Ben film/dizi bittiği zaman kendimi çok kötü hissediyorum. ilk zamanlar bu hissin filmlerden kaynaklandığını anlamamıştım. Sanırım filmlerdeki “gerçekten yaşamaya” özeniyorum, farketmeden kıyaslıyorum ve bu beni çok mutsuz ediyor. Çocukken, top oynayan çocukları kenardan izlemek gibi bir his. Buruk.
sürekli film ve müzikle meşgul olarak gerçeklikten uzaklaşmak istenen yaşlarda iyidir.
Kendini çok stres altında hissettiğinde bir süre rahatlatır. filmin süresi kadar ve filmin türüne göre
korku filmi izlemek rahatlatacağını sanmıyorum ama verdiği gerilim,gizem ve sonunda ters köşe yapıp soru işareti bırakması kafayı dağıtır yine bir süre
Sonra gerçek hayata dönülür aynı hataları yap aynı b*kları ye ve pişmanlık.
Bazen kötü hisler yakamızı bırakmaz peşimizide ne yaparsak yapalım belki yarına düzelir ya da düzelmez.
Matematiksel olarak çok düşük ihtimal bırakması
kötü hislerin.
Türkiye, ruhu 60 yaşında hissettirdiği içindir.
en azından benim için öyle uyusam bile yorgun bitkin hissediyorum.
Yıllardır çok sevdiğim bir olaydı fakat sanki artık film izleyerek çok boş bir iş yapıyormuşum hissinden mütevellit izleyemiyorum.
Sinemanın sanatsal veya felsefi kaygılar güdebilen bir unsur olduğunu bilmek de bu boşluk hissiyatını yok etmeye kafi değil.
içimden bir ses pasif aktivitelerin hepsinin yanlış olduğunu ve yapılmaması gerektiğini söylüyor artık. Sebep bu olsa gerek. Yani orada oturup saatlerce ekrana bakan biri olmak kötü bir his. Boş bir his.
yıllar sonra oturup web site açmama, sonra "ulan telefondan da bakmam lazım, zırt pırt bilgisayar mı açacağım" diyerek de mobil versiyonunu ve son olarak da uygulama versiyonunu yaptığım eylem.
bekar hayatında (mağara adamıykene) böyle uygulamalar aramıyorsun da evlendikten sonra senin 92,5 derece ağzını açarak izlediğin filmleri eşin beğenmiyor. "hadi film izleyelim ama sen seç" yönlendirmesene de "google mıyım ben" diyemiyorsun. Ortaya da aşağıdaki gibi bir şey çıktı.
(reklam olarak mı algılarsınız, amme hizmeti mi algılarsınız size kalmış)
Yeni yerler görmek, kendini kaybetmek, filmin akışıyla insan gerçek hayattan uzaklaşıyor. Kaliteli filmler izlemek insana gerçekten bir şeyler katıyor.
Toplumda yaşanan olayları ayna etkisi yapan eylemlerdir. Ve geniş kitlelere en iyi ideolojik mesaj veren,gücü tartışılmaz iletişim ağıdır.tabi anlaya bilene.
hiç ısınamadığım eylem. hep "önyargılı yaklaşıyorum" yanılgısıyla deneyip yarısında sıkılıyorum. sonuna kadar izleyebildiğim 10 tane film falan ancak vardır sanırım. neyse ki açığı kitaplarımla kapatabiliyorum.
Sanatsal bir faaliyet değildir. Çünkü film sanat değildir. sinema sanat değildir. Sinemanın sanat olmadığını insanlar anlayıncaya kadar haykırmaya devam: Sinema sanat değilidir!