tespit ettiğim bir mantık hatası vardır. şöyle ki
tyler durden, edward norton un şizofrenik karakteridir yani gerçek değildir. ama filmde tyler durden gerçek insanlarla konuşup onlara emir vermektedir.
mesela akıl oyunları filmine bakın john nash in bir oda arkadaşı vardır ama kendi hayal ürünüdür ama o hiç kimseyle konuşmaz sadece john nash görür doğrusu budur. insanların gerçek dışı oluşturduğu karakterler gerçek insanlarla iletişime geçemez.
en az 20 kere izlemişimdir ama sanırım son 5-6 senedir hiç izlemedim. popüler olması biraz soğuttu ancak hala izlediğim en iyi filmdir.
ve kendi çapımda karar aldım, bugün tekrardan izleyeceğim. oğlum başrol edward ve brad lan. bunun üst bir levelı yok.
edit:“Fight Club-Dövüş Kulübü” filmi 1999’da 63 milyon dolara malolurken dünya sinemalarında sadece 100 milyon dolar hasılat elde ederek tam bir gişe başarısızlığına dönüşmüştü…''
ortamlarda ilk çıktığında beri popülerdi yha dersiniz kim bilecek.
Geçen ay kitabevinde denk gelmişti, bu tarz dergiler almadığım için Fotoğrafını çektim sadece. Arkadaşa gönderdim. O da evlilik hazırlığına yeni girmiş. Önce biraz bozuldu. Sonra benim dalga geçeceğimi düşünerek hemen toparlandı ve "Ne yapıp edip koltuk takımı almayacağım." Dedi, gülüştük öyle. Bu da böyle bir anımdır.
" Dövüş kulübünün ilk kuralı:kulüpten söz etmemek
2.kuralı:kimseye kulüpten sözetmemek
3.kuralı:Ayakkabı t-shirt yasak
4.kuralı:Dövüşler tek tek yapılır
5.kuralı:Dövüşte iki kişi vardır
6.kuralı:Biri pes derse sakatlanır ya da bayılırsa dövüş sona erer
7.kuralı:Dövüş gerektiği kadar sürer
8.kuralı:Dövüş kulübündeki ilk gecenizse dövüşmek zorundasınız.."
Edward Norton ile Brad Pitt'in ilk kavgalarında, Edward abi Brad abiye gerçekten vurmak istemiş. Brad abinin tepkisi oldukça gerçekçi gözükmesinin sebebi de zaten buymuş. Hatta Edward abi sahnenin devamı boyunca gülmemek için kendini zor tutmuş.
" Dinleyin Sürüngenler! Sizler özel değilsiniz, sizler güzel ya da eşi benzeri olmayan kar tanesi de değilsiniz, sizler işiniz değilsiniz, sizler paranız kadar değilsiniz, bindiğiniz araba değilsiniz, kredi kartlarınızın limiti değilsiniz, sizler iç çamaşırı değilsiniz, sizler herkes gibi çürüyen birer organik maddesiniz! Bizler bu dünyanın şarkı söyleyip dans eden pislikleriyiz! Hepimiz aynı pisliğin lacivertleriyiz! "
