu keşfinden sonra 17 yıl daha yaşamıştı.
sonuçta, dünya üzerinde yaşanan birçok konu gibi, bu da gizem seven insanlar tarafından abartılan ve efsaneleştirilen bir olay olarak kaldı.
