aslında herkes için (haliyle) değişecek kitaplardır. sonuçta kitaplardaki karakterlerin suratları, tavırları, duruşları daha önceden tanımış veya bir şekilde karşılaşmış olduğumuz kişilerin yansımasıdır. yani bir kitaptaki karakteri bir okur rahatlıkla kafasında canlandırabilirken, diğeri bazı noktalarda zorlanabilir. bu durum karakterlerde olduğu gibi çevre ve mekanlarda da geçerlidir.
yani mesela hayatında köye gitmemiş, ortamını tatmamış adama köyde geçen bir kitabı okutursan o adam kafasında canlandıramayacağından film izler gibi okuyamaz.
ama hayatını o ortamda geçirmiş birisi, kafasında kurarken "burası bizim buraya benziyor, burası şurası gibi, bu karakter şuna benziyor" diyerek zaten kafasındaki hazır imgeleri kullanarak akıcı bir şekilde okuyabilir.