burada şöyle bir ayrım yapmak gerekecektir. kadınlar filmlerdeki gibi ilişkiler yaşamak ister ama boşuna bir istektir bu. çünkü bunu asla elde edemeyecektir. en iyi ihtimalle kültürlü, olgun, düşünceli ve gezmeyi tozmayı seven bir sevgiliniz olacaktır ama yine de filmlerdeki ilişkileri elde edemeyeceksiniz. o yüzden sahip olduğunuz adamı filmlerdeki adamlarla kıyaslayıp bir ona bak bir de yanımdaki hıyara şeklinde iç geçirmeyiniz. zira siz de o filmlerdeki kadınlardan değilsiniz.
neden mi?
-filmlerdeki çiftlerin ağzı asla kokmaz ve bu yüzden uyanır uyanmaz sex-ül güreş eylerler.
-filmlerde sıçan ve ortalığı kokutan kişiler değildir sevgililer.
-filmlerde bütün dünya o çiftin etrafında dönüyor gibi görünür ama reelde bi bok değilizdir afedersiniz.
-filmlerde yaratılan erkek karakterler bilerek ve isteyerek hatunların ağzını sulandırsın diye ütopik hale getirilirler.
-kadınlar reelde her şeyden sıkılırlar. şöyle ki bir kadına bradd pitt' i ver, bir ayda ondan da sıkılır. bu yüzden filmlerdeki o ütopik adamlar çok cazip gelir kadınlara çünkü o adamı en fazla 2 saat izleyeceklerdir ve en romantik, en cool halleriyle hafızalarda kalacaktır aktörümüz.
-kadınlardaki en büyük sorun kendisini çok seven erkekleri elde var bir olarak görmeleridir. filmlerdeki o havalı adamlara aşık olma ve libido hali bundan kaynaklanır. ama o adamla 1 ay geçiren kadın onu kendisini çok seven, romantik, yelkenleri suya indirmiş adam haline getirir ve bu sefer sıkılır o adamdan. yeni cool ve havalı adamları görmeye başlar gözü.
bu yüzden bence elimizdekilerin kıymetini bilelim çünkü olup olacağı budur.