istatistikler ve sayılar güzel düşünülmüş fakat. devrim küba'sını bu kadar geriye iten kötü yönetim mi ? yoksa kapitalist devletlerin yapmış olduğu ambargolar mı?
240.000 araç var ama ülkedeki kumarhanelere gelen turistler için. gerçeği çarpıtmak ne kadar da garip. amerika'nın batista için küba'ya asker çıkarması dahi castro'nun ne denli haklı bir devrim yaptığının göstergesidir tek başına.
ayrıca elektrik, su gibi temel tüketimlerin hepsi bedavadır aynı zamanda da 20 dolar olan aylık ücrete göre şekillenir alınacak ürünlerin fiyatı.
20 dolarken bilgisayar 1000 dolar vermezler yani.
eğitim eşittir. fark yoktur. eğitim düzeyleri bizi 100 e katlar.
küba'ya eğer ambargo uygulanmasaydı o ada devleti dünyanın refah düzeyi en yüksek ülkelerinden biri olurdu. amerika ve nato taş koymasaydı.
küba bir cennet olurdu. zaten küba cennet gibi gözükmesin diye yapıldı bunlar, basın yoluyla ve türlü kısıtlamalar ve ambargolarla.
çünkü düzgün işletselerdi sosyalizmi önünü alamazlardı.
sırf bu yüzden, işçilere istemeyerek bir sürü hak vermek zorunda kaldılar. hepsi komünizm, sosyalizm sayesinde. misal mesai, misal haftasonu tatili bunlar hep komünist sosyalist düşünürlerin kitleleri arkasına almaması için seküler devletlerin verdiği tavizlerdir.
endüstri 4.0 otursun iyice bir vasıfsız işleri yapacak insanlar işsiz kalsın o zaman marx'ı da, castro'yu da anlayacaksınız. çok değil 10 20 yıl sonrası.
ek : kapitalizmin başarısı olarak ambargo'yu görmek nasıl bir salaklık ürünüdür? küresel ticaret sana düşmanlık beslemeyen küçük bir ada devletinin ne zararını göreceğini düşünmekte? Küba küçük bir ada devleti haliyle doğal kaynakları kısıtlı. nasıl ticaret olmadan ürün alıp satmadan düşünülebilir?
bu kapitalizm yokkende böyleydi sayın sığır. öyle olmasa ipek yolu için niye savaşlar yapılsın? yada kral yolu?
"yoksa kapitalist devletlerin yapmış olduğu ambargolar mı? "
cevap veriyorum ; sosyalizm diktatörlüğü. küba kısmen sosyalizmin olduğu diktatörlük ülkesidir.
taksiciler, diğer mesleklerden niye daha fazla kazanır kübada ? çünkü taksi özeldir. devlet kontrol etmiyor. haliyle taksiciler diğer meslek dallarından daha fazla kazanıyor. yani açıkça özel sektörün başarısı. devletin kontrol ettiği meslekler ise berbat durumda. sağlık sektörü falan kepaze durumda. sol medyanın şişirmelerine aldanmayın. küba sağlıkta devrim yaptı demek, hacamat modern bir tedavi yöntemi demekle eşdeğer.
ikincisi; küba, kapitalistlerin ambargosu yüzünden bu halde demek, kapitalizmin başarısının gün gibi ortada olduğunu göstermektedir. sosyalizmin kendine yeten bir ekonomi modeli olması gerekiyor. küresel ticaret kapitalizmin dinamiğidir, sosyalizmin değil. yani sosyalist kübanın zaten küresel ticarete pek fazla entegre olmadan kendi çarkını çevirebilmesi lazım.
ambargo kübayı etkiliyor, bu yüzden küba gelişemiyor demek; kübanın küresel ticaret yapmasına engel olmayın, küba küresel ticaret yapabilseydi bu halde olmazdı demek.
ee ne dedik yukarıda ? küresel ticaret kapitalizmin dinamiğidir. siz, kapitalizmin dinamiğini kullanıp refah yakalayıp bunu da sosyalizme mi bağlamayı düşünüyorsunuz ? :)
''pkk; ABD'nin Ortadoğu'daki petrol bekçisidir" diyebilmiş, solcu olduğunu iddia eden Kürt milliyetçilerinin hayret edeceği kadar atatürk'ün ilerici kimliğine, anti-emperyalist çizgisine hayran, CHe'nin yoldaşı, Kübalı dostların ebedi başkanıdır.
bir konuşmasında 'paz en la pai , paz en la mundo ' ( yurtta sulh , cihanda sulh ) diyerek halkına mustafa kemal ataturk u tavsiye etmiş devlet başkanı...
nitekim bunu müteakiben üzerinde ispanyolca ve türkçe yurtta sulh,cihanda sulh yazılı bir atatürk büstü diktirmiştir .. havana da canlı canlı görülebilir hala ..
1959 öncesi kübanın eğitim durumu ispanyadan daha iyi, kişi başına düşen doktor sayısı ingiltereden daha fazla, bebek ölümleri fransa ve almanyadan daha azdı. Yok öyle sosyalizm geliştirdi felan, binanın tepesine son kiremiti koyan adamın "aha ben inşa ettim" demesiyle aynı mantıktır bu.
--spoiler--
türk komünistleri de küba'nın "çocuk doktorluğu" alanında kaydettiği gelişmeleri anlatmayı çok severler.
