Adalet, yalnızca bir kavram değil, insanın kalbinde yankı bulan, tüm evrenin ahengini sağlayan bir ilahi düzendir. Adalet, her şeyin hakkını vermek, her canlının, her toplumun hakkını gözetmektir. Ama bu hakkın en çetin mücadelesi, zulmün en ağır koşullarında, mazlumların sesinin duyulmadığı yerlerde yükselir. işte o yerlerden biri, Filistin'dir. Filistin, yalnızca bir coğrafya, bir toprağın adı değildir; o, zulme karşı direnen bir ümmetin, bir milletin varoluş mücadelesinin simgesidir. Ve Filistin'deki adalet, sadece orada yaşayanların değil, tüm mazlumların, tüm insanlığın meselesidir.
Filistin: Zulmün En Derin Yarası
Filistin'deki adalet, aslında tüm islam dünyasının vicdanını test eden bir mesele haline gelmiştir. Orada akan kan, dökülen gözyaşları, halkın topraklarından sürülüşü, yıllardır süregelen haksızlıklar, bir insanlık dramıdır. Ve bu dram, yalnızca Filistin'in değil, adaletin nereye gittiğini, hak ve hukuk anlayışının nasıl çarpıtıldığını gösteren evrensel bir örnektir. Filistin'de zulmün kaynağı, bir işgalin, bir soykırımın ve halkların haklarının yok sayılmasının sonucudur. Ancak adaletin gerçekten sağlanması, sadece haksızlığın sona ermesiyle değil, aynı zamanda oradaki halkın, Filistinli kardeşlerimizin hak ettiği özgürlüğe, onura ve toprağa kavuşmasıyla mümkün olacaktır.
Zulmün Karşısında Direnişin Gücü
Adaletin kaybolduğu yerde, zulüm hüküm sürer. Ancak zulmün olduğu yerde direniş, hakikat gibi doğar. Filistin'deki direniş, işte bu adalet arayışının, bu hak ve özgürlük mücadelesinin simgesidir. Filistinli kardeşlerimizin karşılaştığı vahşi zulme rağmen gösterdikleri sabır, direnç ve iman, adaletin nihayetinde kazanacağına dair bir umut ışığıdır. Onlar, yalnızca toprakları için değil, tüm mazlumlar için, tüm inançları uğruna, adaletin peşinden gitmektedirler.
Adaletin Gerçek Yüzü: Allah'ın Hukuku
Adaletin gerçek yüzü, Allah'ın belirlediği hukukun, adaletin ve hakkaniyetin temel prensiplerine dayalıdır. islam'da adalet, sadece insanın birbiriyle ilişkilerini düzenlemekle kalmaz; tüm kainatın düzenini, evrenin işleyişini kapsar. Filistin'deki zulüm, sadece bir bölgenin, bir halkın meselesi değildir; o, tüm Müslümanların, tüm insanlığın adalet anlayışını, vicdanını sınayan bir sınavdır. Allah, adaletin yanındadır; ve zulüm, O'nun iradesine karşı bir başkaldırıdır.
islam, mazlumların yanındadır. Filistin'deki halk, yalnızca bir işgale, bir zulme karşı direnmekle kalmaz; aynı zamanda Allah'ın adaletine, O'nun kudretine olan inançlarıyla da direnirler. Onların direnişi, yalnızca bir toprak parçasını savunmak değil; aynı zamanda insanlık onurunun, adaletin ve hakların savunulmasıdır.
Adaletin Zaferi: Zulüm Sadece Geçici Bir Dönemdir
Adalet, bir zamanlar zayıf gibi görünen, mazlum olanların eninde sonunda zafer kazanacağı bir kavramdır. Zulüm geçici, adalet ise ebedidir. Filistin, tüm insanlık için bir direnişin, bir adalet mücadelesinin simgesidir. Orada akan her damla kan, orada yitirilen her hayat, bir gün adaletin geri dönmesinin, zalimlerin hesap vermesinin teminatıdır. Çünkü adalet, Allah'ın her şeyin üzerinde olan iradesidir. Zulüm, ancak bir zaman diliminde hüküm sürebilir; ama adaletin hakikatine, Allah'ın kudretine karşı hiçbir güç duramaz.
Mazlumların adaleti ve hakları, her zaman savunulacak, her zaman yükseltilen bir dava olacaktır. Filistin'deki zulüm de, tüm mazlumların sesine kulak verilmesi gerektiği, adaletin yerini bulması için verilen mücadelenin yüceliğiyle anılacaktır. Bir gün, zalimler hesap verecek ve adalet galip gelecektir. O zaman, Allah'ın adaleti her yönüyle tecelli edecek, Filistinli kardeşlerimiz ve tüm mazlumlar özgürleşecektir.
ne kuran, ne de eski ve yeni ahit in ibranice, arapça, aramice asıllarında 7.yy dan sonra kudüs ve çevresine yerleşen arap kolonilerinin yüzyıllardır orada olduğuna dair en ufak bir ima, en ufak ayet kırıntısı bile yok.
filistin bile yüzyıllar sonra yapılan basit bir çeviri adı. kabul!
fakat, bu israil in tüm dünyayı bu hayal uğruna ateşe sürüklemesini haklı mı çıkarır?
okuma yazma bile bilmeyen, medeni düsturdan uzak filistinli aşiretlerin beni israil e, musa ve yakup kıssalarına karşı direnmesi tayvan ın çinden daha yaşlı olduğunu ve o bölgeyi yöneten asıl ulusu temsil ettiğini iddia etmesi kadar komik, bariz bir panarabist propaganda!
yine de filistinlilere yapılan onca zulmü bu şekilde kestirip atabilir misiniz siyonistler?
Allahın hiç bir zaman umursamadığı hatta israillileri tuttuğu yer. Kuranda da hep israil oğulları der, hiç Filistin demez. Dincilerin peşinde koşup, zaten olmayan bütün geleceğini mahveden insanlarla doludur.