işte şimdi kuru kazığa oturdun fiko... maça çıkmam diye artsilik yaptın ama büyük yerden çık diye talimat geldi bakalım ne yapacaksın şimdi... acaba kişisel çıkarların uğruna 115 yıllık kulübü aleme maskara edecek misin merakla bekliyoruz.
ama her halükarda olan sana oldu, maça çıksan taraftar ananı beller daha kulübün önünden geçemessin çıkmasan rte yi karşına alıcaksın o da ayrı bir dert. ayıkla bakalım pirincin taşını şimdi.
sözde vicdanı olan ve adamlıklarıyla! övünen jimnastikçilerin her ne hikmetse o koltukta oturmasına ses etmediği başkan. madem adamlık timsalisiniz! o halde indirin. jimnastik kulubünün sahibi siz değil misiniz yoksa?
göz göre göre hakkımızı yediren başkan.
üzüldük zira bunun futbolla alakası yok. insan haklıyken yok sayılıyorsa, zoruna gidiyor.
fenerbahçe denen çamur, rezil kulüp haksızken, suçluyken ceza almadı.
kumpas diye üstü kapandı sportif cezanın. ortada kumpas olduğuna ilişkin bir karar da yok üstelik. yargılama yapılmadan bir olay hakkında hüküm verilmesi hukuk devletinde olmaz. kaldı ki, kumpas olsun. bu sportif olarak gereken cezayı silmez. beşiktaş da 1453 kartalları denen muhafazakar ve kamuoyuna çarşı'nın antitezi olarak sürülen bir grubun kumpasına uğradı ancak kimse gözümüzün yaşına bakmadı neden? çünkü sportif anlamda sorumluluk ev sahibi takımdadır. ister vak'a-i adiye olsun, ister kumpas.
saha olaylarından ötürü maç tatil edildiyse ev sahibi hükmen yenilir. bunun sana göresi, bana göresi yok. bu olay şl maçında olsa 2 yıl men alırsınız bırak mağlubiyeti.
bu olaylar dolmabahçe'de olsa fenerbahçe dünyayı yıkardı. kan nerede falan diye de sormazdı.
sonuç olarak, midem bulanıyor artık bu olaylardan. her yer haksızlık, her yer kalleşlik.
fikret forest'ten bir ünal aysal resti, cesareti, büyüklüğü karizması bekliyorum, pardon ya yalakadan ne bekliyorum geç geç
son olarak sözü ünal aysal'a bırakıyorum
“hukukun hakim olduğu ülkelerde, spor dünyasının içinde olmaması gereken şike hükümlüsü bir şahsın, kurulları ve hakemleri baskı altına alabildiği bir düzende, sporda adaletten ve ahlaktan söz edilemez.”
cumhurbaşkanımız ne derse o olur diyecek. karakter lazım karakter...
atıp tutmak kolay. "gurur lan" demek kolay... sahi bir çarşı vardı ne oldu ona??..
2015 yılında beşiktaş yönetim kurulu üyesi ve çarşı grubunun liderleri arasındaki toplantıda ne konuşuldu??
çıksın biri açıklasın da bizde bilelim..
cımhırbışkınım fiko, tek kelime laf edemez. "stadı biz yaptık" dedi, cumhurbaşkanı telefonda handsfree olduğunu bilmeden gömdü, evet haklı dedi.. karakter bir koltuk için nasıl satılır görüyoruz.. izliyoruz.
kim ne derse desin, aziz daha delikanlıdır bunların hepsinden.
hafta sonu oynayacağı rakibinin forvetini isteyecek kadar düşük seviyede profili olan bir başkan. Eskinden böyle şeyler utanarak sıkılarak yapılırdı. Şike diye bakılırdı. Şimdi ise açık seçik, alenen bir şekilde yapılıyor. Sonumuz iyi değil, vicdan ve karakterimizi kaybediyoruz.