fikriye hanım

entry39 galeri3
    38.
  1. Atatürk'ün annesi zübeyde haninin ikinci eşinin yeğenidir, atatürk'e karşı derin bir aşk beslemiş, fakat yaşadığı olumsuz durumlarla aşkını kalbine gömmüş, tarihte önemli bir yeri olan değerli bir şahsiyettir.
    0 ...
  2. 37.
  3. Madame corinne, dimitrina, elena, nicolina ve daha nicesi gibi atatürk'e aşık olmuş kadınlardan biri.
    0 ...
  4. 36.
  5. içsem de bir kadeh hayat iksirinden,
    Zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye'den.
    Bıkmadim ki doyayım o narin ellerinden
    Ümid-i aşkım soracak seni, cefakar teninden...
    1 ...
  6. 35.
  7. bismillah

    Duygusal olarak büyük acı çekmiş kadındır. Zor geçen hastalığı yendikten sonra çok sevdiği kocam dediği yuvam dediği yere geri dönmüş, sevdiği adamın yeni karısı tarafından yuvasına sokulmamış bunun neticesinde intiharı seçmiş. Kendisine büyük haksızlık yapıldığı kanaatindeyim.
    0 ...
  8. 34.
  9. hani klasik bir soru kalıbı vardır. 'Şunun hayatında bir kişi olsaydın kim olmak isterdin?' diye. bu soruyu bana kimin sorduğunu hatırlamıyorum ama soru tam olarak 'Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatında rol alan bir kişi olsaydın kim olmak isterdin?' idi. Hiç düşünmeden 'fikriye Hanım!' demiştim. çünkü o da Atatürk'e aşıktı.

    “içsem de bir kadeh hayat iksirinden,
    Zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye’den.
    Bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden,
    Ümmid-i aşkım saracak seni, cefakâr teninden...”
    2 ...
  10. 33.
  11. Ataturk'ün geçtiği meydanlar da at süren,1923 tarihine kadar atatürk'e yardimci olan Fikriye hanım,verem hastalığına yakalanınca yurt dışına tedaviye gönderilir,bu sırada mustafa kemal,türk kadını için daha iyi bir örnek olacak batılı eğitim almış latife hanim ile tanışır ve evlenir,yurt dışında bu haberi alan Fikriye hanim yurda döndüğünde atatürké armağan etmek üzere aldığı tabanca ile intihar eder,ruhu şâd olsun,ayrıca Fikriye hanim bir gün atatürk'é evlilik konusunu açtığında ben ulusumla evliyim cevabını aldığı rivayet edilir.
    2 ...
  12. 32.
  13. çankaya köşkü'nün duvaksız gelini. kimisi sevdiği adamin, atatürk'ün başka bir kadinla evlenmesine dayanamayip intihar ettiğini söyler kimisi hastalanıp öldü der kimisi ise öldürüldü der şaibeli ölümünün ardından. atatürk ise onun ölümünün ardindan 'beni iki kadın çok sevdi; biri yalnız ben olduğum için, öteki mevkim için' demiş ve fikriye hanima olan hislerini şu şiirle dile getirmiştir.

    "bir hüzün gibi geldi geçti vuslatimdan 
    şekvacı olmadı yorgun başımdan
    lezzeti sinasiydi sunduğu kahve fincanından
    izmihlali mumkun değil sizlayan vicdanimdan

    varsın çeksin bu cima, unutmaz seni
    kimse dolduramadı yürekteki yerini
    bir kadeh gibi sunmuştun ölümsüz sevgini
    çaresiz yurek nedendir, bilmedi kadrini

    terki hayat ne der bilemem amma 
    bir ummidi hayaldir bulusmak orda
    dilerim subut bulur kanayan yarada
    aşkı muhabbet biter mi, cenneti alâda?

