Fifa serisinde 99 un basarisina yaklasan bir diger yil da 2007dir. Ama 99 zirvede tek basinadir tipki introsunda stada tirmanip adriaaaann diye bagiracak gibi hareketler yapan oyuncusu gibi.
a ile girdin mi en iyi sarı kart en kötü kırmızı karttan ceza yediğin efsane oyun.
amatör, pro ve world class olarak üç zorluk derecesi vardı.
world class'ta oynamak hayaldi. tabi abim gibi hayvan değilseniz. gol atmak normal şartlarda mümkün değildi. sistemin açığını bulmanız lazımdı. abimin buluşu şu yöndeydi. world class'ı seçince kaleci genellikle "a" ile atışı yapardı yani ayak yerine el ile kendi oyuncusuna ilk pası atmaya çalışırdı. bunu sonradan sonraya fark eden abim artık ilk vuruşlarda kalecinin ne çok dibinde ne çok uzağında orta bir yerde konum belirlerdi. çok dibinde durursanız ayak ile oyuna başlardı kaleci. açılırsanız da elle. bu açığı yakalayan abim artık kendince bir konum belirleyip kalecinin elle attacağı yeri tahmin ederek o yöne doğru kaleci atışı yapmadan bir saniye öncesinde random koşu yapardı ve kaleci o yöne doğru atarsa top direk abimin oyuncusunun ayağına gelirdi. gelir gelmez vurduğunuz vakit kalecinin yetişme imkanı olmuyordu zaten. "s" ile yerden plase vuruş her zaman isabet demekti.
vay be. heyecanlandım lan. 14 inç leş monitörde zevkle izlerdim abimi. oda beni starcraft'ta izlerdi gerçi. spor oyunlarını sevmezdim. buda böyle bir anımdır.
ilk kez, 1999 yılında bir akrabamın bilgisayarında oynamıştım.
O zamanlar oyuncular, sanki kasaptan çıkan etlerin ucuca eklenmiş hali gibiydi. Hatta Kimi oyuncular kendisinden başka herkese benzerdi. ama on numara oyundu..
Şimdi düşününce tuhaf geliyor..
18 sene geçmiş neredeyse..
Efsane sevdiğim bir oyundu.
Kendi takımımızı bile yapabiliyorduk. Hele ki forma yapmak süperdi. Hırvatistan formasına benzer damalı forma güzel oluyordu.
Eğlencesi ise ufo olayıydı.
Kornerden gol atmak nefes almak kadar kolaydı. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1989521/+
intro müziği ise yıllarca bayıldığım bir müzikti. insanı coşturur.