giritli bir kayıkçı olarak girdiği donanmada hızla ilerleyerek 10 Kasım 1836 da kaptan ı derya olmuş firaridir. firari olmasının hikayesi ise şöyledir:
sultan abdülmecid in tahta çıkıp hüsrev paşa yı sadrazam olarak ataması üzerine o sırada kaptan ı derya olan fevzi paşa, donanmayla birlikte çanakkale boğazı civarında olduğu halde hüsrev paşa tarafından acilen istanbul a çağırılmasını öldürüleceğine yorunca, amacını askerlerinden gizleyerek mısır a götürmüştür donanmayı. bunun sebebi de hüsrev paşa ile aralarının bozuk oluşudur. bu firar osmanlı nın donanmasız kalmasına sebep olmuştur çünkü mısır valisi kavalalı mehmed ali paşa o sırada isyan halindedir. daha sonra isyanın bitmesiyle donanma geri alınabilmişse de bu trajikomik durum da tarihe yazılmıştır.
kendisi aslen giritlidir. Genç yaşta istanbul'a gelmiş ve bir süre kayıkçılık yapmıştır. daha sonra bostancıbaşı Osman Paşa'nın himayesinde saray hizmetine getirilmiş, buradan da hızla yükselerek 1833'te Rusya büyükelçisi olmuştur. 10 kasım 1836'da sultan II. mahmut'un son dönemlerinde 180. kaptan-ı derya olarak donanmanın başına getirilmiştir.
Kendisine verilen hain ve firari ünvanları şu olaylar üzerine verilmiştir:
Efendim 30 Haziran 1839 günü sultan ii. Mahmut vefat eder ve yerine oğlu Abdülmecit geçer. Bu sırada da Koca Hüsrev Paşa da 16 yaşındaki yeni sultana baskı yaparak kendini sadaret makamına (sadrazamlık) getirtir. Gelin görün ki Ahmet Fevzi Paşa ile Hüsrev Paşa geçimsizdir ve birbirlerini hiç sevmezler. Bu sırada Ahmet Fevzi Paşa ve donanma istanbul'a çağrılır. idam edilmekten korkan paşa 24 gemiden oluşan donanmayı doğru mısır'a sürer ve o sıralarda biti kanlanmış olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya teslim eder. Mısır isyanına tuz biber olur sizin anlayacağınız. Daha sonra sığındığı Mısır'da 4-5 sene sonra cariyeleri tarafından zehirlenerek öldürülür.
Mısır isyanı ise Abdülmecit tarafından 1841'de çıkarılan Mısır Valiliği'nin babadan oğula Kavalalı sülalesine miras bırakılmasını kabul eden ferman neticesinde bastırılmıştır.