    içsem de bir kadeh hayat iksirinden,
    zamansız ayrıldım, bilinsin fikriye’den.
    bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden,
    ümmid-i aşkım saracak seni, cefakâr teninde"
    2 ...
  14. 31.
  15. "neden öldürüldü?" sorusuna hiçbir zaman doğru cevabı bulamayacağız.
    0 ...
  16. 30.
  17. atatürkün milli mücadele dönemi sonrasında ölene kadar yaşadığı yalnızlığı bitirecek yegane insan fikriye idi. üstelik mustafa kemale daha çocuk denecek yaştan itibaren aşıktı. lakin latifenin eğitimli ve yenilikçi duruşu atatürkün onu seçmesine (yahut o yönde yönlendirilmesine) sebep oldu. fakat bu zorlama evlilik pekde uzun sürmedi.

    fikriye hanımın atatürkün evlendiği haberi üzerine köşke geldiği ancak latifenin onun atayla görüşmesine izin vermediği ve onu köşkten kovdurduğu ve bunun üzerine fikriyenin atatürkün kendisine hediye ettiği tabanca ile intihar ettiği söylenir. ancak bu intihar bahsinin uydurma olduğu, aslında fikriye hanımın faytona bindikten sonra arkasından vurularak öldürüldüğü de iddia edilir.

    atatürke duyduğu aşk söylendiği kadar büyükse intihar etmiş olması çok şaşırtıcı değil. fakat etmemiş olması ihtimaline inanmak istiyorum. bu olaylar yaşandığı sırada fikriye 37 yaşında imiş ve anlatılanlara göre çok güzel bir kadınmış.

    inşallah cennete gidersem böyle tarihte merak ettiğim durumları olayların kahramanlarına bizzat sormak istiyorum. mesela che öldüğünde çantasında risale-i nur var mıydı? çerkez ethem hain miydi? tesla fıledelfiya (aslını yazamadım) deneyinde başarılı olabildi mi? fikriye hanım intihar mı etti yoksa cinayete mi kurban gitti? ezelin son bölümünde o kapıyı kim açtı? ... gibi gibi.
    1 ...
  18. 29.
  19. mezarının tam olarak nerede bulunduğunu deliler gibi merak ettiğim kadındır.

    kendisi hakkında yazılanları okuyunca yaşamına dair yeni bir şeyler öğrenmek için can atıyorum ancak eldeki kaynaklar epey sınırlı.

    ayrıca intihar etmediği, cinayete kurban gittiği kabak gibi ortadadır.
    1 ...
  20. 28.
  21. mustafa kemal ile evlenen o olsaydı, belki de tarihin akışı çok farklı olabilirdi.

    mustafa kemal her ne kadar latife ile evlenmişse de fikriye'ye boş değildi. zaten latife ile evlilik tamamen şekil üzerine kurulu; oradaki asıl amaç "işte bakın modern türk kadınına, piyano çalıyor, dans biliyor, 3 yabancı dil konuşuyor, kocası ile eşit düzeyde her yere geliyor vs." gibi şekli amaçları halka vermekti ve o mesajlar verildi.

    ancak olması gerektiği gibi şekil değil de sevgi ve aşk üzerine bir evlilik olsa idi mustafa kemal ve fikriye arasında, belki bu şekil kısa süreli olmayacaktı evlilik, belki atam çocuk çocuğa karışacak, bu siroz illetine belki de hiç bulaşmayacaktı. bir sürü çapsız cahil yancının kahrını çekmek zorunda, belki de hiç kalmayacaktı. atam belki de hiç putlaştırılmayacaktı...

    acaba fikriye ile evliyken 1934 yılında sonra fikriye'nin soyadı da doğal olarak atatürk olacak mıydı? "fikriye atatürk". eğer olsaydı atatürk soyadını taşıyan çocuklar? gerçekten de çok ilginç bir akışa şahit olabilirdik...

    tabii halamın bıyığı olmadığı için böyle birşey olmadı.
    5 ...
  22. 27.
  23. hakkında yazılan masallara inananları gösteren kadındır..

    atatürk'ün annesi baş göz etmek istemiş, kendi kendine gelin güvey olmus kadındır..

    daha sonra atatürk gidip latife ile evlenmiştir..

    a.na koyim fikriye ile evliylen gidip latıfe ile mi yatmış?

    yoksa onunla nişanlanmış, sevgili olmuş gidip latife ile mi evlenmiş?

    kendi kendine gelin guvey olmuş bir kadın..

