allah(c.c) ın ayetlerinden bir parçayı alarak kendi düşüncelerine dayanak gösterenler vardır.
ayetlerin anlamları bütünlüğü içerisinde anlaşılır.
firavun batıl olan yerleşik düzeni simgeler. firavunların karşısına allah(c.c) her zaman bir musa çıkarır.
firavun(lar) yerleşik batıl düzenini sürdürmek için musalara karşı söylemler-eylemler geliştirirler.
firavunlar musa(a.s) nın getirdiklerinden çok musa(a.s) nın şahsına saldırarak halk gözünde itibarsızlaştırmak yoluna giderler(47). allah(c.c) toplumlar doğru yolu bulsunlar diye bazen kendi ettiklerinin bir sonucu olarak belalara uğrarlar(48) tıpkı firavun idaresindeki mısır halkı gibi. (bkz: kriz)
halk azabı görünce biraz yola gelir musa(a.s) ya başvururlar(49).
azab kendilerinden kaldırılınca tekrar eski düşüncelerine dönerler(50).
firavun kendini rahat durumda görünce halkına karşı musa(a.s) yı tekrar itibarsızlaştırmaya yeltenir(51-52-53).
halk geçmişte yakın zamanda yaşadıklarını unutur bir vaziyette, firavunun kendi akıllarını küçümseyerek onlara telkin ettiği delilsiz-metnetsiz söylemlerine inanarak musa ya tekrar ihanet edince(54),
artık gazabı hak ederler(55).
müslüman bir delikten iki kere ısırılmaz...
toplumun ihaneti kendi fasıklığından(açık günah işleyen) kaynaklıdır.
ayetler günümüze elbette ışık tutar, doğru yerden bakabilince ışıktan yararlanabiliriz.
zuhruf suresi: 45 - Ey Muhammed! Senden önce gönderdiğimiz peygamberlerimize de sor, biz Rahman olan Allah'tan başka kendisine ibadet edilecek ilâhlar yapmış mıyız?
46 - Andolsun ki, biz Musa'yı mucizelerimizle Firavun'a ve ileri gelen adamlarına gönderdik. Musa: "Ben gerçekten âlemlerin Rabbi olan Allah'ın peygamberiyim." dedi.
47 - Musa onlara mucizelerimizi getirince onlar hemen bu mucizelere gülüverdiler.
48 - Bizim onlara gösterdiğimiz her bir mucize diğerinden daha büyüktü. Belki doğru yola dönerler diye biz onları azapla yakaladık.
49 - Onlar azâbı görünce: "Ey sihirbaz! Sende olan ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et. Biz gerçekten doğru yola gireceğiz." dediler.
50 - Fakat azabı kendilerinden kaldırdığımız zaman hemen sözlerinden dönüverdiler.
51 - Firavun kavmine seslenerek dedi ki: "Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Görmüyor musunuz?
52 - Yoksa ben, nerede ise meramını anlatamayan şu zavallıdan daha hayırlı değil miyim?
53 - Eğer O'nun dediği doğru ise üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber onu tasdik eden melekler gelmeli değil miydi?"
54 - Firavun kavmini küçümsedi. Onlar da O'na itaat ettiler. Çünkü onlar fâsık bir kavimdi.
55 - Nihayet bizi gazaplandırdıkları zaman onlardan intikam aldık. Hepsini suda boğduk.
56 - Onları sonradan gelecekler için ibret ve örnek kıldık.
kimisinin "allah(c.c) ın ayetlerinden bir parçayı alarak kendi düşüncelerine dayanak gösterenler vardır" diyerek eleştirdiği tespite dayanak olan ayettir.
asıl kastetmek istedikleri şunun gibi laflar olabilir sanırım:
işte akp'nin halka tepeden bakan, ensesi kalın elitlerinden biri "akrabanızı kollayın" hükmünü, "akrabanızı devlet kesesinden, devlerin imkanlarından yararlanarak kollayın" diye çarpıtıyor. resmen allah'a iftira atıyor!... bundan büyük küfür olur mu?
firavunun kim, firavuna tapanların kim, musa'nın kim olduğu ortada değil mi? firavun damda gezer miyav der!..
ben musayım sen firavun
ikrarsız şeytan-ı lain
üçüncü ölmem bu hain
pir sultan ölür dirilir
pir sultan abdal
yolu doğru olanların itlerinin bile yemediğini yiyenler, firavuna kulluk edenler değil midir?