türk filmlerinde gayet olağan olan fakat yeri geldiğinde derinden etkileyen sözlerdir.
bizim aile filminde münir özkulun kanımca türk sinemasındaki en gururlu ve içten tehdit sözleri;
+söyle ne istiyorsun?
-bak beyim sana iki çift lafım var, koskoca adamsın paran var, pulun var, herşeyin var.
binlerce kişi çalışıyor emrinde yakışır mı? sana ekmekle oynamak, yakışır mı? bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışda, sokağa atmak, aç bırakmak.
ama! nasıl yakışmaz! sen değilmisin öz kızına bile acımayan bir damlacık saadeti çok gördün. anlamıyor musun? beyim! bu çocuklar birbirlerini seviyor ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum.
hıııhh sen büyük patron! milyarder, para babası fabrikalar sahibi saim bey! sen mi büyüksün? hayır! ben büyüğüm ben yaşar usta! sen benim yanımda bir hiçsin anlıyor musun? bir hiç. gözümde pul kadar bile bir değerin yok ama şunu iyi bil! ne oğluma ne de gelinime hiç birşey yapamayacaksın! yıkamayacaksın! dağıtamayacaksın! mağlup edemeyeceksin bizi! çünkü biz birbirimize parayla pulla değil sevgiyle bağlıyız, bizler birbirimizi seviyoruz, biz bir aileyiz, biz güzel bir aileyiz bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?
dokunma artık aileme, dokunma çocuklarıma, dokunma oğluma eğer onların kılına zarar gelirse ben ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben yaşar usta hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile...
Bu kağıdın üzerinde ya beynin olacak yada imzan. (bkz: the godfather)
Aldırma , bu kişisel bir şey değil, bir iş... (bkz: the godfather)
Ya bu kağıdı imzalarsın; ya da senin kanınla ben imzalarım. (bkz: the godfather)
Replik olmamakla birlikte iş adamının en sevdiği, safkan atının kellesini yorganının altında,kanlar içinde bulduğu sahne filmin en güzel sahneleri arasındaydı.
"Sizin alem dediğiniz bu bitirim dünyasının bütün raconlarını şu andan itibaren tedavülden kaldırıyorum. Ayrıca racon kelimesinin telaffuz edilmesini dahi yasaklıyorum."