    ha daha sonra latife'nin o.spuluğ, kıskanması intiharına neden olmuş o ayrı..

    zaten atatürk'te latıfeyı kapının önune koymuştur..

    aldatma yok beylşer dağılın..

    neden latıfe hanımın tek bir açıklaması, kıtabı, anısı yok acaba?
    2 ...
  24. 26.
  25. mustafa kemal in aldattığı kadındır. daha sonra hastalanmış yataklara düşmüştür. son kez mustafa kemal i görmek istemiş mektup yazmış fakat mustafa kemal o sırada latife hanımla evlenmiştir. bunu duyan fikriye hanım intihar etmiştir.
    0 ...
  26. 25.
  27. Atatürk'ü çok sevmiş olan fakat Atasına kavuşamadan intihar ettiği söylenen ilk first ladymiz.
    0 ...
  28. 24.
  29. veda'yı her izlediğimde beni kedere salan, gözlerimin dolmasına neden olan kadın.

    kamal atatürk, topluma örnek olması için, doğulu geleneklerle yetişmiş fikriye hanım'la değil, batılı gelenekleriyle yetişmiş latife hanım'la evlenir. ancak latife hanım haris ve kıskanç bir tipti. üstelik üstünlük kompleksi vardı. ata'nın çankaya köşkü'nde görev yapan eratla sohbet etmesi bile onu rahatsız ediyordu. bu yüzden ata'ya kalp krizi bile geçirtmiştir. fikriye hanım'a karşı olan büyük kıskançlığı ve onu köşke almaması da ata'nın kimi daha çok sevdiğini latife hanım'ın da bildiğini göstermektedir.

    ata, hep yaptığı gibi evliliğinde de türkiye'ye kendini feda etmiştir. oysa latife hanım'la evlense, latife hanım o'na iyi baksa, kalp krizi geçirtmese her şey çok daha güzel olurdu be sözlük. düşünsenize ata'nın 10-15 yıl daha yaşadığını. aaah ah!

    bir de günümüze bakıyorum da... bize örnek olmak için sevdiği kadınla bile evlenmeyen ata'ya yapılan saygısızlıkları, sövgüleri görüyorum...

    (bkz: dertlerin kalkınca şaha bir küfür yolla allah'a)
    3 ...
  30. 23.
  31. çankaya köşkü'nün ilk "first lady"si fikriye hanım'dı... (d. 1887, yenişehr-i fener - ö. 31 Mayıs 1924, ankara), zübeyde hanım'ın ikinci eşi ragıp bey'in kardeşi memduh hayrettin bey ile vasfiye hanım'ın kızıdır. fransızca ve yunanca biliyor, ud ve piyano çalıyordu yani çok yetenekliydi. güzel sesi ve yetenekleri kendisinin de aşık olduğu atatürk'den karşılık görmesini sağlamıştı. ayak sesinden ata'nın uyandığını anlayıp, her sabah kendi eliyle pişirdiği orta şekerli kahveyi odasına götürürdü. fakat kırılgan vücudu verem hastalığıdan müzdaripti, bu nedenle almanya da tedavi almaktaydı. işte bu sırada latife hanımı duyar ve hastalığını düşünmeden türkiye ye geri döner. çankaya köşküne geldiğinde ise latife hanım atatürk'e haber vermeden köşk'ün yaveri rasuhi bey aracılığıyla yaka paça dışarı attırmıştır. bundan sonraki hikaye ise karışık acaba intihar mı etmiştir, yoksa öldürülmüşmüdür. şu bir gerçektirki kurşun yarası hemen öldürmemiştir kanlar içinde memleket hastanesi'ne kaldırılmıştır bir süre sonra vefat etmiştir.
    bu olaydan sonra atatürk'ün günlerce üzüntüsünü belli etmeden ıstırap çektiği, köşk'ün arka bahçesinde fikriye hanım'ın çok sevdiği ''boynu bükük sümbüle döndüm'' şarkısını mırıldanıp ağladığı söylenir.
    (bkz: manastırın ortasında var bir havuz)
    4 ...
  32. 22.
  33. latife hanım'ın büyük ahını aldığını düşündüğüm kişidir. nitekim fikriye hanım'ı latife hanım'ın kovdurduktan hemen sonra arkasından asker yollayarak öldürdüğü de konuşulmuş o dönem ancak şu bir gerçektir ki fikriye hanım ile atatürk birbirlerine asıl aşık olan kişilerdir atatürk o dönem yapacağı yenilikler adına devletin ekonomik yönden zayıf olması hali sebebiyle finansal anlamda ciddi destek sağlayacak olan zengin bir aileden gelen latife hanım ile izdivaç yapmıştır. gerçekten sevdiği için değil. üstelik latife hanım almış olduğu eğitim sayesinde çeviri gibi ciddi zorluklarda da çok büyük kolaylık sağlamaktadır.
    2 ...
  34. 22.
  35. 21.
  36. sadece veda filminden değil eski fotoğraflarından bakıncada latife hanım'dan çok daha güzel olan atatürk'e karşılıksız aşık olan hanımdır.
    3 ...
  37. 20.
  38. 19.
  39. fikriye hanım mustafa kemal'in üvey babası ragıp beyin kardeşinin kızıydı. ulu önder atatürk'le yolları bu şekilde kesişmişti. fikriye hanım mustafa kemal'i çok sevmişti. mustafa kemal de fikriye hanıma karşı boş değildi.

