(#2999129) entrysiyle varlığından bihaber olma safhasını gectiğim, (#4311553) entrysini okuyunca sempati duymaya başladığım ve kendisine ait diğer entryleri okuma meramımın oluştuğu yazar.
kör bilal üzerine bir sürü başlık girerek, aklınca ironik bir hava estirmeye çalışmıştır, fakat kendini düşürmekten öteye geçmeyeceğini, önceden bilmediği alenidir.
ciddi anlamda yazıyor.
ve ciddi anlamda okutuyor.
sözlük alemlerinde gördüğüm en iyi yazarlardan bir tanesi. bişeler kapmak isteyenler takip etsin. zira ben takipteyim.
fidelcastro isimli yazar seyh bedrettin nickli yazar gibi kürtçü ırkçılığı sosyalizm adı altında gizleyen malum sempatizanlardan da, anarchy x nicki yazar gibi sosyalizm ideasının halka anlatılamaması ve büyüyememesinin nedenlerini kavrayamamış insanlardan da değildir.
tkp'nin yıllar yılı büyüyememesi ve 80 sonrası yok edilen sol'un sebebi olarak sadece darbeleri görmek yerine, çuvaldızı kendimize de batırmak gerektiğini özümsemiştir. 70'lerde 500 bin kişi ile taksim'de 1 mayıs kutlanabiliyorsa ve bu sayı artan nüfusa rağmen bu rakamın 10'da 1'ine bile yanaşamıyorsa; burada sadece faşist yönetimlerin ve darbelerin suçu yoktur. suç, sol'u yok eden egemen zihniyetten ziyade bunu yeniden canlandıramayan bizlerdedir de.
1950'lerde imzalanan eğitim anlaşmaları ile bugün insanımızı nasıl eğiteceğimizi abd belirliyorsa, kıstırılmış ama özgür olma düşünde kıvranan bireyler olarak bir şeylerin değişmesine inanıyorsak ve bugün sol'un can çekişen halini değiştirmek istiyorsak; önce bulunduğumuz durumu çok iyi kavramak zorundayız. kendi tarihini bile bilmeyen bir halkı eğitimsiz diye dışlamak ve öğretmek azminden yoksun bir edayla burun kıvırmak bugün sol temsilcisi olduğunu iddia eden kişilerin davranış biçimi olmuşsa durum vahimdir. halktan kopuşun bitmesi ve sol'un yeniden canlanması için halka açılmak gerektiği ve halka sol'u yeniden öğretmek gerekliliği hasıl olmuştur. Bunu kavrayamamış hiçbir sol düşünce erbabının deniz baykal siyaseti gibi belli elit sol zümreye hitap etmesi/etmişliğini sanması ve yalnızca onlarca anlaşılması bu ülkede devrim yaratacaksa, elbette buna inanmak da bu olayın kendisi gibi bir mucizedir.
işçi sınıfını temsil ettiği iddiasında sosyalist düşünceye gönül vermiş kardeşlerimin elitist sol zümre dışında hiçkimse tarafından anlaşılmadığını yıllardır kavrayamaması hezeyandır. bu sebepledir ki ezilen halk, anlayabildikleri ap, dp, akp gibi partilerin etrafında ömür çürütmüştür. hiçbir lider güç olmamıştır ki halkın en alttaki tabanı tarafından benimsenmemiş olsun. türkiye ve dünya siyaset tarihine bakılırsa da bu gerçek net görülecektir.
türkiye'de sol erbaplarının bir gerçeği kavraması lazım: elitist kültürel birikime sahip insan sayısı ortalama olarak bir toplumda %10-15 düzeyindedir. nitekim siyasetin kutuplaşmadığı, herkesin rahatça seçim yaparken endişe duymadan oy verdiği dönemlerde de sol'un kemik oylarının bu düzeylerde olduğu net görülmüştür. eğer sol erbabı önderlerin halkın tamamına hitap etmeden bir şeyleri değiştirme çabasında olduğunu görürsek, yalnız köşelerde hiçkimsece anlaşılmadan ve sadece kişisel tatmini ve üzüntüyü coşturarak vatan-millet kurtarma düşüncelerini anlatmaktan öteye gidemediklerini de görmüş olmaları gerekir. sol bugün akp tehlikesiyle endişe ve üzüntü yüzünden cephe kurmaya doğru yürümüşse, bunda sol erbaplarının bir başarısının olmadığı da zaten aşikar bir hadisedir. o halde uzun zamandır görülmeyen bu heyecanı halkça hissedilir olmasını desteklemek ve bu sayede halka sol'u yeniden tanıtmak, anlatmak fırsatını da tepmek; sol'a en büyük ihanettir.
işte bu noktada başlayan sorumluluk duygusunu bütün sol erbaplarının hissetmesi gerekmektedir. artık sol'un sürekli eriyen ve küçülen ivmesini tersine çevirmek için bir fırsattır bu. kılıçdaroğlu yıllardır yapılmayanı becermiştir. sadece potansiyel sol tabanı tarafından değil, sağ taban tarafından da hissedilen bir heyecanın yaratıcısı olmuştur. emekliye, işçiye, siyaset ahlakından yoksun sözde milletvekillerine yönelik tüm vaatleri, bu ülkenin menfaatinedir. bu noktada bu söylemleri desteklememek, halkı için sorumluluk duyan her canın yapması gereken bir hadisedir. solun düzelemeyeceğine inanan, meclise giremeyeceği için istediği düşünceye oy veremeyen tüm insanların yeniden siyasete kazandırılması için bir umuttur kılıçdaroğlu. nitekim %10 barajını kaldırdıktan sonra sol görüşü öyle veya böyle halkın gündemine koymuş olacak olan kılıçdaroğlu, sol'un gerçek temsilcisi olduğu iddiasındaki herkesin sola ilgisi uyanmış halka kendisini anlatması için bir fırsat da yaratacak olduğunu görmemek ahmaklıktır. ülkede olumlu gelişmeler yaratacak kılıçdaroğlu'nu baltalamak bir anlamda akp gidişatına destek vermek, diğer yandan da sol için beliren umudu yok etmek olduğunu da göremeyen herkesin niyetinden şüphe etmemek mümkün değildir.
zira kılıçdaroğlu olmasa idi bugün hala konuşulmayan bir sol, sol adına eksiklikleri olduğunun bile farkına varılamayan bir kılıçdaroğlu ve sadece %1'e hitap edebilen bir sosyalist görüşten bahsediyor olacaktık. sol'u temsil iddiasındaki kılıçdaroğlunun olumlu hareketlerini desteklemek ve olumsuz yönlerinin takipçisi olmak, bütün sol erbaplarının görevidir. zira halka sol'u yeniden öğretmek istiyorsak, bitirilen sol'u yeniden yaratmak istiyorsak ve halka yeniden anlatabilmek istiyorsak bu fırsatı ülke yararına ve sol yararına kullanmak eğer oportünistlikse, sol'u halka anlatamamanın ve sol'u canlandıramamanın sol yararına bir şey getirmediğini ve sol'u yok eden/eriten bu sürecin seyircisi haline getirdiği yorumlarımı görmezden gelmenizi hezeyanla karşıladığımı bildirmek isterim. saygılar, sevgiler.
