mühendislik fakültesinden mezun olanlar mühendis olurlar, tıp okuyanlar ise doktor. sınıf öğretmenliği okuyan da öğretmen olur.
fakat felsefe bölümünü okuyan biri filozof olmaz. sadece bilmem ne üniversitesinin felsefe bölümünden mezun olmuş olur. yani demek istediğim şudur ki ezbere bilgi sadece o işi kurallarına uygun yapmanızı sağlar. fakat felsefe çok farklı bir olaydır.
felsefe tarihini yalayıp yutmak sizi filozof yapmaz. felsefe yapmak vay efendim niçe ne demiş kant ne demiş demek değildir. filozof dediğimiz kişi düşünürdür. ve felsefe yapmak için ideolojilerden sıyrılmış bir biçimde tam bir tarafsızlıkla olaylara ve ideolojilere onların açısından bakarak ve diğerlerine yaptığı etki ve ilişkisini de göz önünde bulundurarak düşünmek ve çıkarımlar yapmaktır.
her yıl belki de binlerce insan psikoloji ve felsefe bölümünden mezun oluyor. fakat ezbere bitirdikleri için vasıfsız bireylerden farksız oluyorlar. ben bugün bir psikoloğa işini öğretiyorsam bu eğitimin çok kötü durumda olduğunu gösterir.
diğer bölümlerde de ömeli elbet ama özellikle psikoloji ve felsefe alanlarında okuyan öğrenci olayı bir ders gibi görmekten ziyade bir iş, bir yaşama biçimi olarak görmeli, düşünmeli, hatta freud üstadın psikoseksüel gelişim teorisini eleştirebilmeli, kendi fikirlerini ortaya koymalı. kişi bu şekilde ele alırsa bu bilimi, işini içselleştirmiş bir şekilde yetkin biçimde yapar, yeni mezun ağzıyla ezbere yürütmez, özgün olur.
asıl meseleye gelirsek, filozof tecrübe sahibi kişidir. öyle 18 yaşında felsefe veya psikoloji bölümünü kazanıp tek bir tezin üzerine koya koya profesörlüğe kadar giderek filozof olunmaz.
filozof yaşadıklarından ötürü merak duyar sorgular, hayatlara, doğaya, insanlara yönelir. insanlara tecrübeleri hakkında sorular sorarak karşılaştırmalar yaparak çıkarımlar yapma güdüsüne istemsizce sahiptir.
ben 27 yaşımda felsefe okumak hatta en son noktaya kadar gitmeye karar verdiysem bunda var bir sebep. benim durumuma en uygun sözü sokrates söylemiş;
"kesinlikle evlen. karın iyiyse mutlu, kötüyse filozof olursun"
sonucu ne olursa olsun merak bir nimet. iyilik ya da kötülük, ne getirirse getirsin başına insanın, mutlaka bir şey öğrenir insan.
hülasa dostlar, 10 yaşında kültürlü bir çocuk olabilir ama 10 yaşında filozof olunmaz.
Soyut dönemin eşiğine tek ayağını bile sokamamış bir "çocuk" olmasına rağmen haddinden ve olması gerekenden fazlasını yüklenmiş çar. Okuduklarını anlamlandırma becerisini yaşı itibariyle henüz kazanamamış olduğundan mütevellit onun için okudukları yalnızca ezber yapacağı sayfalardan ibaret. Soru sorulduğunda kurulu gibi aynı şeyleri makine edasıyla seslendirmesinden aşikar. ilerleyeceği yolda kendisine psikiyatristlerin eşlik etmesini diliyorum. Zira gelişim sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için bu şart gibi görünüyor.
şu günlerde adı sanı duyulmayan şahıs. medya böyledir işte. insanı köpük yerine koyup altından giden su gibidir. köpük çabuk söner ama su kendini yeniler ve neslini devam ettirir.