mısır'da tanrı-kral olup,menes ile başlayan dönemdir. uğruna piramitler inşa edilen,hz.musa ile kur'an-ı kerim'de sıkça bahsedilen şahıs. firavun,mısır krallarına verilen ünvandır. tutankamon en meşhuru olup,lanetinden bahsedilir. onun mezarında araştırma yapan bilim adamlarının gizemli ölümleri,dikkat çekicicidir.
Firavun, askerleriyle birlikte peşlerine düşüp denizde açılan yola dalınca, açılan yol kapanıp sular kavuştu. Firavun askerleriyle birlikte boğuldu. Firavun’un son sözü “Musa’nın Allahı’na inandım” oldu. Ancak bu, gaibe iman olmadığından Allahü teâlâ kabul etmedi...
Zulüm eden ve zalim olarak lanse edilmiş ancak bugünkü furavunları gördükçe kendilerinden özür dilenmesi gerekir. Çünkü bugün dünyada olan orantısız gücü tey o zamanın firavunları bile yapmamıştır.
Hz musa nın firavn e, ibrahim in Nemrud A neden gittiğini bilmeyen, meseleyi sadece Allah vardır yoktur çekişmesi zannedenler islam dan zerre hisse almamışlardır.
Kitleler hakikatle firavunlar arasında kaldıklarında hep firavunları tercih etmişlerdir. işte insan bayağılı böyle iğrenç, böyle pis bir şeydir. insanlık tarihini birazcık bilen hiçbir birey insanlığa zerre kadar değer vermez. Bütün potansiyeline rağmen boku seçen insanlığa..
Hz. Musa (a.s) döneminde ki firavun saltanatın elimden gidecek korkusuyla doğan tüm erkek çocuklarını acımadan öldürme emri vermiştir. Günümüzün suriye vb durumdaki ülkelerin firavunları ise kız erkek demeden bebek çocuk demeden ayırmaksızın katletmektedir. Günümüzün firavunları Hz. Musa (a.s) dönemindeki firavundan daha acımasız ve zalimdir.
Hz. Musanın Firavunu ya thutmose 2 veya merneptah olduğu söyleniyor
thutmose 2’nin yaşamış olduğu dönemle hz.musa’nın yaşamış olduğu dönemlere ait kalıntıların birebir uyuşması. ikinci olarak ise thotmose ‘nin bedeninde bazı hastalık ve dezanformasyonların görülmesi.bu allah tarafından mısır’a musallat edilen tufan, kurbağa,kan,veba,çekirge gibi felaketlerin belirtisi olarak yorumlanmasına sebep oluyor.
Diğer seçenek merneptah üzerinde durulmasının sebepleri ise: ilk olarak bu firavunun da yaşamış olduğu dönemin hz.musa dönemiyle uyum göstermesi, denizin içinden çıkan askeri malzemeleri ve kemiklerinde suyun çarpma etkisiyle oluşturduğu düşünülen kemik kırıkları.
Allah-u Te`âlâ Firavun ve kavmini boğunca, Musa (Aleyhisselam) da ümmetine onların helakini bildirince, israiloğullarının gözünde Firavun çok büyük olduğu için onlar: Firavun ölmemiştir. dediler. Bunun üzerine Allahu Teala denize onu sahile atmasını emretti, o da Firavun’u kısa boylu kırmızı bir öküz gibi sahile attı. işte o günden sonra su hiçbir ölüyü kabul etmez olduğu belirtilmektedir.