ben bu kitabı her yerde görüyordum. d&r'a giriyorsun baş köşede. bilmem nerede baş köşede. sanıyorum ki fantastik bir seri. seviniyorum bir de içimden 2.si var 3.sü var diye. neyse bugün klasik aştiden son 4 saatim için bi kitap alayım dedim. baktım bunu gördüm. bir de başka kitaba bakmadan pat dedim aldım. sanki hedefim direkt oymuş gibi. aslında değildi. neyse otobüse bindim, yanımda da bir kız oturuyor. baya samimi olduk, muhabbet ettik. sonra ben kitabı çıkardım. "aa ne aldın bakayım" dedi. görünce bir yüzü değişti. "merak ettim her yerde görüyodum" dedim. neyse başladım okumaya. bir süre sonra baya bildiğin pornoya evrildi kitap. arkasına bakmak aklıma geldi o zaman. sol alt köşesinde erotik bilmem ney yazıyormuş zaten. koşa koşa gidip alınca oradaki çocuk ne düşündü hakkımda ona mı yanayım yoksa evimde okuyabilecekken kalabalık bir otobüste okuduğuma mı yanayım. rezil oldum bilmeden. artık bu psikolojiyle devamını da okumam zaten. herkes suratıma bakıyormuş gibi hissederim herhalde. off rezalet allam.
kesin oku sonunda ağladım diyenler olduğu için başladığım, başının bildiğimiz aşk romanı şeklinde, ortasınında da acaba ben ne yazsam olay olur diye düşünülüp yazıldığı kitap.
bu baş kahraman kızımız gerçek aşkı bulucam, ingiliz edeibyatı romanlarından çıkma iflah olmaz genç ve romatik bir erkeğe kapılıcam diye kezban kezban ortada gezmiş, üniversitenin sonuna dek bakire kalmış, sonra sadist bir adam aşık olup girmediği şekil kalmamıştır. mantık burada yazarı, kitabı dolayısıyla biz okuyucuları terk ediyor. zaman kaybı gibi bişey yani.
Neden medyada bu kadar konuşulduğu malum; abd de en çok satanlar arasında olması.
kitap ilgi uyandırdığı kadar iyi değil. ilk 400 sayfasını bi kaç cümleyle özetleyebilirsiniz ki buralar erotik bi anlatı da değil. Daha fazlasını okuyamadım sıkıcı geldi.
metrobüste bu kitabı ayakta okuyan bir kadınla seyahat tecrubesi yaşadım.yandaki koltuğun tutacağına tutunuyordum, o kadında eliyle aynı tutacağa tutunuyor diğer eliyle malum kitabı okuyordu.ben dışarıyı, boğazı seyrediyorum ama elimde bir ürperme sonrasında çok hafif okşama hissi , dedim ne oluyor. bir kere gözümün ucuyla kadının elime hareketlenmesini yakaladım.kim bilir kafasında ne vardı da bunu yaptı.kitapla ilgili midir sizce sözlük.
Bütün seriyi aldığım gibi 1 günde bitirdim. Christian Grey ( Nam-ı diğer Matt Bomer) sağolsun artık okulun kapısından girerken elimde kırbaçla giricem. Hani bir ümit beni seksi bulurlar diye düşünüyorum.
Kitabı okurken mimiklerimin şekilden şekile girdiği , aptal aptal sırıttığım kitap. Geceleri kitapla uyuyacaktım da annem görür " fantezine edeyim" diyip bütün sülaleye anlatır diye korkuyorum.
cinsel objeleri bol bir filmin kalitesi ne kadar düşükse bu kitabın! kalitesi de o denli düşüktür. hep aynı şeyi -kısaca seks- anlatan, bence, sıkıcı bir kitaptır. kitabın sonuna kadar bekledim ki beni şaşırtacak şeyler çıksın. c. grey ile ilgili bambaşka şeyler falan. ama çıkmadı. kısaca kurgu sıfır. satış rekoru kıran kitaba bak sen! sonraki iki kitabı okumak zaman kaybı olur mu? yüksek ihtimalle.