    ancak bir sorun vardı fikriye hanımla atatürk'ün annesi zübeyde hanım ve kızkardeşi makbule hanımın arası pek iyi değildi. fikriye'yi bir türlü sevememişlerdi. hele makbule hanım, boyuna fikriye hanımla kavga ederlerdi. hiç anlaşamazlardı.

    mustafa kemal yatılı okula giderken fikriye hanımgillerin evine gitmek için çıkabiliyordu. böyle böyle tanışmışlar falan. sonra mustafa kemal savaş filan derken ayrı kalmış. bu ara selanik elden gitmiş. zübeyde hanım da istanbul'a fikriye hanımgillere gelmiş. fikriye hanım bu işe çok sevinmiş. biricik aşkı mustafa kemal'in ailesiyle daha da yakından tanışma fırsatı bulacağını sanıyormuş.

    neyse sonra gazi hazretleri ailesini ayrı bir eve geçirmiş filan. kendisi de cepheye gidiyor boyuna. kolay değil vatanı kurtarıyor.

    zübeyde hanım gazi hazretlerine boyuna evlen de mürüvvetini göreyim diye baskı yapıyormuş. vatanı kurtaran sarı paşa da artık evlenmeye niyetlenmiş.

    ancak annesi, fikriye hanımla mustafa kemal aşkını biliyormuş fakat bu evliliğe rıza göstermiyormuş. çünkü zübeyde hanım okumuş kültürlü ve hatta saraylı bir gelin istiyormuş. yani mustafa kemal'in annesinin kriterleri varmış ve fikriye hanım da bu kriterlere uygun bir gelin değilmiş.

    türk ordusu 9 eylül'de izmire girmiş. ancak gazi hazretleri güvenlik gerekçesiyle izmir’e 10 eylül 1922de girmiş. gazi hazretlerinin konaklaması için hazırlanan karşıyakadaki konak izmir yangını nedeniyle boşaltılmış. belediye başkanı da mustafa kemal'in konaklaması için başka bir konak aramış ve uşşakizadelerin konağını bulmuş. gazi hazretleri de uşşakizadelerin evinde konaklamak için yola çıkmış.

    mustafa kemal burada uşşakizadelerin kızı latife'yi görmüş. bir anda aşık olmuş. latife hanım da mustafa kemal'e karşı boş değilmiş. hatta ki mustafa kemal'e kolyesini göstermiş kolyesinde gazi hazretlerinin resmi varmış.

    gazi hazretleri izmirden ayrılırken aklı latife'de kalmış. herkese latife'den bahsediyormuş. hem latife hanım tam da annesi zübeyde hanımın kriterlerine uyan bir kızmış, gazi hazretleri çok sevinçli mutlu, mesutmuş..

