aslında israil - filistin çatışmalarında tüm suçun, israil tarafına atılması üzerine bu yazıyı yazıp fikirlerimi belirtmek istedim. katılır veya katılmazsınız.
baktığın zaman israile zamanında topraklarını para karşılığı satan bir millettir filistin. savaş zamanında ingilizlerin rüyalarına kanıp da ihanet eden bir toplumdur.
bence filistin barış istemiyor empati kuralım. askersiniz sizin devletinizin bayrağını yakıyorlar, tüm ailevi ve dini değerlerinize küfür, hakaret ediyorlar. sizi her fırsatta kışkırtıyorlar size 5 milyon nufusu olan bir miletin on binlerce genç yaşda adam varken çocuklara taş attırıyorlar. sınırınızı ihlal edip yukarıda saydıklarımı yapıyorlar çeşitli terör örgütleri ile sizin milletinizden adamları öldürüyorlar (bkz: 1972 münih olimpiyatları)
düzenli olarak el yapımı patlayıcılar ile sizi taciz ediyorlar. bizim medyamız ise filistinlileri ne hikmetse masum gösteriyor, sanki melek. kışkırtma da bir suçtur unutmayın.
Bir ülkenin sınırında toplanıp ülkeye gireceğiz demek öyle bir şey yok önce uyarır, uyarı ateşi yapar sonra beynine zımbalar. Ve yahut sözde barış yürüyüşüne baltalar ile gidip ateş yakıp yüzünü maskeyle kaptırsan da o yürüyüş barış yürüyüşü değildir.
sorun filistin'in masum olması veya bunları bir noktada, 1. dünya savaşı süreci'nden tibaren hakkedip hakketmemesi değil.. sorun, israil'in saldırgan politikalarının dur durak bilmeden her önüne geleni tehdit etmesidir..
1. aleaddin keykubat, 1240 yılında yassıçimen savaşı'nı, parlak bir zaferle kazandı.. daha sonra şüpheli bir suikastte rahmete gitti ve mogollar 1243 yılında, kösedağ savaşı ile anadolu'yu ele geçirdiler.. çünkü aslında parlak zafer dediğimiz yassıçimen savaş ileı, aradaki tampon devlet harezmşahlar ortadan kalkmıştır..
hakeza, çaldıran'da safeviler'e iyi bir ders verilmeliydi, doğu sınırlarımız emniyete alınmalıydı ama kör gözüm parmağa dercesine, şah ismail'in karısı ele geçirilip, memleketi baştan başa geçilip, adamın hıtayi mahlasıyla yazdığı şiirleri hatai (hatalı olan) mahlasıyla yazacak kadar içine kapanmasını sağlayıp; safevi devleti'nde türkler'in geri plana çekilip, acemler'in tekrar iş başına gelmesini sağlayacak kadar değil.. doğumuzda yine bir türk devleti olmalıydı, acemler geri planda kalmalıydı, biz de işi dozunda tutmalıydık..
filistin'de de benzer bir durum var.. suriyeliler'i sevmeyebilirsin.. filistinliler hakkediyor da olabilir, ırak'a gıcık gidebilirsin.. ama mesele bunların hiçbiri değil.. biz şu aşamada bütün bu aktörleri, başka tek bir aktöre tercih ediyor muyuz, etmiyor muyuz.. bütün mesele bu sorunun cevabındadır..