kökleriminizin olmaması düşüncesinin bizi dahada cesaretlendirdiği ortada ama bu beyinlerimizde kaçışla eşleştiriliyor, geçmişten bi tür kaçış sorumluluktan kaçış mutlak özgürlük yol her zaman batıya gider. (bkz: into the wild)
"içki sayesinde uyuşturucuyu aşağı yukarı bırakabildi. Şimdi aşkla alkolü bırakmaya çalışıyor. Sevildiği zaman her şeyi bırakabiliyor. Kuzuya dönüşüyor. Sevilmek istiyor. Onu kimin sevdiği pek de umrunda değil, yeter ki birileri onu sevsin." -Kızıla Boyalı Saçlar
"Solucanların kaç duyu organı var? iki, koklama ve hissetme. Görmedikleri için ışığın ne olduğunu bilmiyorlar. Işık onlar için düşünülemez.
Biz, ışığın var olduğunu biliyoruz, solucanlar ise bunu sadece mutasyonla bilebiliyorlar.
Belki, bazı insanlar, başka duygular için, daha ruhani olanlar için mutasyon geçirmiştir."
Biliyorsun, ben hep senin yanında olacağım.
Senin hep kalbinde, aklında olacağım.
Eğer aklındaysam yanındayımdır değil mi?
Bak, bir de şöyle düşün.
Ya yanında olsaydım, kalbinde olmasaydım? *