çok satılan kitap olması; bizlerin bilinç altını ortaya çıkartmış olan kitaptır. herkes cinselliği normal bir şekilde yaparken insanlara bilinen ama dile getiremedikleri sahip olma duygusunu kişi ye anlatıyor. kamçı, kelepçe v.s gibi nesnelerin satılışındaki artış ta bunu ortaya çıkarıyor. ülkemizdeki çoğu kişi bastırılmış duygularını okuyabilmek için para vermişken bazılarıda sırf meraktan bu kitapa para vermiştir. kaldı ki günümüzde bu kitabı okuyan bakire olan genç kızlarımız çok yakın bir zaman da sex hayatları başlayacakmış gibi bir öngörüde rahatlıkla bulunabilirim. erotik içerikli sex kitabından başka birşey değil. playboy dergisi tarzı dergilerdeki hikayeler gibi vasat.
***not: gerçek hayat kitaplar da değil, gerçek hayat dışarıda gençler.
Sevgilimin okuyup kıskançlık krizine girdiği kitaptır. Christian'ın evlenme teklifine anastasia evet demiş , gülüp eğlenmişlerde falan. O bölüm için Trip atıyor bana " Sen bana yüzüğü takar gider uyursun" diyor. Başıma dert açtın Christian Grey seni benden daha çok seviyormuş. Neyse napalım bende anayı alayim senden ödeşelim.
Kitap bittikten sonra boşluğa düştüğüm doğrudur. Duygu seline kapıldım falan çok duygusal bitti yani. Geceleri kendimi ana olarak hayal etmedim değil yani. En garibide heyecanlanıp " Gerizekalı yatakta tek başınasın napıyorsun" diyip Christianı düşünmeme çabalarımdı. Ama sonuç vermedi.
türk kızlarının son dönemde edebi açıdan en çok beğendiği, üslup özelliklerine hayran kaldığı, monolog ve diyaloglarını, kişilik analizlerini çok derin bulduğu kitap. evet, gözlemlerime göre türk kızı her yerde bu kitabı okuyor.
kitabın bir kaç sayfasına ben de göz atayım dedim, kitapta shakespeare'in derinliği, dante'nin şiirselliği, montaigne'ın gözlemciliğine rastladım.
ahaha o değil de...
neyse kızlar okumak iyidir, ne kadar "cheesy" olsa da kitap kitaptır okumaya devam. *
Bulundugum askeri birlik tarafindan elden ele gecirilen uclemenin ilk kitabi, bu elden ele gecmesindeki sebep christian'in fantazileri mi? Yokse karakterlerle kendini bi sekilde bagdaslastirmak mi bilemedim.
ortaokul öğrencileri için yazılmış klasik bir aşk-meşk romanı. bu kadar insan neden okuyor diye alıp, bitirmeden bir kenara bıraktım. cümleler oldukça basit ve yüzyıllardır klasikleşmiş fakir kız zengin erkek hikayesiyle başlaması da oldukça sıkıcı gerçekten.
Kitabı okuduktan sonra bende sevgilime " Kaçtım bebek" demeye başladım. Bir hoşuna gidiyor bir hoşuna gidiyor sormayın. Christian abimiz sağolsun manitayı mutluda ediyoruz.
pornografik diye eleştirilmektedir kaldı ki ben de eleştiriyorum ama pornografik olmasından ziyade bu pornografiyi zerre edebi kaygı taşımadan insanlara sunmasını eleştiriyorum yoksa cinsellik de üzerine yazılar yazılabilecek, filmler çekilebilecek bir durumdur nihayetinde. bu kitabı okumak illa ki keyif verir okuyucuya. zaten dünyada best seller listelerine girmiş bir kitap ve türkiye' de de satışa çıkar çıkmaz best seller mertebesine yükseldi. bu beklediğim bir durumdu aslında, cinsellik her zaman çok ilgi çeken bir durumdur çünkü.
başta da dediğim gibi asla karşı değilim lakin bu kadar ucuzca pazarlanmasına karşıyım. lady chatterley' in sevgilisi de erotik bir kitap sayılabilir ama aynı zamanda kült bir eserdir. bu kitap ise sadece ama sadece çok satacak ve benzer bir sürü kitabın yazılmasına vesile olacak bir para kaynağıdır gözümde. yani herhangi bir erotik sitede yer alan erotik hikayelerin daha iyi kurgulanmış halinden öte bir şey değildir. işte beni rahatsız eden de budur. kimin ne okuyacağının kararını ben vermem ama bir sürü edebi eser orada dururken insanların bu kitaba bu kadar ilgi göstermesi ve yazarını zengin etmesi içimi burkuyor ve biraz da ürkütüyor çünkü yakın gelecekte bu tarz pek çok kitap yazılacağını düşünüyorum. bir yönden de bu kitaptan bir beklentim var yalnız. belki bu kitabın bu kadar satması ve okunması vesilesiyle bu ülkede cinsel tabular birazcık yıkılabilir.