    gazi hazretleri latife hanımla evlenmeye karar vermiş. ancak bir sorun varmış. sorunun adı da fikriye imiş.

    bir siyasi deha olan gazi hazretleri bu sorunu dahiyane bir şekilde çözmüş; fikriye hanım biraz hastaymış. gazi hazretleri de tedavi ayağına onu almanya'ya göndermek istemiş. fikriye hanım her ne kadar gitmek istemediğini söylese de kabul etmiş. sonuçta kendi sağlığı için gönderildiğini zannediyormuş. gazi hazretlerinden ayrılması çok zor geliyormuş ama bağrına taş basaraktan gitmiş..

    fikriye almanya'ya gidince sarı paşa, annesi zübeyde hanımı izmir'e kız bakmaya göndermiş. izmir'de zübeyde hanımı latife hanım karşılamış. hizmette kusur etmemiş. ve kendisini atatürk'ün annesine beğendirmiş.

    ancak ne yazıktır ki ömrü mustafa kemalle latife'nin evliliğini görmeye yetmemiş ve izmir'de vefat etmiş.

    zübeyde hanımın vefatından 15 gün sonra gazi hazretleri latife hanımla evlenmiş.

    kara haber tez duyulur; almanya'da tedavi olan fikriye hanım biricik aşkı mustafa kemal'in bu şekilde kendisini aldattığını ve evlendiğini öğrenmiş ve öğrenir öğrenmez soluğu türkiye'de almış. atatürk evlenene kadar fikriye hanıma hizmette kusur etmeyen kişiler gazi hazretleri latife hanımla evlenince fikriye hanımı tanımamışlar bile.

    fikriye hanımın türkiye'ye gelmesi mustafa kemalin de kulağına gitmiş. ancak fikriye'nin kendisinden habersiz ülkeye gelmesine çok kızmış. ankara'ya gelmesine izin vermeyin diye adamlarına talimat vermiş. bütün talimatlara rağmen fikriye hanım çankaya köşküne gitmeyi başarmış. birkaç gün kalmış. latife hanım da bu işe bozulmuş tabi. hatta gazi hazretleri bir keresinde latife hanıma dalgınlıkla fikriye demiş. latife hanımın da tepesi atmış haklı olarak. fikriye hanım bakmış ki kendisi yüzünden evin huzuru bozuluyor köşkten ayrılmaya karar vermiş.

    birkaç gün sonra fikriye hanım tekrardan köşke gelmiş. gazi hazretlerini son kez görecek ona hediyesini verecek ve istanbul'a gidecekmiş. ancak mustafa kemal atatürk, yaverlerine kesin emir vermiş: "fikriyenin köşke girmesi kesinlikle ve kesinlikle yasaktır."

    ne yaptıysa içeri giremeyen fikriye hanım yanında getirdiği tabancayla kendi sırtına ateş ederek intihar etmiş.
    1 ...
  40. 18.
  41. --spoiler--
    içim kan ağladı, ben ağlayamadım
    --spoiler--
    atatürk'e canı gönülden bağlı olan, hüzünlü gözlerin sahibi.
    can dündar'ın belgeselinde oldukça iyi işlediği benim için bundan sonra aşkın simgesi olan kadındır.
    3 ...
  42. 17.
  43. 16.
  44. fikriye hanım için yaşça atatürk'ten büyük veya küçük diyenler var. ama latife hanım'dan büyük olduğu kesin.

    kendisi hakkında bir sürü şey yazasım var ama böyle olması satırları hemencecik doldurmuyor. bir kaç şey ile yetineyim şimdilik.

    fikriye hanım beni derinden etkiledi ki hemen sonra kendisi hakkında yazılan kitaplara koştum, körelmiş olan okuma alışkanlığım da bu sayede az da olsa canlandı.

    atatürk'e sırılsıklam aşık mıydı bilmem de, emin olduğum tek şey atatürk'e deliler gibi bağlıydı bu kadın. fakat bu durum mutsuz sonu engelleyemedi.
    4 ...
  45. 15.
  46. emine senlikoglunun yasanmis hayat hiyakesi olan maria adli kitabinda hayatindan bir kesit gecen ataturkun sevgilisi...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük