düşünür kimse. bilimin temeli atıp dünyayı değiştirmişlerdir. soru sorarlar ve cevap aralar fakat düşüncelerini kanıtlama zorunlulukları yoktur. kanıtlama işi matematiğin işidir.
düşünen biri olarak ben de kendime bu sıfatı yakıştırıyorum.
şenol güneş hocamızdır.
5 yıllık avrupa şampiyonası hayalimizi 5 günde bitirmiştir. çok sürreal bir hamle. tam olarak nasıl becerdiğini kavrayamadım. hakikaten büyük bir filozoftur kendisi.
eski yunanda, sokrat sadece bir filozof değil, sevilen ve çok sayılan bir kişilikti.
bir gün bir dostu büyük filozofa dedi ki:
- arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?
- bir dakika bekle, diye cevap verdi sokrat. bana bir şey söylemeden önce kendini küçük bir sınamadan geçirmeni istiyorum. üç farklı sınama. benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini sınamak, iyi bir düşünce olabilir. birincisi gerçeklik süzgeci; bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?
- hayır, dedi adam. aslında bunu sadece duydum ve...
- tamam, dedi sokrat, öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. şimdi ikinci sınamayı deneyelim. iyilik süzgeci; arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi?
- hayır, tam tersi...
- öyleyse, diye devam etti sokrat, onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. fakat yine de yoluna devam edebilirsin. çünkü geride bir sınaman daha var. bu da yararlılık süzgeci; bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?
- hayır, gerçekten pek değil...
- eğer bana söyleyeceğin şey doğru değilse, iyi değilse ve işe yarar değilse bana niye söyleyesin ki?
buna sokrat'ın üçlü filtresi denir. sana mesajım; inanç her şeydir, o yüzden neye inandığına dikkat et. inancın: gerçekten istediğin bir şey mi? iyi bir şey mi? senin için yararlı mı? işte bu 3'lü filtreyi sen de hayatında her şeyde kullanabilirsin. canını sıkan her şeyde kullan, inan özgürleşeceksin.
üniversite'de ilk öğretine basma kalıp bilgi. filozoflar düşününce antik yunanda sadece felsefe ile ilgilenmiyorlardı. bir çok bilimle ilgileniyorlardı.
Nedendir bilmem insanlarımız kendilerine filozof diyemiyorlar. Felsefe bölümlerinde hocalık yapanlar, makaleler yazanlar bile ben filozofum diyemiyor. Garip, çok garip..
Ben bir filozofum. Kendi felsefenizi yaratabiliyorsanız siz de kendinize filozof diyin. Bu kibir değil, bu bir var oluş biçimi.
Düşünen kişi. Boş düşünen değil tabi ki. Soruları vardır ve bunları cevaplandırmaya çalışırlar. Çok farklı bir düşünme stilleri vardır ki bu onları normal insanlardan farklı kılar.
Düşünen kişidir. Her filozofun kendine göre bir fikri vardır. Düşündükleri şeyleri kanıtlanmak zorunda değildirler.
"Düşünüyorum öyleyse varım"
(bkz: Descartes)
Her büyük bilim adamı aynı zamanda filozoftur.
Hani yeni paradigma üretenleri kastediyorum.
Felsefe yapamayan bilim adamının buluşları yenilik olmaz olsa olsa yama olur.
bence bir insanın ulaşabileceği en üst noktadır. yaptıkları iş bir meslek değil, bir hayat görüşüdür. her daim çalışıyor olabilir bunlar. nasıl para kazanıyorlar onu halen daha anlamadım ama, aldıkları her kuruşu hakkettiklerini düşünüyorum. idealistler ve dualistler hariç. sadece materyalistler için bu hislerim.
düşüncenin merkezinden kopup yeni düşünceler üretmeye hayatlarını adadıkları bir yolculuğa çıkan aydın insanlardır. sadece felsefe bölümünde okuyan bir insanın bile nasıl geniş bir bakış açısına sahip olduğunu hemen anlayabilirsiniz.
an itibariyle sahip olduğum karma şeysi. zaten benim gibi gerizekalının önde gideni de ancak böyle bir yerde "filozof" olarak anılabilirdi. teşekkürler uludağ sözlük.
caginin yanlislarini korkmadan soyleyebilen kisidir. parayla pulla isi olmaz, para kazanamaz mi derseniz istese cok rahat bir sekilde zengin olabilir (bkz: thales)