cinsel tabu ile ifade etmek istediğim 'kızlar da sevişsin' gibi ucuz bir şey değil elbette. kaldı ki kızlar da sevişiyor zaten bu ülkede. yoksa biz erkekler kendi kendimizle yapmıyoruz bu işi. ama şu sözlükte açılan başlıklardan da anlaşılacağı üzere erkeklerin pek çoğu her kızla yatmak isterken evleneceği kızın kimseyle yatmamış olmasını ilk kriter olarak belirliyor. dolayısıyla -yani büyük çoğunluk- ne erkekler ne de kızlar cinselliği özgürce yaşayamıyorlar. bu özgürce yaşamaktan kastım da bir sürü kişiyle sevişmek değil asla. bahsetmek istediğim bu ülkede gençler duygularından, hislerinden kaçıyorlar. güzel bacak her zaman güzel bacaktır. kanka dediğin kız da mini etek giyse ve bacakları güzelse o da seksidir. onu seksi bulmak seni sapık yapmaz. abazan, sapık ya da adına ne derseniz deyin, bana göre o durum cinsel arzu duymak değildir, duyulan cinsel arzuyu kontrol edememektir. benim çevremde gördüğüm hep şu olmuştur. cinsel arzuyu kontrol edemeyip dışa vurana sapık denir ki zaten abartıp ördekten medet umanlar bile var. cinsel azuyu kontrol edemeyip içinde tutana ise(ki erkeklerin ve kızların çoğunda var bu) efendi adam/terbiyeli kız olur. oysaki önemli olan ve doğru olan o cinsel arzuyu kontrol edebilmektir. kendini iyi yetiştirmiş, cinselliği porno dergi ve sokak arası muhabbetler yerine sinemadan, kitaplardan öğrenmiş biri için de bu cinsel arzuyu kontrol etmek normaldir. işte bu vb. kitaplar belki bu cinsel arzuların normal olduğunu ve kontrol edilebilir olduğunu öğretebilir bu ülke gençlerine.
ilginç bir çalışma. iki çocuk annesi bir yazarın erotik üçlemesinden birincisi. 21 yaşındaki Anastasia Steele adlı bir üniversite öğrencisinin 27 yaşındaki yakışıklı iş adamı Christian grey ile arasındaki ilginç ilişkiyi konu alıyor. edebi açıdan zayıf olsa da yalın diliyle akıcı şekilde ilerliyor. Betimlemelerdeki saçmalıkları, çelişkileri belki çeviriden kaynaklıdır diye düşünsem de sonuç olarak orta düzeyde bir kitap. Zamanım var okuyayım diyorsanız okunabilir.
Christian Grey'in tavırları hayli etkileyici olsa da, karanlık yönünün hayli itici olabildiğini söyleyebilirim. Ayrıca ana'nın biraz saf hallerine karşılık kalkıştığı şeylerde hayli şaşırtıcı. Bu da insana libidonun neler yaptırabildiğinin bir kanıtı.
Ayrıca kitaptaki itaatkar ve hakim ilişkisi aklıma köleliği getirdi. ilginç benzerlikler de cabası.
edebi açıdan gözümde hiçbir değeri, analitik açıdan analiz edilecek hiçbir noktası bulunmayan bir kitap olmasına karşın, insanın çakralarını açan bir kitaptır. grey'i ya da ana'yı değil, kendi fantezilerinizi düşünür durursunuz bunu okurken. olmayan fantezilerini. bastırılmış arzularınız olduğunu fark etmeniz an meselesidir. o açıdan faydalı bulduğum bir kitaptır açıkçası. en basidinden, her seferinde neden misyonerle başlayıp doggy ile bitirdiğinizi sorgulayabilirsiniz. kulağa basit geliyor ama, misyonerle başlayıp doggy ile bitirme ritüeli depresyonunuzun sebebi bile olabilir. bu tarz manyak manyak şeyler düşündüren kitaptır.