filmlerden yanlış ders çıkaran gençlerdir ki bunlar bizzat benim abilerim olur. sağolsunlar en büyük yeteneğim olan bir kemiği aynı yerden üç kere kırabilmeyi onlara borçluyum. çok şey kazandırdı bu filmlerden etkilenen gençler bana zamanında. bu ceki çen filmlerini uygulamaya çalışanları bir nebze olsun anlayabiliyorum da bir insan neden mortal kombatı uygulamaya kalkar hala akıl sır erdirememişimdir.
neyse bu ceki çen filmlerine bayılan biri olan dedem zat-ı muhterem kişisi erkek torunlarına da aşılama gereği duymuş aynı sevgiyi. lakin ne bilsin adamcağız bu filmlerden öğrenilenlerin benim üzerimde türlü işkence metodları olarak deneneceğini. illa sokakta dayak yiyen genç olmaya gerek yok, evde olan versiyonları da pek bir verimli olup aynı etkiyi yaratıyor. hatta daha etkili çünkü tanıdık biri dövünce daha bir haz duyuluyor sonunda intikam alabileceğiniz için. çok dertliyim be bunlar yüzünden, neyse mevzuya dalayım artık..
günlerden bir gün benim asalak abilerim her zamanki gibi mortal kombat izlemektedir. dün gibi hatırlarım, o zamanlar vcd falan bilem yok, gece yayınını babam izletmemiş video kasete çekmiş bizim çakallar. aynı filmi defalarca seyretmişler hareketleri ezberlemek için. bizimkiler utanmasa sub zero misali etrafı dondurmaya uğraşacak falan. neyse bunlar zilyon kere aynı hareketleri denedikten sonra nedendir bilinmez kadın karakter sonya nın harekelerini yapmakta karar kıldılar e tabi doğal anca onu yaparlar zaten. deneme tahtasının ben olacağımdan habersiz bir şekilde masum masum onları izlerdim ben de. 7 yaşında falanım ufacık tefecik de bir şeyim o zamanlar. büyük abimin su istemesiyle yerimden kalktım ki kalkmamla düşmem bir oldu, sonya nın çelmesini denemişmiş 'lan bi çelmeyi sonya yapabiliyo sanki' diyemedim o zamanlar. bununla da kalmadı zaten o sırada küçük abim goro misali dört kol kuvvetiyle beni kaldırdı diye sevinirken anında koltukta bulunca kendimi, başımı ufalamaya başladım, isabet ettiremedi sağolsun, duvara kafayı toslayıp düştüm koltuğa. tam ben bunlardan kaçmaya çalışıp kapıya yönelirken, canım anneciğimin kapıyı kapayacağını hesaba katmamış olacağım ki anında elimi buzlu camdan geçmiş bir şekilde buldum. ardından benim fedakar ve cefakar abilerim sağolsunlar hastaneye götürme nezaketinde bulundular da eve 15 dikiş ve nur topu gibi bir alçıyla dönmüş bulundum.
velhasıl kelam ne evde ne de sokakta denemeyin bu hareketleri zira acı tecrübeler oluyor her zaman, olan benim gibilere oluyor. böyle de ezik bir çocukluk yaşatıyorlar insana.