evet filistinin sahibi israildir. çünkü tanrı şöyle bir söz vermiştir ''hitit,amor,moav,filistin,edom,asur,sümer,pers,babil,med,kenan ve suriye toprakların ibrahime ve ishaka verdim ve bu sözümü seninle yürüteceğim israil (yakup)''
yani tanrı bu toprakları yakup (israil) soyuna yani yahudilere vermiştir. filistinin sözü tanrının sözünden daha mı değerli?
filistin halkının da dahil olduğu arap ırkı, zulmün nasıl yapıldığını her milletten daha iyi bilir, kendileri değil miydi " gavur " dedikleri ingilizlerle birlik olup osmanlı imparatorluğunu satan ve osmanlı ordusunun geçtiği güzargahtaki kuyuları kurutan, zehirleyen, binlerce askerimizi şehit eden. kendi liderleri arafatın da söylediği gibi: " filistin halkı osmanlıya yaptıklarının cezasını elbet bir gün ödeyecektir. ".
tevrat'ın da, insanlar tarafından değiştirilmiş bir kitap halini almasından dolayı, değersiz kalan bir cümledir. Lakin insanlar tevrat'ı yanlış ve çıkar amaçla yazılmış bir kitaba döndürmüşlerdir.Zaten Ehil olan bilir ki; tanrı bu dünyada değil diğer dünyada güzellikleri vaad eder... *
not: arapların osmanlıyı sattığını söylerler ama kurtuluş savaşında işgalcilerin beyin takımı olan yahudi siyonistleri görmezden gelirler. ya da onlara öğretilen tarihte sadece arapları kötülemek vardır.
israilin iyi bişey yaptığını bu dünyada kimse savunamaz. ama bir türk vatandaşı olarak, osmanlının torunları olarak, sokaklara çıkıp bu işbirlikçi, iki yüzlü araplar için yalandan ağlamanın, zırlamanın da bi anlamı yoktur.
ne demiş hitler güçlü olan haklıdır almanya güçlü ben haklıyım.bugünde israil filistinden ve arapların tamamından güçlü olduğu için haklıdır. eğer tersini iddia ediyorsan git al hakkını bakalım veriyolar mı.
arkadaşlar biraz gerçekçi olalım, türkiye cumhuriyetinin hükümeti israil devletine iki artislik yaptı diye, büyükelçisini çekti, ilişkileri dondurdu diye gaza gelip saçma sapan söylemlerde bulunmanın bi anlamı yok. ne yazık ki türkiye geçtiğimiz yıllarda bölgedeki kilit devlet olmanın yükümlülüklerini yerine getirip teknolojisini, ekonomisini geliştireceği yerde neredeyse bütün bölge devletleriyle ilişkilerini bozmuştur. allah korusun bugün bi savaş çıksa o tükürüğümüzle boğabileceğimizi sandığımız israil devleti teknolojik olarak ve yaptığı lobi faaliyetleri sayesinde siyasi olarak çok güçlü bir devlettir, ülke olarak çok büyük kayıplarımızın olacağı bi savaş ortamına doğru sürüklenmekteyiz o yüzden bazı kişi ve kurumlara körü körüne bağlanıp her yaptıklarımını destekleyeceğimiz yerde, bu yapılanları düşünüp tartıp gerektiği yerde halk olarak tepkimizi koymalıyız.
özünde hiç kimse hiç bir toprak parçasının sahibi değildir. bugün israil devleti varsa bunun nedeni topraklarının kendine verilmiş olması değil; 1948 den beri arap devletlerinin 4 kez saldırısına uğramasına rağmen yıkılmaması bilakis bu savaşların hepsinde topraklarını daha da genişletmesidir. buna itiraz edersen "senin atalarının viyana' da ne işi vardı" diyenlere yanıt vermek zorunda kalırsın. ama pardon biz adalet dağıtıyorduk değil mi?
israil ile ilgili meselelerde medyamız milletin ruhunu okşama gayesiyle olsa gerek pek objektif değil. bugün sağda solda israil-filistin meselesi ile ilgili atıp tutanların pek çoğunun orada olup bitenle ilgili yeterli bilgiye sahip olduklarını sanmıyorum. eğer israil' in filistinlilere zulmettiklerine inanıyorsan türkiye' nin kürtlere zulmettiğini iddia eden mandela' ya kızma hakkın olmaz.
