Fikir bilgiyle ve tecrübeyle oluşur. bilgi ilimle. ilim okumakla. Halbuki bizim okumak dışında her şeye zamanımız var. Tecrübe sahiplerini yada yaşlıları ise kimsenin dinlediği bile yok. O yaşa gelince de zaten elde ayakta derman (güç) yok.
Olabilir, üretemeyebilirsin. Bir gün üretirsin bir gün üretemezsin. Gayet beşeri buluyorum lakin sunulan fikirlere ‘ne saçma, saçmalama, çok kötü, çirkin’ deme. Deme yani. Eleştir, bunları deme. Uyuz oluyor insan. Ayrıca fikirlerin doğurganlıkları vardır. Üstüne katabilir, içinden bir şeyi çıkarabilir yeni bir fikir üretebilirsin. Fikir üretemeyene değil de fikir öğütücülere odaklanın. Sorun orda.
Dün siyah dediğine bugün beyaz der.
Dün övdüğüne bugün küfreder, ya da tam tersi...
Aldatılır, kullanılır.
Bağnaz kişilik sergiler, küçücük dünyaları çıkar üzerine kuruludur ki; çıkarı için her kimliğe kişiliğe bürünür.
Tartışma ortamına girmez, devamlı kendini soyutlar.
Özgün bir düşünce inanç kimlik tanımı kişiliği yoktur.
'büyüklerimiz daha iyi bilir', 'cumhurbaşkanımız dediyse bir bildiği vardır', ben bilmem beyim bilir', 'dolar bir milyonda olsa oyum akepeye',
bir bakanımızın sözüyle bitirelim konuyu: ülkede eğitim seviyesi arttıkça akepemizin oy oranı düşüyor.
