yüzyıllardır futbol izlemelerinden mi bilinmez maçı her ingiliz sinema filmi seyreder gibi seyrediyor(walk alone hariç) . hani türkiyede futbol oynasan sonrada adaya transfer olsan maça çıkası gelmez insanın adamlar mal gibi oturup maç seyrediyorlar. bir kalkın tezahurat yapın takıma destek çıkın yok, illa keyiflerini bozmadan avrupalı gibi maç seyredecekler . bildikleri tek şey var bir futbolcu hareket yaptıgında hep bir agızdan "ooooo" demek. yaratıcılıktan eser yok bakın bizim taraftara her türlü küfür ve medeniyet içerikli tezahurat var türkülerden tezahurat besteliyor adamlar. bir beşiktaş taraftarı yok mesela onun gibisi ingilterede dünyada da yok o ayrı konu.
maç, taraftarı olduğunuz takımın maçı değilse ve bayacak derecede durgun geçiyorsa ingiliz olmanıza gerek kalmadan yaşayabileceğiniz durum. ingilizler ise sürekli bir tepki vermedikleri için zamanla maçı yönlendirme gücü edinmişlerdir, bizim tribünlerde ise bağırmak için sebebe gerek duyulmadığı için sahadakiler için tribünün yaptırım gücü ingilizlere nispeten azalmıştır. ingilizlerin maçı nasıl yönettiklerine gelince bir stad düşünün çıt çıkmıyor fakat kritik bir pozisyonda bilmem kaç bin kişi aynı anda tepki verince hakemler ve oyuncular üzerindeki etkiside haliyle daha fazla oluyor. bu tip seyirci örneği de ne ilginçtir ki ingiltere dışında görülmemektedir,* futbol kültürü bu olsa gerek.
futbolu bir ölüm kalım meselesi değil de bir seyir zevki olarak gören seyircilerin maç izleme şekli. yine de bizi bozar hacı, taraftar dediğin sesi kısılana kadar takımına destek verir.
kanımca alt tribünleri işadamlarına kombine olarak satıyor, kameranın görüş alanının dışında kalan üst tribünlere de fanatikleri koyuyor bunlar. hem göze medeni gelir, hemde takıma olan fanatik desteğinden taviz verilmez.