filistinin ve bütün ortadoğunun sahibinin israil olduğu gerçeğidir. o toprakların sahibi tanrı bu toprakları onlara vermiştir .
işte tevrattan bir bölüm
tekvin bölüm 15
1.bu şeylerden sonra, ruyada ibrahime rabbin şu sözü geldi: ey ibrahim, korkma; ben sana kalkanım, senin çok büyük mükâfatınım.
ibrahim, "ey egemen rab, bana ne vereceksin?" dedi, "çocuk sahibi olamadım. evim şamlı eliezer'e kalacak.
bana çocuk vermediğin için evimdeki bir uşak mirasçım olacak."
rab yine seslendi: "o mirasçın olmayacak, öz çocuğun mirasçın olacak."
sonra ibrahimi dışarı çıkararak, "göklere bak" dedi, "yıldızları sayabilir misin? işte, soyun o kadar çok olacak."
ibrahim rab'be iman etti, rab bunu ona doğruluk saydı.
tanrı ibrahime'e, "bu toprakları sana miras olarak vermek için kildaniler'in ur kenti'nden seni çıkaran rab benim" dedi.
ibrahim, "ey egemen rab, bu toprakları miras alacağımı nasıl bileceğim?" diye sordu.
rab, "bana bir düve, bir keçi, bir de koç getir" dedi, "hepsi üçer yaşında olsun. bir de kumruyla güvercin yavrusu getir."
ibrahim hepsini getirdi, ortadan kesip parçaları birbirine karşı dizdi. yalnız kuşları kesmedi.
leşlerin üzerine konan yırtıcı kuşları kovdu.
güneş batarken ibrahim derin bir uykuya daldı. üzerine dehşet verici zifiri bir karanlık çöktü.
rab ibrahime şöyle dedi: "şunu iyi bil ki, senin soyun yabancı bir ülkede, gurbette yaşayacak. dört yüz yıl kölelik edip baskı görecek.
ama soyuna kölelik yaptıran ulusu cezalandıracağım. sonra soyun oradan büyük mal varlığıyla çıkacak.
sen de esenlik içinde atalarına kavuşacaksın. ileri yaşta ölüp gömüleceksin.
soyunun dördüncü kuşağı buraya geri dönecek. çünkü amorlular'ın yaptığı kötülükler henüz doruğa varmadı."
güneş batıp karanlık çökünce, dumanlı bir mangalla alevli bir meşale göründü ve kesilen hayvan parçalarının arasından geçti.
o gün rab ibrahimle antlaşma yaparak ona şöyle dedi: "mısır ırmağı'ndan büyük fırat irmağı'na kadar uzanan bu toprakları
-ken, keniz, kadmon,
hitit, periz, refa,
amor, kenan, girgaş ve yevus topraklarını- senin soyuna vereceğim.''
anlıyoruz ki tanrı bu toprakları ibrahim soyuna yani yahudilere vermiş. o yüzden işgalci filistinlilerin o topraklarda tek hakları yoktur.
hemen gaza gelinip onay verilmemesi gereken bir iddiadır, israiloğulları'nın hak din üzre olduğu geçmiş için geçerli olmakla birlikte günümüzdeki durumu bağlamaz. allah sadece hz ibrahim'in soyundan olmayı otomatikman hakimiyet kriteri saymamış, duruma göre bunu engelleyici kriteri de bildirmiştir:
BAKARA - 124: Şunu da hatırda tutun ki bir vakit ibrahimi Rabbı bir takım kelimat ile imtihan etti, o onları itmam edince «ben seni bütün insanlara imam edeceğim» buyurdu «ya Rabbi zürriyetimden de» dedi, buyurdu ki "benim ahdime zalimler nail olamaz".
tevrata inanan kimselerin öne sürebileceği gerçektir. ama dünyanın geri kalanı için eski bir kitapta yazan safsatadan başka birşey değildir. incil ve kuran da böyle birşey yazmamaktadır.
kendi kutsal kitabında yazanlar için insan bile öldürmekten çekinmeyenlerin garipsediği şey. olm kutsal kitaplarında yazıyor işte, saygı göstersenize!!!
adı üstünde (bkz: filistin)dir. adına filistin de sahibine israiloğulları de, mantığa aykırı. kenan diyarı israiloğullarına vadedilmiştir, bu vaadin karşılığı vardır. ama o karşılık bu karşılık değildir.
