cengiz (13)
mehmet(12)
semra(10)
selma(9)
yeşim(7)
gülçin(5)
songül(3)
kader!!(1)
yarım kalmış bir ev...
*1.50 var ya da yok. kapladığı alan önemsiz. yeşil gözleri onu diğerlerinden ayırmıyor belki ama ardında bıraktıklarında da hep onun bakışları var, yemyeşil. ne şimdiki ne de geniş zaman artık.
a: zaten zorla evlendirdiler.
b: ben dört çocuk getirdim sonra onu evlendirdiler.
- o zaman otuz bile değil daha?!
a: yok hoca çok gençti daha.
*yaşam denilen kavram yaştan türediyse onun için yaşam farklıydı. yaşı yoktu ki daha ne yaşasındı!
c: zaten ev yapıyorlardı. bu kadar yorma dedim kendini ama...
ağıtlar arasında girdiğim evin tavanı naylon kaplıydı. toprak dökülmesin diye herhalde. topraktan yapılı evin içinde süren hayatta göze kaçacak kum tanesi sinir bozucu olmalıydı. gerçeği göze sokmak gibi.
iki odadan diğerine ilişti gözlerim. bir yatak vardı içeride, yorganı yarı açılmış. anı uyutmak için olsa gerekti uyutabildiği yere kadar.
b: zaten hep hastaydı.
ölecekti yani. ölümünü bile bile mi bu kadar ağır yükler yükledi peki küçücük omuzlara?
adalet ya da söz hakkı, onun sözlüğünde yoktu. düşünmek yasaktı. amaç: çalışmak ve çocuk doğurmaktı. gecelerin karanlığı yeni sorumluluklara gebeyken, amaç zevkten çok geceyi doldurmaktı. çocuklar arasındaki yaş farkı ne kadar azsa skor o kadar kuvvetliydi.
zaten bir aydır elimden bırakmadığım mendilim bugün gözlerimi siliyordu. buğulanan gözlerimle ağıtların ev sahibi acılı! anneyi gördüm. hınçla doldu yüreğim. kızının cansız bedenine ağlamak gereksiz be kadın, elinizle mahvettiniz hayatını diye tısladım dişlerimin arasından. ancak onunda bir kadın olduğunu hatırladım ve döndüm içime.
cengiz (13)
mehmet(12)
semra(10)
selma(9)
yeşim(7)
gülçin(5)
songül(3)
kader!!(1)
yarım kalmış bir ev...
...annemi getiriyorlarmış öğretmenim, artık burada kalacak.
o yaprak kıpırtısı gözleri sarar mısın diye söyleyemedim. 'annenin artık yemek borusu yok semra. annen senin bildiğin sıfattan çıktı. yemek yiyemiyor ki 45 gündür senden alsın yemek yapma işini'
...sadece cengiz ve mehmet gördü ölmeden bikaç gün önce annelerini. tanıyamadılar. getirdiklerinde ise rahatlamış bedenini feryatla inlettiler köyü.
silik başladı hayata fikriye. ardında sekiz çocuk bıraktı. yarım yarım sekiz hayat. en küçüğünü doğurdu öyle yattı hastaneye. onun ilerde yaşayacakları hiçbir zaman tam olamayacak çünkü göremedi bile dokuz ay taşıyanını.
hee bir de yarım bir ev var tabii. başka silik hayatlara gebe...