Hayatım boyunca şekerli sütlü nescafe peşinden koşmuş biri olarak ömrümün en yoğun, en debdebeli, en sıkışık, en salgınlı döneminde içmeye başladığım kahve türü. Galiba bu hayatın kahrını sütsüz şekersiz acı kahve içenler çekiyor...
Nerede demlersen demle, çekirdekten o an öğütüp demle.
Bir de damak tadıyla ve ne kadar zaman ayırabileceğinle alakalı oluyor demleme işi. Zaman varsa chemex ya da v60, yoksa filtre kahve makinesinde demliyorum.
Chemex de, v60 de aynı işe yarıyor. V60'yi direkt fincana koyup da demleme yapabilirsiniz.
Basit görünümü aldatıcı olan kahvedir. içinde birbirinden çok farklı tadlar barındırdığı gibi, sertliği de değişebilir. Özellikle artık bulunur mu bilmiyorum ama Lavazza'nın kendi ismini taşıyan filtre kahvesi şahanedir.
makinem bozulduktan sonra 20 yıllık emektar alman malı eski makineyi çıkarttım. taş gibi namussuz hala çok güzel çalışıyor. sayesinde aşkımız hala devam ediyor.
tanım: en güzel kahve. gecelerin yoldaşı. sabah alarmı. ders çalışırken "hadi be yaparsın sen" diyen güzel kanka.
Bir dönem nefret ettiğim kokusuna bile dayanamadığım simsiyah zift gibi içecek, yaş ilerledikçe, işler yoğunlaştıkça insan sütlüyü bırakıp bu zift gibi şeyi içiyor vallahi, hem de severek.
bir dönem gereksiz abartılan, hakkında güzellemeler yapılan bir içecekti. bu aralar yavaş yavaş gömmeye başlamış millet. klasik sözlük halleri işte. çok fazla anlam yüklenmemek gerekli diye düşünüyorum, iç, geç. hazırlanışı konsundaki bilgileri ile birbirine caka satanları gördükçe gülesim geliyor.
Önceden asla içemediğim, acı gelen kahve türü. Ders çalışırken alışınca çok güzel geldi. Tabii yanında bişeyler de yiyince daha zevkli oluyor içmesi. Standart bi marka olan Kuru Kahveci Mehmet Efendi alıyorum. Öyle kahve kültürüm yok, tadı güzel geleni içerim. Bu bitince Jacobs Monarch denicem bakalım onun tadı nasıl. Makinem yok, french press kullanıyorum. iş görüyor bence zaten evde içen tek kişi benim. Öyle çok para dökmeye gerek yok bunun için.