tanıdığımda ağlıyordu, dertliydi rakı kadehi elindeydi. hüngür hüngür içerlemişti, aşıktı ama aşık olduğu o melek ehliyet ruhsatlı bayan fik fiklenmişti, kestanesi çizikti yani. ve bunu sonradan öğreniyordu o gencecik, o delikanlı kahraman suratlı adam. olsun ama aşıktı, her ne kadar fiki fiki yapmış olsa da aşık olunmaya hakkı var diyordu. o genci tanıdığımda bedbaht haldeydi ama aşıktı işte.
karının kestanesi çizikti, ben bu olaya tanıklık ettiğim için çok üzgündüm. karıyı fiki fiki yapmıştı esmer, 3 numara saçlı, yeşil dolce gabbana diz altı bermuda şortlu, sahte gözlüklü ve sahtekar tişörtleri giyen keraneci tipli bir erkek. kaslı kasıklarını o melek yüzlü fiki fikilenmiş kadının g.t çatalına kaktırmıştı.
her şey boş anlamsız şimdi gözümde,
bin öfke bin nefret her bir sözümde
yılların çilesi belli yüzümde,
aynada baktığım yüze küskünüm...
neyse işte nerde tanıdım o genci ve nasıl tanıdım önemi yoktu. önemli olan derdini çözmekti. çözemedim. açtım müslüm babayı derdine deva niyetine. olmadı, o bile beceremedi. çünkü ortada fiki fiki yapılmış, anallanmış, göte taşak çarpılmış bir bayana aşık olmak durumu vardı.
ben de ağladım ona, çok çaresizdi. elimden de bir şey gelmiyordu. onda da ne tiynet vardı be kardeşim? g.tten yerleştirilen bir karıya nasıl hala sevgi besleyebiliyordu. vajinadan darbeli karının nesi aşık olunmayı hakediyordu?
nasıl bir hissiyattır ben bilemem ama içinizde bilenler çıkar muhtemelen. neticede modern insanlarsınız aşırı.