--spoiler--
türk muhafazarkarları,yada faşistleri
küba'daki kanser aşısını 'çocuk dokdorluğu' na indirgimek yolu ile güya komünistleri basite almaya çalışırlar.
bi'de kadınlarının fahişe! oluşundan dem vurulurki
adama sorarlar; cumhuriyet'le yönetilen ülkelerde
vesikalı - vesikasız seks işciliği yapan kaç kadın var?
köprü altlarından hiç bahsetmeyeceğim.
gezegenimizdeki savaşlar,terör,komşularıyla sorunu olmayan
yegane ülkelerden biridir küba.
Küba deyince akla; şekerkamışı tarlaları, köpekbalıkları ve sakallı devrim muhafızları, Havana deyince de kıyıya vuran sert dalgalar, kaldırım kenarlarında çürümeye terk edilmiş en yenisi 1958 modeli Amerikan arabaları, yarı çıplak esmer kızlar ve yalın ayak başı kabak çocuklar gelir...
Türk komünistleri de Küba'nın "çocuk doktorluğu" alanında kaydettiği gelişmeleri anlatmayı çok severler.
Öte yandan küba için konuyu daha da ileri götürüp, "tüketim sorunu yok çünkü tüketecek hiçbir şey yok" diyorum...
Küba'da halkın cep telefonu, bilgisayar ve hatta DVD oynatıcı alabilmesine daha 10 yıl önce izin verilmeye başlanmıştı. ne menem iş? güya fidel castro halk devrimi yapmıştı değil mi?
mesela Halk devriminden önce Küba'da bilgisayar kullanımı serbest, fakat satışı yasaktı ama devrimden sonra komple yasaklandı...
castro öleli 2 yıl oluyor, şuan küba'da ortalama ücret yirmi yedi dolarmış. Bu gelirle cep telefonu, bilgisayar ve fırın alınamayacağına göre, devrimden sonraki özgürlük, aslında "turistlerle iş tutan" hanımları ilgilendiriyor.
Bu hanımlar ve de yolcu pisliğinden çöplenen bütün hancılar, Küba'nın yeni burjuva sınıfını oluşturuyorlar. Fakat "orospu" yazıp yeşilleri üstüne dökünce, "haminnenin mesleği" ortaya çıkmayacak ilerleyen yıllarda...
neyse değerli yoldaşlarım (!) konu bu değil!
konu şu; siz değerli kübacılar, fidel castro öldükten sonra küba'nın hızla kapitalizme kaymasını zaten gözlerinizle göreceksiniz de, devrim yapmak için devirmeye çalıştıkları diktatör batista döneminde, Küba'da iki yüz kırk bin otomobil vardı, aynı günlerde, Menderes Türkiyesi'nde yüz bin. Onların nüfusu yedi milyon, bizimki o zaman otuz beş milyon.
Batista Kübası, Latin Amerika'nın en zengin ve okuma yazma oranı en yüksek ikinci ülkesiydi (birincisi Arjantin)... Gayrı safi milli hasılası ise Portekiz'den ileriydi!
değerli yoldaşlar (!) size bir soru sormama izin verin; acaba bir diktatör gidiyor diğeri mi geliyor hep?
geriye kalan ise devrim niyetine halkın çektiği binbir türlü acılar mı oluyor?
Fidel Castro’ nun mutlu insanların ülkesi Küba için yaptıkları saymakla bitmez. Nüfusu yaklaşık 12 milyon olan Küba’da okuma yazma oranı %100 ve herkes için dokuzuncu sınıfa dek eğitim zorunludur. Büyük bir eğitim seferberliği başlatılmıştır, herkes sağlık ve eğitim hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaktadır. Kurulan üniversitelerde özellikle tıp eğitimi çok başarılıdır. Küba, Latin Amerika ve 3. Dünya Ülkelerine binlerce doktor gönderen ve bu ülkelerden gelen 17.000 tıp öğrencisine ücretsiz eğitim veren küçük ama büyük bir ülkedir.
“Marksizm bana toplumun ne olduğunu öğretti. Bir zamanlar kuzey güney neresi anlayamayan ormanda gözü bağlı bir adam gibiydim. Eğer ki sınıf çatışmasının tarihini tam olarak anlayamamışsan veya toplumun zengin ve fakir diye ikiye ayrıldığından, bazı insanların diğerlerini sömürdüğünden bir habersen o zaman ormanda kaybolmuşsun ve hiçbir şey bilmiyorsun demektir”.
ha eleştirdiğiniz o sefalette. kapitalist ülkelerin kübya koyduğu ambargolar ile alakalı.
övdüğünüz kapitalizm sosyalizmin önünü kesiyor gelişmesin diye. sonra vay efendim ülke geriymiş. ancak bir geri zekalı bunu böyle düşünüp ahkam keser.
ha bu arada o geri kalmış dediğiniz ülke afrika'ya en fazla ilaç yardımında bulunan ülke.
ufacık bir ada devleti, yüzlerce ambargo'ya rağmen. elektrik, su, internet faturası olmadan. eğitim eşitsizliği olmadan, gelir ayrımı olmadan güzel bir şekilde yaşıyor. küba'daki düzeni anlamak isteyenler youtubedeki tarafsız vlog gezginlerinden görüp kendi karar versin.